hesabın var mı? giriş yap

  • dün ustream'den yayın yapan birini izliyorum. semt nişantaşıydı sanırım. insanlar maskeli, gözlüklü, gazdan göz gözü görmüyor. bir yanda yaralılar var, polis sürekli saldırıyor, ortam gergin.

    birden sokağın başından maskeli, baretli, elinde poşetle bir genç belirdi ve çok samimi bir sesle

    "arkadaşlar kola isteyen var mı?" diye bağırdı.

    belki orada olsam lan şimdi ne kolası zaten ortalık karışık diye düşünebilirdim ama, öyle içten sordu ki ben ekran başında gülümsedim. olm ne tatlı insanlarsınız ya.

  • bu güzel günleri yaşıyorsak bunun en büyük paylarından biride rahmetli mustafa cengiz başkan sayesindedir. zamanında fatih terim şov amaçlı canlı yayında irfancanıda istiyorum viscayıda istiyorum diyip rahmetliyi kamuoyunun önüne atmıştır. buna karşılık mustafa cengiz mesele irfancanı almaksa yazarım bir çek hepsini alırım ama ben bunu takımıma yapamam ben galatasarayın geleceğini çöpe atamam diyerek tüm linçlere rağmen hep takımının geleceğini düşünmüştür. bugün ne kadar doğru bir karar verdiğini tekrardan anlıyoruz. ruhun şad olsun güzel insan.

  • granül kahve diğer adıyla hazır kahve, halk dilinde neskafe olarak bilinir. geleneksel kahve tüketim yöntemlerinden farklı olarak özelliği suda tamamen çözülmesidir. burada tarihçesi ve üretimiyle ilgili detaylı bilgi mevcut. kaynağa göre; "özellikle dünya savaşları’nda askerlerin ayık ve dinç kalması gibi gereksinimler ilk olarak hazır kahvenin yükselişini fişeklemiş. bu dönemlerde çoğu reklam afişlerinde askerlere yer verilmiş."

    herkes vedat milör olmak zorunda değil tabi şu hayatta ama granül kahvenin sık tüketimi, kahve konusunda gelişmemiş bir damak tadına işaret eder. kimisi granül kahvenin lezzet dezavantajlarının farkındadır ama sunduğu avantajlara yenik düşmüştür. nedir bu avantaj: hazırlaması hızlı ve kolaydır. bir tatlı kaşığı kahveyi bir fincan kaynamış suya at, olsun bitsin. iyi kahve demlemek gibi bir know how'a ihtiyaç duymazsınız. ayrıca kahve tüketiminden sonra telve temizlemek gibi dertlerle uğraşmazsınız. fakat; kahvenin tadı öyle olmaz. granül kahve çok çok sınırlı bir damak tadı vadeder. koku, gövde, asidite ya da after taste gibi has kahveye ilişkin değişkenler anlamını yitirir. elde edeceğiniz yegane şey kafein şoklamasıdır. gelelim sağlık boyutuna. granül kahve sağlığa zararlı mıdır? konuyu araştırmadan önce ben öyle olduğuna emindim ama okuduklarımdan sonra kafam karıştı. internette farklı tevatürler var konuya dair.

    mesela şu kaynakta hazır kahvenin diğerlerine oranla daha sağlıklı olduğu iddia ediliyor. nedeni de çözülebilir granüllerin taze öğütülmüş kahvede bulunan zararlı "yağlı cisimleri" içermemesi olarak gösterilmiş. bu sayede kardiyovasküler sağlık üzerinde bir risk oluşturmuyormuş. ayrıca filtre kahveye göre %50 daha az kafein içeriyormuş. ilginç olan ise en zararlı olarak türk kahvesinin gösterilmesi. sebep: filtrelenmediği için çok yüksek miktarda zararlı cafestol ve kahweol içermesi.

