ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
metrodan inenleri beklemeden binmeye çalışmak
-
istisnasız her defasında geri itileyerek tepki koydugum durum.. özellikle taksim metrosunda girenleri geri iten 1.85 boylarında biri görürseniz muhtemelen benimdir.
ölen kişiden geriye kalan en hüzün verici nesne
-
kahve.
yeni çekilmiş, içerim diye alınmış 1 paket kahve.
en kötüsü de ne biliyor musunuz? orada rafta öylece durması ve benim bunu bayatladıktan sonra görmem...
babam alıp rafa koymuş öylece, belki içerim diye yeni de kahve fincanı takımı almış.
hastahaneden eve geldim, mutfağı topladım gözüm rafa takıldı kahve orada duruyordu.
çok şematik gelecek o sahne, ıssız adam misali adam tokayı görür ve dağılır..
ama bir farkla, daha derinden ve daha acınası.
daha çaresiz.
o fincanlar bende ve her kahve içtiğimde aklımdasın.senin ömrün kadar hatrı olsun.
gece gece kendime neden bunu yaptım bilmiyorum, insan unutamıyor.
-hayatımın en hüzünlü hikayesi.
edit: hayatımda yazdığım en beğenilen bir yazının en büyük acım olacağını bilemezdim. beğenen ve acımı paylasanlara sonsuz teşekkürler.nolur arada hatirlatmayın, yapamiyorum.
ruhu rahat etsin inşallah.
duyulmuş en güzel iltifat
-
gözleri dudaklarından önce konuşan birine ilk kez rastlıyorum.
söyleyen de meriç filan değil, sokaktaki tinerci.
asperger sendromu
-
asperger sendromu, çocukluk çağında ortaya çıkan genetik geçişli bir sorundur. sendromun ana belirtisi aşırı içe kapanıklık durumudur. tekrarlayıcı davranışlar, tekdüze bir konuşma, belli bir konuya abartılı ilgi diğer önemli belirtilerdir. hastalık, 3-4 yaşlarından sonra yavaş yavaş belli olmaya başlar. çocuklar genellikle 3-4 yaşına kadar yaşıtları gibi davranıp, hareket ederler. erkek çocuklarında daha sık görülür.
aspergerli çocuklarla ilgili en büyük tereddüt her içe kapanık, sosyal iletişimi zayıf, çocuğun bu sendroma dahil edilmesidir. çünkü ailenin aşırı korumacılığı, aşırı eleştiri sonucu ortaya çıkan güvensizlik ve buna bağlı sosyal iletişimde başarısızlık asperger sendromu olarak değerlendirilebilir.
asperger sendromu otizm içinde çok fonksiyonlu, en fazla yüz güldüren bir spekturumda değerlendirilir. asperger sendromuna sahip olan çocuklarda aşırı içe kapanıklık durumu ana belirtidir. hastalığın diğer karakteristik özellikleri şöyle sıralanabilir:
bu çocuklar çevreye duyarsızdır. sorulara her zaman uygun yanıt vermezler. tekrarlayıcı davranışları vardır. duruma uygun olmayan mimik ve jestlere sahiptirler. konuşmaları uygun ifade ve tonlamadan yoksundur, bu nedenle tekdüze, motor gibi konuşurlar. çevrelerindeki insanlarla empati (kendisini diğer insanların yerine koyma) yapamazlar. karşılarındaki insanların duygularını, sözel olmayan iletişimi anlayamazlar. belli bir konuya abartılı ilgi duyarlar. otomobil, uzay, ağaç çeşitleri gibi konularda her ayrıntıyı bilirler. arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler.
hastalığın otizmden farkı nedir?
aspergerli çocuklar bebeklik yıllarında sağlıklı gelişirler. oysa otistik çocuklar çok daha erken belirti verirler, çevreleriyle iletişimleri yoktur, konuşma gecikmesi vardır. aspergerli çocuklarda konuşma gecikmesi yoktur. ama hareketlerini kontrol etmekte zorluk çekerler, sakarlık belirgindir. fiziksel görüntüleri normaldir ama tuhaf mimik ve jestleri vardır. asperger, yaş ilerledikçe daha belirginleşir. çünkü sosyal iletişimde ciddi handikaplar ortaya çıkar. ama eğitimlerini tamamlayabilirler. hatta derslerinde başarılı bile olurlar.
asperger sendromunun ileriki yaşlarda gidişi nasıldır?
aspergerli çocuklar yetişkin dönemlerinde kendilerine uygun iş bulabilirler ve yönlendirildikleri taktirde çalışabilirler. ama insanlarla yüz yüze diyalog kurmayacakları, organizasyon, yaratıcılık ve el becerisi gerektirmeyen, zaman baskısı olmayan, korunmalı, rutin, tek düze işlerde çalışabilirler. en büyük sorun işe kabul edilirken yaşanır. sorulara düzgün yanıtlar veremedikleri için mülakat gerektiren işlerde başarılı olamayabilirler.
asperger sendromuna bağlı olarak ortaya çıkabilecek sorunlar nelerdir?
