ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
metin altıok
-
"insan usul usul ölmek için gelir dünyaya.
başlar her gün biraz daha insan olmaya.
ve ölürken usul usul ne tuhaf;
aşık olur, kedi besler, isim verir eşyaya." diyen.
breaking bad'in yüzyılın en iyi dizisi seçilmesi
-
neden yüzyılın dizisi yüzyılın ilk çeyreğinde seçiliyor.
edit: madem entry ünlenmiş buradan walter white'ın taaa şaka şaka. neyse seni seviyorm sevgilim umarım bunu okuyorsundur :d.
tarihteki ilk smiley
-
okuyabildiğim kadarıyla öncesinde "gökbörülerle ötükende kımız keyfi" yazıyor.
zevk alınan ufak sapıklıklar
-
çorba ya da pudingi pişirirken bir süre hep aynı yöne karıştırıp "alıştırdıktan" (?) sonra aniden ters yöne karıştırıp "şaşırtmak" (!)
hasan ali kaldırım
-
fb tv de röportajına denk geldim;
-hobilerin nelerdir?
h.ali: dans etmek!
-ne tarz müzik seversin?
h.ali: dans müziği!
-ne tarz filmler izlersin?
h.ali: dans filmleri!
bir de böyle her seferinde gözünü büyülterek dans diyor.
denz denz denz!
justinianus
-
hayatımın ilk duruşmasına zamanın sirkeci adliyesi'nde girdim. hakime hanım kısa sarı saçlıydı. benim ilk duruşmam, davanın son duruşmasıydı. davayı kazandım ve hakime hanım bana ödenecek yasal vekalet ücretine üst sınırdan (tarifenin üç katı) hükmetti. daha sonra bunun yerleşik uygulama olmadığını, kendisinin benim ilk duruşmam olduğunu anlayıp, destek olmak açısından yaptığını öğrendim.
yıllar sonra praetorium nedeniyle justinianus'la tanıştık. bir gün ev ziyaretine gidip eşi nurhan hanım'la karşılaştığımda tanıdık geldi, bir kaç sorudan sonra ilk duruşmamın hakimi olduğunu farkettim, o zamanki tavrını, desteğini saygıyla andığımı söyledim. güzel bir tesadüftü.
başınız sağolsun üstat justinianus, huzur içinde uyuyun nurhan hanım, allah rahmet eylesin.
kedi
-
benim kedim kendi başına dört kat aşağıya iniyor, apartman kapısı açıksa dışarı çıkıyor, mahallenin kedileriyle oynayıp esnafı ziyaret edip geri yukarı çıkıyor. kapı kapalıysa birinin açmasını bekleyip o kişi daha ne olduğunu anlamadan jet hızıyla aradan sıvışıyor.
kedimi hem bana hem de kapıcımıza şikayet ettiler. tırsıyorlarmış.
tamam anlıyorum, korkabilirsin ve ben artık kedimi kendim indirip kendim çıkartacağım ama ben geçen gün 41 numara ayakkabı büyüklüğünde fare gördüm merdivenlerde. ondan niye kimse tırsmıyor? onu niye kimse şikayet etmiyor?
23 nisan-17 mayıs 2021 tam kapanma iddiası
-
doğru olacağını düşünmediğim iddia. 23 nisan - 19 mayıs deselerdi inanırdım.
edit: espri yapma kardeşim "yav", espri yüzünden bilgileri okuyamıyoruz şeklinde mesaj aldım. 19 mayıs'ın ve öneminin ne olduğunu bilmeyen insanların da var olduğunu şaşırarak öğrenmiş oldum.
theodora
-
bizanslı tarihçi prokopius onun için; "babası istanbul hipodromunda ayıcı olan bir aktris-dansçı ve hayat kadını" demiş olsa dahi, bizans’ın süryani imparatoriçesi ve süryani kilisesi’nin kızıdır theodora.