    bu kaynak ise hazır kahvenin daha az kafein içerdiği bilgisini doğruluyor ama bunu bir risk olarak sunuyor. daha az kafein içerdiği için hazır kahvenin haddinden fazla tüketimi ihtimali artıyor. bu da asabiyet, hafakan ve uykusuzluğa sebep oluyor. ayrıca hazır kahve demir emilimi üzerinde de doğrudan etkili. yemek sırasında veya yemekten 1 saat sonraya kadar içilen hazır kahve demir emilimini çok ciddi oranda düşürüyor (kahvenin ne kadar sert olduğuyla orantılı biçimde). yemekten 1 saat önce alındığında ise demir emilimine etkisi olmuyor. hazır kahvenin işlenmesi sırasında ortaya acrylamide diye bir kimyasal bileşen ortaya çıkıyor. gıdalar 120 derecenin üstünde ısıtıldığında ortaya çıkan bir kimyasal bu. 2002'de keşfedilmiş. bunun da hayvan testlerinde kanserojen olduğu ve nörotoksisite ile ilişkilendirildiği ortaya çıkmış. ayrıca kadınlarda yumurtalık ve endometriyal kanser risklerini artırdığı bulguları var. hazır kahve oxalates isimli bir organik asit de içeriyor. bu da hiperoksalüri hastalarına oldukça zararlı.

    bu kaynak acrylamide risklerini teyid ediyor ve ayrıca bu kimyasalın sinir hasarı yapabileceğini ekliyor. hazır kahvelerde geleneksel kahvelere oranla bu maddenin miktarının çok daha fazla olduğunu söylüyor. yan bilgi olarak; bu kaynak da türk kahvesinden uzak durulması gerektiğini söylüyor; özellikle yüksek kolestrol ve ailede kalp hikayeleri varsa.

    özet: sanırım zehir dozda. kararında tüketildiği (günde 1 ya da 2 fincan kahve) sürece tüm sağlık riskleri her gıda için azalıyor. ama türk kahvesinin en zararlı kahve olduğu bilgisi benim için şaşırtıcı ve moral bozucu oldu. tabi yukarıda bulduğum bilgiler sade hazır kahve için geçerli. süt tozları ya da 3'ü 1 arada çözümleri çok daha az masum. farklı bulgular edinirsem editlerim. yeni kaynaklara açığım.

    edit:

    (bkz: ankara'nın coffee shop'ları)
    (bkz: support your local coffee shop)

  • "2868 e mesaj ile 10 tl yollayın, sayenizde yaptığımız new york yerleşkesine eş bir binada los angeles'a dikelim" temalı mesajdır.
    15 yıldır kan bağışı gönüllüsüyüm, 3 yıldır kan bile vermiyorum bu siyasal islamcılar yüzünden.

  • fb tv de röportajına denk geldim;

    -hobilerin nelerdir?
    h.ali: dans etmek!
    -ne tarz müzik seversin?
    h.ali: dans müziği!
    -ne tarz filmler izlersin?
    h.ali: dans filmleri!

    bir de böyle her seferinde gözünü büyülterek dans diyor.

    denz denz denz!

  • türkiye'de çoğu firma için gereksiz bir birim- özellikle de patron şirketi olanlarda. daha çok biz ne kadar kurumsalız demek için açıyorlar. personelle direkt muhattap olmayalım, şu başvuranların da hepsiyle uğraşmayalım diye var. ama sanki küçük dağları onlar yaratmış. tarif edilemez bir ego patlaması yaşıyorlar. halbuki gözlemlediğim kadarıyla bütün gün işte bilgisayar başında takılıyorlar. bir tek ay sonu biraz yoğunluk oluyor.

    maaşlar, puantajlar ile genelde muhasebe ve personel müdürleri ilgileniyor. işe alımı da teknik bilgi ve yetkinlikleri yeterli olmadığından son aşamada ilgili proje müdürü ya da "patron" değerlendirmeyi yapıyor. yurtdışında okumuş anadil seviyesinde yabancı dili olan başvuranları ezberden ingilizceleriyle test ederken de hiç utanmıyorlar. utanmak ne kelime, havalarından geçilmiyor.

    edit 2: iş yerinde bilgisayar başında takılan ik'cılar rahatsız. haklı çıkardığınız için tişikkirlir

  • mercedes benz bayii vardı bizim orada. heralde mercedes benzerleri yazmak istiyorlar ama tabelaya sığmadı diye düşünüyordum. amcaya "mercedes gibi" yazarsanız sığar demiştim. anlamadı salaklar.