asperger sendorumuna bağlı olarak buluğ çağından itibaren ruhsal sorunlar ortaya çıkabilir. aspergerli çocuklar 8-9 yaşından itibaren yoğun kaygı duyarlar. toplumla uyum içinde olmadıklarının farkındadırlar. hastalığın otizmden ayrılan diğer bir noktası budur. içe kapanıktırlar ama iletişim için isteklidirler. ne yapacaklarını bilemezler, yaklaşımları genellikle insanları uzaklaştırır. yaşıtları tarafından dışlanıp, alay edilirler. depresyona girebilirler. takıntıları, dikkat bozukluğu aşırı hareketlilik olabilir. bu sorunların tedavi edilmesi ve yönlendirilmesi aspergerli çocuğun yaşamını kolaylaştırır. bu sorunlar tedavi edilmezse sendrom daha da ağırlaşıp çocuğun hayat kalitesini düşürür.
aspergerli bir çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır?
aspergerli çocuklarda eğitim çok önemlidir. sosyal ve iletişim alanında ve davranış eğitiminde ciddi desteğe ihtiyaç duyarlar. katı kurallar ve rutine bağlı oldukları göz önüne alınarak olumlu alışkanlıklar edinirken bu özelliklerinden yararlanılmalıdır. ayrıca aspergerli çocukların ailelerinin eğitilmesi de önem taşımaktadır. aile, çocuğa hangi durumda nasıl davranacağını, sosyal taleple karşılaştıklarında bununla nasıl baş edeceğini, sorun yaratacak durumları tanıtıp, konuşurken nasıl tonlama yapacağını öğretebilir. ayrıca aspergerli çocukların eğitim gördükleri okulla da işbirliği yapılması, bu çocukların özelliklerinin eğitimcilere anlatılması gerekir. aspergerli çocuklar erişkin yaşa geldiklerinde uygun eğitim ve uygun iş seçmişlerse kendilerine yetebilirler. kendilerini tolere edecek eş bulabilirlerse evlenebilirler.
asperger sendromuyla karışan durumlar var mıdır?
içe kapanıklık, şizoid kişilik, depresif mizaç, güvensiz çocuklar, girişimi engellenen çocuklar, aileleri tarafından engellenen çocuklar, aşırı korumacı ailelerde yetişen çocukların ortaya koyduğu davranışlar bu sendrom ile karışabilir.
asperger sendromunun karakteristik özellikleri:
· asperger sendromu olan insanlar sosyal olabilmek için çabalar ama başaramaz.
· yüz ifadeleri gibi sözel olmayan sinyalleri anlamakta güçlük çekerler.
· tek düze, hızlı, duygudan yoksun konuşurlar.
· sözcüklerin mecazi anlamlarını anlamakta güçlük çekerler.
· hayal gücü eksikliği vardır. soyut düşünmede zorlanırlar.
· sakarlık, asperger sendromu olanlarda belirli bir özellik olarak dikkat
çeker.
· bisiklet sürmek gibi koordinasyon gerektiren becerilerde zorluk yaşarlar
yılmaz özdil'in hatasını belirten gence cevabı
-
hacettepe üniversitesinde okuyan genç bir arkadaşın yılmaz özdil'i gerçeklerle ilgilinen biri sandığı için yaptığı hatayı düzelten mailine yılmaz özdil'in verdiği kaba cevap. genç arkadaşımızın attığı mail bu.
https://eksiup.com/84329bc84900
ne üslup, ne içerik olarak en ufak saygısızlık içeren ve yılmaz özdil hayranı olduğu her halinden belli olan gence yılmaz özdil'in verdiği cevap kendisinin nasıl bir insan olduğunu ortaya koyuyor.
https://eksiup.com/34b6b4747769
(bkz: anlayana)*
edit: mailin ayrıntıları görünümüyor diyenler için https://twitter.com/…tatus/1087112457775132673?s=19
garip giyimi ile metrobüste şeytanı andıran kız
-
metrobüsün boş olmasını daha çok garipsedim.
gloria jean's vs starbucks
2022 turizm krizi
-
sakız adasında kaldığımız otel dolu idi. yunan, türk ve amerikalı turistler. arap yok, keko yok. türkler de genelde çocuksuz veya 1 çocuklu çok efendilerdi.
sokaklarda afgan yok, mülteci yok, keko yok, insanı rahatsız eden unsur yok.
kafeler ve restoranlar tamamen dolu. taverna cumartesi gecesi tamamen dolu. rezervasyonu olmayanlar geri dönmek zorunda kaldı. garsonlar genç kız, ter kokulu keko garson yok, sürekli masana gelip rahatsız etme yok. fiyatlar euro’nun bu haline rağmen türkiye’ye göre uygun.
sonra kos adasına gittik. en kötü yanı bodrumdan gitmek zorunda kalmamız oldu, limanda kekoluğa, kazıkçılığa maruz kaldık, çok şükür kekolara bir liramız gitmedi.
kos adası oteller dolu, cafeler, restoranlar dolu saatlere göre. sürekli rahatsız eden keko garson yok. fiyatlar sakıza göre biraz daha yüksek .