teodora m.s. 500 urfa yakınlarındaki menbiç şehrinde doğar. (sanılanın aksine teodora urfalı değildir. menbiç urfa ve halep arasında bulunan eski bir süryani yerleşim birimidir.). babası ortodoks inancına bağlı bir süryani papazdır. babası tarafından inancı ve kültürü doğrultusunda en iyi şekilde yetiştirilir.
bizans imparatoru jüstinyen dayısı olan ı. justinus’tan (518-527) 527 yılında imparatorluğu devir alır. güçlü bir hükümdar olmasının yanı sıra uzun süren idaresi olmuştur.
jüstinyen iran’a sefere çıktığında menbiç’ten geçer. menbiç süryani toplumu lideri papaz yuhanna tarafından saygıyla karşılanır ve burada teodora ile tanışan ve onun güzelliğinden etkilenen jüstinyen onun ile evlenmeye karar verir. önceleri buna razı olmayan teodora’nın babası jüstinyen’in kızını inancında serbest bırakacağını taahhüt etmesi üzerine imparatorun bu isteğini kabul eder.
theodora 527 yılında imparatoriçelik tacı giyer, 527-548 yılları arasında eşi imparator jüstinyen ile birlikte hüküm sürer. tarihteki en güçlü, akıllı iffetli ve bunun yanında en çok iftira edilen kadınlarından olur.
birbirlerini çok sevmelerine rağmen jüstinyen ile teodora’nın çocukları olmaz. teodora çok genç denilecek bir yaşta, 48 yaşında hayata gözlerini yumar.
teodora vefatı sonrasında geriye yok olmaktan kurtulmuş güçlü ve örgütlenmiş bir kilise bırakmıştır. bu sebepledir ki teodoranın 1500. doğum yıldönümü patriğin 2000 yılı menşurunda dünya süryanilerine duyurulmuş ve tüm süryanilerce kutlanmıştır.
ilber ortaylı'dan 32 klasik müzik albümü
-
ilber ortaylı'nın “bir ömür nasıl yaşanır / hayatta doğru seçimler” kitabının yedinci bölümünde tavsiye ettiği klasik müzik albümleridir:
1. wagner, der ring des nibelungen - vienna philharmonic orchestra, vienna state opera chorus, solti. [wagner’i eski şeflerin hepsinden ama özellikle fürtwangler ve georg solti’den dinlemeli; fürtwangler için bayreuth kayıtları aranmalı, çağdaşlardan da daniel barenboim'ı tavsiye ederim.]
2. beethoven: symphonies nos 5&7 - vienna philharmonic, carlos kleiber [bunu da büyük isimlerin hepsinden dinlemeli ama yine asıl wilhelm furtwangler'in icrasını değerlendirmek gerekir.]
3. bach: goldberg variations - glenn gould
4. schubert: the piano sonatas - wilhelm kempff
5. haydn: the 'sturm und drang' symphonies - the english concert/trevor pincock
6. bach: brandenburg concertos (farklı kayıtlar)
7. puccini: tosca (farklı kayıtlar)
8. beethoven: late spring quartets (farklı kayıtlar)
9. beethoven: complete piano sonatas (farklı kayıtlar)
10. beethoven: symphonies 2&4 - wilhelm furtwangler
11. guisseppe verdi collection (farklı kayıtlar)
12. romantic callas - maria callas
13. mozart, beethoven, schubert, tchaikovsky, wagner, rossini, mendelssohn,bartholdy - wilhelm furtwangler
14. violin concertos - david oistrakh
15. the great violin concertos - yehudi menuhin
16. great pianists - vladimir ashkenazy
17. mozart: complete piano concertos - daniel barenboim
18. the piano masters - arthur rubinstein
19. paganini - complete chamber music (farklı kayıtlar)
20. mozart: violin sonatas - itzhak perlmann, daniel baremboim
21. mozart: die zauberflöte (farklı kayıtlar)
22. chopin: piano works - vladimir ashkenazy
23. rachmaninov: piano concerto no:3 - vladimir ashkenazy, london symphony orchestra
24. tchaikovsky: the nutcracker - berlin philarmonic, simon rattle
25. tchaikovsky: swan lake - montreal symphony orchestra, charls dutoit
26. rimsky-korsakov: scheherazade - royal philarmonic, sir thomas beecham
27. brahms: hungarian dances - vienna philarmonic orchestra
28. chopin: nocturnes - fazıl say
29. say plays say - fazıl say
30. 20th century piano edition - idil biret
31. arşiv serisi - ayla erduran
32. ottoman court music (osmanlı saray müziği) - vedat koşal, henschel quartet
film ve kitap tavsiyeleri:
(bkz: ilber ortaylı'nın tavsiye ettiği 25 kitap)
(bkz: ilber ortaylı'nın tavsiye ettiği 26 yabancı film)
6 ekim 2020 ekşi sözlük açıklaması
-
tam akp tarzı olmamış mı? gazetecileri içerip tıkıp sonrasında onlar gazetecilikten değil başka terör faaliyetlerinden içerideler ya da gezi zamanında gezicilere yardım eden işletmeleri kapatan belediyelerin kapatma sebebi olarak uygun yangın tüpü olmaması ya da faaliyet kolunda yanlışlık olması açıklaması yapmak gibi olmuş. bu örnekler çoğaltılabilir. yazık valla.
alanya'da tek başına beş kişiyle kavga eden adam
-
(bkz: malum ırk)
tek başlarına kavga edecek yüreğe sahip olmadıkları gibi, kalabalık olmalarına rağmen sopayla saldırmaları beni şaşırtmamıştır.
vaat kaynaklarını açıklasınlar chp'ye oy vereceğim
-
sen aksaray'ın kaynağını açıkla da ben akepe'ye oyumu vereyim şeklinde karşılık verdiğim açıklama.
karşılıksız aşk
-
(ekim 2005, isimler ve mekanlar degistirilmistir)
- anne, ayse'ye kirmizi cok yakisiyor.
- hmm. ayse kim?
- bi arkadasim.
(ustune varmayalim)
(aralik 2005)
- anne ben asik oldum
- kime asik oldun?
- ayse'ye. ama soylemiycem. evlenme teklif edinceye kadar soylemiycem. sen de kimseye soyleme (yazma demedi ki)
- tamam canim.
(ocak 2006, oglanin asik oldugu kizla tanisilir. aileler tanisir. cocuklar arkadasliklarina devam ederler, ailecek gorusulur, ama esas oglan, her firsatta, nasil askimi belli etsem/etmesem, nasil evlenme teklif etsem derdiyle ugrasiyordur. esas oglanin gunu, ayse'nin ona olan davranislariyla sekilleniyor, kiz esas oglana ilgi gostermezse evde firtinalar kopuyor, kapilar carpiliyor, kiz esas oglanin bir dedigine gulumsuyorsa hayat pespembe oluyordur)
25 nisan 2006
esas oglan eve gelir... yuzunden dusen bir parca... aynen aktariyorum.
- ne oldu oglum, okul nasil gecti?
- hayatimin en kotu gununu yasadim. ayse, baskasiyla evlenicekmis.
- aa nerden cikti simdi bu, oglum daha erken boyle seyleri dusunmek icin, o da farkinda degildir bu islerin daha.
- yok, kararliymis, alp'e soyledi. hem de benim onumde.
- ne dedi tam olarak?
- alp, ayse'ye, esas oglan sana asik, seninle evlenmek istiyor, dedi, ayse de, ben firat'la evlenicem, dedi.
- cok kesin konusmus ya.
- kesin konustu anne. anneanneme, kardesime soyleme. babama aksam soyleriz.
- tamam canim. ama bak, yine soyluyorum, evlenmek icin daha erken, baska asik olacak kizlar var dunyada, hem belki ayse sana asik olur, daha zaman var..
- anne ne diyorsun, neredeyse 6 yasindayim artik. hic evlenmiycem ben...
(gece uyuyamadi cocukcagiz. dolabin altinda fare var, eve hirsiz mi girdi diye bin bir turlu bahaneyle donup durdu yatakta. aslinda aklinda olan ilk hayal kirikligini gizlemeye calisti galiba. simdiden boyle basladiysak, ohooooo).