• bu adamcağız yaşadığı dönemde (m.ö. 200'ler) bir kitap yazıyor. aslında çok kitap yazıyor ama, yazdıklarından birisi bilinmeyen bir tarihte kopyalanıyor ve başka kopyası da yok.

    yaklaşık 10. yüzyıl civarında, bir rahibin çeşitli dualar yazası tutuyor ama gel gör ki elinde kağıt yok denyonun. gidiyor kitaplığından rastgele bir kitap indirip, içinde yazanları tek tek, büyük bir sabırla kazıyor, mürekkebinden arındırıyor, sayfaları ortadan ikiye bölüyor, 90 derece çeviriyor, sonra gelsin mantralar gitsin tantralar. bu rahibin tutup tek tek kazıdığı yazılar, bizim bilmediğimiz şahsın kopyaladığı, archimedes'in yazıtlarından birisi.

    sonra yıllar geçiyor, osmanlı kuruluyor, neredeyse çöküyor, yer yüzünden newton gibi, gauss gibi efsaneler geçiyor, tüm bunları bırak, einstein bile meşhur denklemlerini sıralıyor peşpeşe. derken 1908 tarihinde, bildiğimiz istanbul'da, en azından silüetine tükürülmeden önce, danimarkalı bir dilbilimci bu kitabı buluyor ve rahibin yazıtlarının arasına karışan latinceleri deşifre ederken bir de bakıyor ki arşimet'in pek günyüzüne çıkmamış yazıtlarını buluyor. oturup taşları birleştirmeye çalışıyor, arka planda kalan yazıları mikroskopla analiz ediyor, çok bir şey eline geçmiyor, ve kitap yine ortadan kayboluyor.

    bu süreçte birinci ve ikinci dünya savaşı yaşanıyor, sanayi devrimi patlak veriyor, türkiye cumhuriyeti, israil gibi devletler kuruluyor. neyse ki daha tayyip başbakan olamıyor ama o da nesi, 1998'de fransa'da yaşayan bir aile "ulan 70 yıldır bu kitap bizde, para eder mi ki?" diye londra'nın meşhur müzayedecilerinden birine götürüyor. burada, kimliği açıklanmayan biri tarafından 2 milyon dolara satın alınıyor.

    bizim dallama fransızlar 2 milyon doları nerelerine sokacaklarını bilemezken, kimliği belirsiz arkadaşın kurduğu ekip kitabı büyük bir dikkatle inceliyor. öncelikle restorasyon işlemlerinden geçiriliyor. daha sonra bütün sayfalar tek tek, çok geniş dalga boyu aralığındaki çeşitli kameralarla dijitalleştiriliyor. bizim piskopat rahip özellikle 4 sayfayı baştan aşağı boyama kitabına çevirdiği için, burada x-ray kullanılarak alttaki metinler ortaya çıkarılıyor. ve einstein'dan sanayi devrimine pek çok birikim, insan oğlunun 2000 yıl önce yazdığı bir şeyleri çözmeye çalışıyor. 1998'de başlayan dijitalleştirme işlemi, 2008'e kadar sürüyor.

    ortaya çıkan şey dumur edici. bizim arşimet, 2000 sene önce sadece hamamdan fırlayıp "eureka!" diye bağıran, "bana uzun bir çubuk verin dünyanın çivisini çıkarıcam" diyen bir adam değilmiş. bugün newton'a ve leibniz'e atfedilen sonsuz küçükler hesabını, calculus'ü ta o zamanlardan hesaplamış, ve ismini de the method koymuş. bu yöntemle pek çok kavisli cismin (örneğin parabollerin) hem alanını, hem de hacmini hesaplamış.

    bu yazıtlardan, arşimet'in bazı zaten bildiğimiz teoremlerinin, yazıtlarının tek kopyasına ulaştığımız gibi, örneğin kaldırma kuvveti hakkındaki yazıtlarının tek tek latince kopyasına (orijinallerine) ulaşmış oluyoruz. örneğin "tamamı veya bir kısmı sıvının içinde duran bir cisim, taşan sıvının ağırlığına eşit miktarda yukarı doğru bir kuvvete tâbi olur." cümlelerinin orjinali de buradan çıkıyor. (çevirmen olmama sebeplerimle tanışın)

    daha önce, tarih ve dil'in neden birlikte olması gerektiği, bir tarihçinin neden dilbilim bilmesi gerektiğini ifade etmeye çalışmıştım. (bkz: türkiye'ye yapılmış en büyük yanlış dil devrimidir/@hooker with a penis) sanırım bu da onu destekleyen tezlerden birisi.

