attila ilhan
-
"mütefekkir attila ilhan, şair attila ilhan'ı beğenmez, çok eleştirir" diyen düşünce ve şiir insanı.
imkansız aşkları, karşılıksız sevdaları ve tuhaf yolculukları anlattığı süper şiirleri vardır. romanlarınınsa dili ağdalı ve ağırdır. fakat romanlarının araştırmalara dayanan malzemesi ve kurguları sağlam birer omurgaya oturmaktadır. (özellikle son romanı allahın süngüleri çok sağlam olmuş. insan kendini mustafa kemal'in eski ziraat mektebindeki karargahında hissediyor. bunun üstüne kemal tahir'den esir şehrin insanları'nı ve esir şehrin mahpusu'nu da okuyan insan fena gaza gelip, her an kalpağı çekebilir..)
hangi seks adlı deneme kitabında, özellikle incelediği ya da anlattığı lezbiyen karakterler üzerinden çaktırmadan (hatta bazen de çaktırarak) eşcinselliği olumlamakta, bu tarz eğilimlere göz kırpmaktadır. (bu kitapta "insanlar 4 cinse ayrılır" diyordu lezbiyen bir bayan: "1)erkek-erkek 2)erkek-kadın 3)kadın-kadın 4)kadın-erkek" üstad da bu saptamayı müthiş bir tespitmiş gibi bi kaç bölümde kullanıyordu...) fena halde leman'da da eşcinselliği özellikle de lezbiyenliği işlemektedir.
halit kakınç, nusret türk ve nihat genç gibi bir avuç aydınla birlikte galiyevci hareketi türkiye'de temsil etmektedir. 3. dünyacı bir sosyalizm anlayışının savunucusudur. epey ilerlemiş yaşına karşın deli gibi okumakta ve yazmaktadır.... -
lisedeki edebiyat hocamızın, bir şiirini okumadan derse başlamadığı şair. iyi ki başlamamış, iyi ki tanıtmış bize.
-
en kısa zamanda yeğenine* "senden şair olmaz, ordan burdan araklayıp yazmaya utanmıyor musun oğlum" demesi gereken insan..
-
cumhuriyet te olgun yazılar yazan, anlatımı çok süslü olan bir yazar. öyle ki yazdıklarını anlayabilmek için osmanlıca-türkçe sözlük gerekmektedir çoğu zaman. yazarlar da olmayan bir özelliği de kendisinde görürüz. -bkz. vermek- evet sözlük yazarı gibi bkz. verir yazılarında.
fikir adamlığının yanında şair yönü daha ön planda olması gereken kişidir de. bela çiçeği, ben sana mecburum gibi bağımsız şiirlere imza atmıştır. pia , sen benim hicbirseyimsin , sisler bulvarı gibi bir fransız şairin elinden çıkmışçasına şiirler de yazmıştır. "sanat sanat içindir" ile "sanat halk içindir" i birleştirmiştir. öyle ki; bu tarzı, gençken çok eleştirilmiştir. zor bir adam mıdır?
her dönem muhalif bir görüntü sergilemiştir. 1970-80-90 ları eleştirirken 1960 anayasasının gözlüğüyle bakar olaylara.. istem inönü yü eleştirirken, adnan menderes i hain ilan edebilir.. sağı eleştirirken, solu gereksiz bulabilir.. "ben azılı bir komünistim" derken, türk komünistlerinin hiçbirşey bilmediğini söyleyebilir.. öğrencilerden devrimci olmayacağını iddia ederken, türk halkının müthiş bir öngörüye sahip olduğunu söyleyebilir.. vb.
çok kaliteli bir yazar, şair olmasının yanında oldukça da etkili bir fikir adamıdır da o.
muhaliftir, bu yüzden akıllardan hiç silinmez adı.
üstadın anısına benim net alemine aktardıklarım:
videolar:
http://www.youtube.com/watch?v=bkfid9e19a8
http://www.youtube.com/watch?v=zci9a6lxz24
http://www.youtube.com/watch?v=i98la7iajqg
http://www.youtube.com/watch?v=x5pbq4mgodi
http://www.youtube.com/watch?v=pmdh5d4zqmk
http://www.youtube.com/watch?v=ytkmcjcjdr0
http://www.youtube.com/watch?v=rfqgbwtjcag
http://www.youtube.com/watch?v=m7ylnnbfp_g
http://www.youtube.com/watch?v=z0vd7sfgthk
http://www.youtube.com/watch?v=834i8gxcbo8
http://www.youtube.com/watch?v=e0xc9jv_rfw
http://www.youtube.com/watch?v=dtbf88mgfzq
http://www.youtube.com/watch?v=atj8natprza
http://www.youtube.com/watch?v=sev9w71role
istanbul ağrısı şiiri:
http://www.youtube.com/watch?v=rzryuqab6ci -
cumartesi 19:30'da trt2 de konuşan konuştukça ilham veren mükemmel insan
-
1999 yilinda international baccalaureate high-level turkish a1 dersinin sinavinda incelenmek uzere (bkz: commentary) siiri verilmis insan. gel gor ki ismini atilla ilhan olarak yazmislardir. ib tarihinde bir kara lekedir. cenevredeki ukala sinav hazirlayicilarina selam ederim. o gun o kadar yikildim ki ib diplomasinin gozumde bir onemi kalmadi. (yuh)
-
"40 karanlığı döneminde tkp ve türevi örgütlerden uzak durmamın nedeni, cezaevinde birlikte yattığımız tkp'lilerin sovyetlere göbeğinden bağlı tutumuydu" diyen, örgütlü mücadele eksikliğini kendisi de kabul eden fakat bunu da mevcut tüm örgütlerin saçma sapanlığına yoran aydın. örgütlerde içten mücadele verip, gerçek devrimci/sosyalist çizgiye bu yapıların yanaşmalarını sağlayacak iradenin/donanımın kendisinde olmadığını belirtmektedir.
fakat fransa'da nazım hikmet'in serbest bırakılması için avrupali ve 3. dünyali pek çok sosyalistle sırt sırta alana inmiş, ülkemizde de anti emperyalist duruş alabilen tüm siyasi yapıların eylemlerine kalemiyle destek olmuştur. sendikal/sınıfsal mücadelenin önemini her fırsatta işleyen kitaplarını, yazılarını ve söyleşilerini de elbette ortalama her türk sosyalisti bilir, takdir eder.
galiyevciliği yeni bir icat sananların, asla kafa yormaması gereken türk aydını.
(bkz: galiyev) -
gözlerin gözlerime değince, felaketim olurdu, ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim, bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince, hayırsızın biriydi fikrimce
ne zaman karşımda görsem, öldüreceğimden korkardım
felaketim olurdu, ağlardım -
şapkasını yana devirmiş, düşünceli gözlerle etrafı inceleyen, istanbul'u adımlayan (bkz: istanbul ağrısı) büyük şair.
-
hule, dillere pelesenk olmu$ $iirlerin sahibi, kendi çapında merkez olabilmi$ $air. toplumsal gerçekçilik gibi bugün iflas etmi$ akımların öncülerinden. 1925'te menemen'de doğmu$tur, anadolu insanıdır, atatürkçüdür, fikir adamıdır falan..
-ayrılık sevdaya dâhil-
-1.
açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın
-2.
rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan
-3.
ay ışığında batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozları
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yâseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir ânı tek başına yaşayamazlar
her ân ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili
telâşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmyacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sedâya dâhil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
-4.
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflâtuna çalar puslu lâcivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığı
benzemesin diye
özgürlük mutluka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle
-5.
sanmışık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ içimizde gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız
attila ilhan
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap