ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'nin durumunu en iyi anlatan fıkra
-
pamuk prenses, süpermen ve pinokyo yürüyüşe çıkmışlar...
yürürlerken önlerine bir tabela çıkmış.
" dünyanın en güzel kadını" yarışması...yazıyormuş üstünde.
- bu yarışmaya katılıyorum, demiş pamuk prenses..
yarım saat sonra arkadaşlarının yanına dönen pamuk prenses'e sormuş
süpermen ve pinokyo.
- eeee, nasıl gitti?
- birinci oldum, demiş pamuk prenses.
yürüyüşlerine devam ederken önlerine bir tabela daha çıkmış.
"dünyanın en güçlü adamı" yarışması...yazıyormuş üstünde.
-bu yarışmaya katılıyorum, demiş süpermen.
yarım saat sonra arkadaşlarının yanına dönen süpermen'e sormuş
pinokyo ve pamuk prenses.
- eeee, nasıl gitti?
- şüpheniz mi vardı?, demiş süpermen.
yürüyüşlerine devam ederken önlerine bir tabela daha çıkmış.
"dünyanın en yalancı insanı" yarışması...yazıyormuş...
-bu yarışmaya katılıyorum, demiş pinokyo.
yarım saat sonra arkadaşlarının yanına gözyaşları içinde dönen pinokyo'ya sormuş süpermen ve pamuk prenses.
- ne oldu?
pinokyo sormuş bu defa " kim lan bu tayyip denen adam?!?
norveç'in en büyük sorunu
-
(bkz: norveç'te yaşayıp da akp'ye oy veren 909 kişi)
ekleme: aslında düşündüm de onlar da bizim sorunumuz, norveç'in değil.
the lost daughter
-
hani kadına şiddet olaylarında "her şeyden önce kadınlar annedir, annelerimizdir" falan deniliyor ya işte bu konuya hassas bir dokunuş yapan, maggie gyllenhaal filmi.
baba olmanın her erkeğin harcı olmadığını bir şekilde kabullenmişiz de konu anneye gelince nedense işler değişiyor. eski kuşağın geleneğini sürdüren; öpmeyen, sarılmayan, gülüp şakalaşmayan, sevgisini asla göstermeyen ya da başı sıkışınca çekip giden babalara aşinayız mesela. ama buradaki yorumlarda da film ile ilgili en çok annenin, çocuğun yaralanan parmağını öpmemesi yadırganıyor. bu hareket doğrudur demiyorum ancak net bir şekilde kınayamıyorum da çünkü gerçekten her kadın "anne" olmaya uygun değildir.
belki bizim annelerimiz de kendi içlerinde bu savaşı vermiştir. çocuklarını ölesiye seviyor olmak da anneliği tam anlamıyla benimsemiş olmak anlamına gelmiyor çünkü. çoğu anne bunu asla dillendiremezken birçok kadın ise özgür bir şekilde çocuk sahibi olmamayı 'seçebiliyor'. zaten filmin verdiği mesaj tamamen bu; anne olup olmamayı seçebilme özgürlüğünün bazı tabuların yerini alması. bu konunun yazar ve yönetmen bağlamında tamamen kadın perspektifinden sunulmuş olması filmin her noktasında kendisini hissettiriyor. o şahane oyunculuğunu oscar'la taçlandırmış olan olivia colman'ın canlandırdığı karakter leda; eğitimli, tek başına tatile çıkabilen, lafı fazla uzatan adamı kibarca susturup yemeğine devam edebilen, tehditlere boyun eğmeyen, geçmişiyle yüzleşirken yaşadıklarından pişmanlık duymayan ve kendisinin kabullenemediği annelik kavramını benimseyebilmiş ya da bununla mücadele eden kadınlara da saygı duyan yani kesinlikle sıradan olmayan bir kadın.
sonuç olarak filme genel olarak baktığımızda leda'nın üzerinde nispeten fazla durulmuşken diğer tüm konu ve karakterler derinleşmeden darmadağın ve yüzeysel kalmış. biraz şunu gösterelim biraz da şunu anlatalım derken süre uzayınca "kestik" deyip bitirmişler sanırım. karakter gelişimi ve olay örgüsü üzerinde biraz daha oynanıp vurucu bir iş çıkarılabilirdi bu kadroyla. yine de yönetmenin ilk deneyimi oluşu ve konu baz alındığında fena olmamış diyebilirim.
yaran okul müdürü sözleri
-
liseyi bitirdikten sonra diplomayı almak için okula tekrar gidilir. diplomayı verme işi de tatile çıkan müdür yardımcısı yerine müdüre kalmıştır. öss türkiye derecesi olan bir arkadaş ve ortalama puana sahip bir arkadaş müdürün odasına girerler. müdür hangi üniversiteye girildiğini sorar ve ona göre diploma parası almayacağını söyler.
m: söyle bakalım evladım nereye girdin?
a1: istanbul iktisat hocam.
m: çok güzel oğlum afferim, buyur diploman. peki sen nereye girdin?
a2: odtü elektrik elektronik hocam.
m: ankaradaydı di mi odtü?
a2: evet hocam
m: istanbul'a puanın yetmedi demek. neyse sağlık olsun seninki de fena değilmiş.
öpüşmek için sıraya giren gençler
-
- neden böyle bir şey yapma ihtiyacı duyuyorsun
+ hoşuma gidiyor
- tamam
sonra da kızı öpüyor agsgafags bu ne saçma bir diyalog ne saçma bir ortam ne saçma sapan bir nesil aw
entry girildiğinde mesaj gönderen başlık
-
sözlükte son zamanların en muhteşem trollemesi. adam sizi maymun etti ya la...
cosmic latte
-
debe'ye girdiği gibi "uzay boşluğunun rengi" falan değildir. tüm galaksilerin renk ortalamasıdır. yani renge uzay boşluğu dahil bile değil. ufkunuzu iki katına açana kadar okuduğunuzu anlamaya iki kat zaman ayıraydınız da doğru idrak edeydiniz.
matematiksel notasyonla yazılabilen atasözleri
evde para saklayacak en uygun yer
-
ben yaklaşık 7 yıllık birikimim olan 37.000$'ımı, bankalara güvenmediğim için evdeki çalışma masamın tablasının altına özel olarak yaptırdığım gizli çekmecede saklıyorum.
güldere mahallesi, zindanlı caddesi, kaman sokak, numara 17, daire 5, zeytinburnu adresinde ikamet ediyorum. yalnız yaşıyorum ve haftaiçi saat 07:30-19:00 arası evde olmuyorum.
köpek saldırırsa yapılacaklar
bizim geleneklerimizde dudaktan öpüşmek yok
-
-evet, onun yerine tecavüz ve 13 yaşındaki kızlara hallenmek var.