    şimdi gidip el frenleriyle bozulan marmaray'ın çıkardığı çanak çömleği küçümsemeye devam edebilir, saraylardan lojmanlara taht taşıyabiliriz, ne de olsa biz ara eleman ülkesiyiz.

    not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
  • syracuse kusatmasinda roma filosunu, gunes isinlarini odaklayan parabolik aynalardan olusan bir death ray silahiyla yaktigi efsanesi vardir. hem de epey uzaktan, ok menzilinden.

    bunu duyunca buyutecimle 10 santim otedeki kuru calilari yakmaya ugrastigim gunler geldi aklima ve hadi len diye gecistirdim. megersem.. hakliymisim. evet arsimet, sen mi uydurdun bu efsaneyi bilmem ama adam degilmissin ha. mythbusters elemanlari, bu duzenegi, ufak bir roma gemisi ustunde, arsimetin zamaninda kullanilan aynalari kullanarak kurdular ve ok menzilini de 100 metreye kadar cekmelerine ragmen hic bir halt olmadi. hatta odak noktasi oynamasin diye gemiyi durdurdular, sonra geminin islanmamis olan kuru diregine odaklandilar, sonra bez yelkeni denediler, mesafeyi kisalttilar falan fismekan ancak duman cikti ama ates cikmadi. duman olmayan yerlerden de ates cikmayinca gemiyi taa 30 metreye kadar cektiler ve ancak mit'den gelen bir ekibin yuzlerce aynadan olusan duzenegiyle bir gemiyi yaktilar.

    ustelik gunes isinlarini en direkt bicimde kullanacak pozisyondalardi, arsimet'in savunacagi limanin baktigi yon ise bu is icin uygun degilmis. yani dandik ayna teknolojisiyle, hareket halindeki, islak tahtali onca gemiyi, ok menzilinden yakmasi, hem de gunes isigindan istifade edebilmek icin acik havada bu isi kisa bir surede yapabilmesi imkansizmis. zaten kusatmanin tarihsel kayitlarinda da boyle bir olaydan epey bir sure bahsedilmemis, yangin kelimesi dahi bir kez kullanilmis.

    nicola tesla da bir ara cildirip, 10 bin metre oteden ucak dusurecek bir olum isini yaptim ama kimseye vermem diye aciklamalar yapmisti. ama onun ki elektromanyetizmayla alakaliydi, gunes isiniyla degil. velhasili kelam hepsi manyak bunlarin
  • astronom phidias'ın oğlu olan ve "bana yeterince uzun bir kaldıraç ve sağlam bir dayanak noktası verin, dünyayı yerinden oynatayım" diyerek kaldıraç kanununu bulduğunu ilan eden çok önemli antik bilim adamı. ölümü diyojen'inki gibi pisi pisine olmuş tarihin yazdığına göre.