genelde yunan ve avrupalı turist var. arap yok, afgan yok, keko , barzo yok.
yine de hiç kazıklanma korkusu yaşamıyorsunuz. amerika’da yaşayan bir yunan aile ile arkadaş olduk. türk olduğumuzu öğrenince çok samimi davrandılar. genelde sakızda türkçe bilen çoktu.
her sene yunan adalarına gidiyoruz pandemi hariç. euro’nun durumundan dolayı gidemeyiz sanıyordum, türkiye’den daha ucuz. mülteci, sapık olmaması açısından daha da güzel göründü gözümüze.
gece eşinle çocuğunla sokaklarda güvenle gezebiliyorsun. kimse kimseyi rahatsız etmiyor. sırtlan ve çakal yok. slimfit keko yok. sanırım insanları rahatsız edenler tutuksuz yargılanmıyor.
her kuruşunu helal ettiğim bir başka yunanistan tatili oldu.
ekleme: garsonlara bahşiş vermezsen surat yapmıyorlar. 1-2 euro bahşiş verirsen teşekkür ediyorlar. türkiye’de en son 30 lira bahşiş verdim diye sürat yapıp yüzümüze bakmayan ter kokulu , barzo garsonu hatırlayınca insan ülkesi adına üzülüyor
yaşlı bir insan gibi yaşayan genç
-
cuma akşamı girdiği evden pazartesi sabahı işe gitmek için çıkar.
en büyük zevkidir sahaflarda kitap incelemek. eski türk musikisinden ya da türkülerinden koleksiyon yapar evde geçirdiği vakitleri bu müzikler eşliğinde gazete kitap okuyarak geçirir.
eski model telefon kullanır, interneti gerekmedikçe kullanmaz. evdeki objelere duygusal anlamlar yükler, mektup yazar, hala fotoğraf baskısı yaptırıp albüme koyar.
evli değilse aşkla, meşkle heyecanla işi olmaz. müzmin bekarlık yolunda ilerler, titizdir, kıldır, huysuzdur. yalnızlığı sever. anne babasına düşkündür. vazgeçişleri boldur, sendromları mevcuttur. sağlık olsun, hayırlısı, kısmet en çok kullandığı kelimelerdir.
ümit özdağ'a kürtlerden oy yok
-
ulan fahrettin, bugün de kürtçü mü olmaya kalktın ahahah
ileri düzey kopya çekme yöntemleri
-
selpak yöntemi
türü: bireysel
zorluk derecesi: kolay
risk faktörü: düşük
kullanım alanı: hemen hemen her ders
yazılıdan önceki ders hasta taklidi yapın. gerekirse vitamin hapı öksürük şurubu falan getirip öğretmenin gözü önünde için. kopyayı selpak mendilinizin içine tükenmez kalemle yazın. dolma kalem ya da benzeri likit mürekkepli kalemler kullanmayın, yazı dağılır. hazırladığınız mendilleri sınıflandırıp farklı ceplerinize yerleştirin. sınav sırasında burnunuzu silecek gibi yapıp çaktırmadan yazdıklarınızı okuyun. asla mendile çok uzun süre bakmayın. unutmayın ki kimse kendisinin bile olsa bir sümüğü yarım dakika izlemez. öğretmenin şüphelendiği durumlarda mendili gerçekten kullanın ve kopyayı imha edin. inanın öğretmen emin bile olsa mendilinizi incelemeyecektir. yazılı kağıdını verirken burnunuzda istanbulun fethi 1453 yazmasını istemiyorsanız asla mürekkepli kısmı yüzünüze deydirmeyin.
ülken için ölür müsün
-
ne ülkeymiş ne vatanmış arkadaş? 18 ay askerlik yaptım saçlarım döküldü bildiğin kel kaldım, halen ayaklarımdaki mantar geçmedi. yıllardır vergi ödüyorum kazandığım paranın 3 mislini devlete ödüyorum yetmiyor birde öleyim.
devlet bana ne verdi aç kalsam bakacak mı? işsiz kalsam iş bulacak mı? hasta olsam iyileştirecek mi? param olmadan kesinlikle sanmıyorum.
bu denklemde bir hata yok mu?
ben öleceğim tayyip sarayda beyaz çay yudumlayacak? vatana bak vatana...
taksim'de eşofman indiren kızlar
-
planlı bir proje olduğu çok bariz. kötü prodüksiyon, kötü oyunculuk, vasat senaryo. kısacası kötü bir video.
pembe metrobüs
-
sarkisi bile hazirdir.
pembe bir metrobus gordum ruyamda
hanim yolcular beklerler durakta
icindeyken cigerim doldu bir anda
les gibi ter kokusuyla
coluklu cocuklu ablalardi hepsi
hepsinin basinda birer namus bekcisi
mis gibi gül suyu kokuyorlar
duraklarda
kanguruya yumruk atan adam
-
kangurunun ''bu yaptığın bence çok kaba ve hiç de hoş olmayan bir davranış biçimi'' tavrı ile yarmıştır. yazık lan! gidip sarılasım geldi hayvana.