    http://www.cs.drexel.edu/…edes/death/histories.html
  • galileo'nun yüzden fazla yerde "superhumanus archimedes, inimitabilis archimedes ve divinissimus archimedes" diye andığı bu deha, mö 287'de doğdu, mö 212'de anayurdu sirakuza'nın marcellus komutasındaki romalılar tarafından yağmalanması sırasında öldü... o mekanik biliminin kurucusudur.onun tarihhteki yeri abartilamaz..
  • zamanin simyacilari krallarinin da destegi ile bilimum metalleri altina cevirmeye calisirlarken, iclerinden biri cikip ben basardim kralim sizede bu taci yaptim der. lakin kral bu tacin gercekten altin olup olmadigini anlamak ister ve cevresinde aristo okulundan bilginlere sorar, rengine, sekline bakarak hic bir bilimsel dayanagi olmadan aristo mantigi ile dusunenler icin bile oldukca zorken, arshimed ortaya cikar ve bunu tespit edebilecegini soyler.
    bilime deneysel calismayi getiren arshimed ayni agirliktaki baska metallerle taci suya daldirip, agirliklarina gore batma oranlarini kiyaslayarak ve bilinen metal ozelliklerini de hesaba katarak, tacin buyuk bir bolumununun altindan yapilmis oldugunu gorur ve evraka evraka diyerek vardigi sonuclari kralina aktarir. kralin bunun uzerine arshimedi odullendirilir ve aristo okulundaki bilginler bu duruma cok sinirlenerek arshimedi bilgisizlik ve cahillikle suclayarak onu istenmeyen adam ilan ederler.
    tarih boyunca deneysel calisan bilim adamlari cadi, buyucu v.b tabirlerle adlandirilmis ve hep dislanmislardir. bugun bile teorik calisanlar, deneysel calisanlari eskilerden gelen bu aliskanlik uzerine asagilar, bilime hic katkisi olmamakla suclar, yaptiklarinin sadece olcum sonuclara dayali oldugunu ama esas isin teorisyenlerde bittigini soylerler. teorisyenlere gore deneysel calisanlar bir aractir sadece. bunun aksine deneysel calisanlarda teorisyenlerin bilgilerini kanitlayan kisiler durumundadirlar. kavram olan seyleri deneysel yolla ortaya cikarmak oldukca guc bir istir. teori ile birlesen bir deneysel calisma ancak bir butun olabilir.
  • bbc nin hakkında yaptığı belgesele göre, integral fikrini ilk ortaya atmış kişidir (calculus kitaplarındaki klasik eğik planla kesilmiş tabanı yarım daire olan silindirimsi şeklin hacmini hesaplamış). ancak bu fikri ortaya attığı yazıları 20. yüzyılda bulunduğundan diferansiyel hesabın oluşması yüzyıllar sonra gerçekleşmiştir.
  • hamamdan anadan üryan fırlaması hikayesinin ayrıntısı şöyledir diye biliyorum ben: kral tacın saf altın olup olmadığını anlaması için arşimet'e başvuruyor. arşimet "eğer taç saf altınsa, özgül ağırlığı, yani tacın kütlesinin hacmine oranı, altının özgül ağırlığına eşit olmalıdır" diye düşünüyor. ama bir sorun vardır, tacın kütlesi tartım yoluyla bulunabilir, ama kesin hacmi, tacı eritip bildik bir geometrik şekle sokmadan nasıl bulunacaktır? işte bunları düşünürken hamamda yıkanmaktadır. saçını şampuanlarken musluğu açık bırakır, kurna ağzına kadar dolar, arşimet kafasına su dökmek için elindeki tası kurnaya daldırır, e, tabi su taşar. tam o anda aklından şunlar geçer: "ya şimdi, tası daldırıyom, su taşıyor, iyi de bu taşan su ne kadardır? lan?! buldum lan, buldum valla, tabii ki tasın hacmi kadar.. yani tacı da daldırırsam, da bu millet niye böyle garip garip bakıyor ki bana? ne var lan.."

    gibi.
  • batı tarihine göre ki bizde buna dahiliz suyun kaldırma kuvvetini bulan ve bunu formülize eden elemandır. ilk olduğu konusunda düşünülmesi gerekir. milattan 200 yıl önce suyun nesneleri yoğunluğuna göre kaldırdığını bulmuş ve gemicilik için önemli bir adım atmıştır. peki bu gerçekten böyle midir? bu adam ilk kişi midir?

    değildir efendim. insanoğlunun 5000 yıldan fazla zamandır gemileri suda yüzdürdüğü, tuzlu ve tatlı sular için farklı tasarımlar yaptığı net olarak biliniyor artık. yani bu elemandan 3000 yıl önce insanlar gemiler üzerinde denizde yaşamaya başlamışlardı zaten. ha dersen ki bunun formülü hacı onu etmiş. yok yaa. yani savaşacak, avlanacak ve kıtalar arasında seyahat edecek kadar uygun gemiler yapılıyor çok uzun zaman önce ama bu bilgilerden habersiz öyle mi? bu bilimin başlangıcının avrupa olması gerektiği konusunda ısrar eden bir beynin ürünü olabilir yalnız.

    (bkz: tarihi kazananlar yazar)
  • komik dahi
    romalilar archimedesin anavatanı sicilyayı kusatmaya karar vermislerdir
    bundan dolayı buyuk bir filo adaya gonderilir
    halbuki sicilya halki kusatmaya dayanacak askeri gucten yoksundur ama birseyi goz ardı etmislerdir archimedes te onlarla beraberdir ve neredeyse tek kislik bir ordu olarak adayi savunacaktir;
    geceleyin gizli gizli kendi icadı makarasına bagladıgı roma gemilerini kucuk bir kuvvet uygulayarak epey yuksege kaldiri ve onları asagaya bırakır...bircok gemiyi telef eder
    bu da yetmez yine kendi gelistirdigi ozel ayna sistemleriyle gemileri yakmaya calisir ve boylece sicilyanın dusmesini tam 3 ay geciktiren insan..
hesabın var mı? giriş yap