• uyurken dinlemek için frekansını sevdiğim müziklerden oluşturduğum bir liste var. listeye nasıl olmuşsa hamamda ilk gözyaşları girmiş.

    gece üç gibi müziğin ritmine uyandım. o kadar etkileyici bir müzik ki tekrar uykuya dalmak için bitmesini bekledim. her dinlediğimde ritmi kalbimde hissediyorum.

    daha önce hiç dinlemediyseniz müziği açın ve gözlerinizi kapatın. nereye gitmeniz, hangi duyguyu hissetmeniz gerekiyorsa müzik sizi oraya götürecek.
  • ben bu adamcağız için üzülüyorum. bir sanatçı eserini ortaya çıkarma sürecinde dünya kadar uğraşıp, hem psikolojik hem de fizyolojik anlamda zorluklar yaşıyor. sen o kadar uğraş didin, ruhunun tüm sermayesini notalara dök, bir gece vakti istanbul'un karanlık sularına bakarken ilhamını aldığın o eserin düğünlerin standart açılış müziği olsun. üzerinde mona lisa baskısı olan çaydanlık altlığını görünce de aynı hüznü yaşıyorum. hele sultanlar aşkına parçası dar gömlekli kısa paçalı nargile kafe müdavimi közcü osmanlı torunları tarafından keşfedilip sahiplenilecek diye ödüm kopuyor.
    sanatçıların talihsizliği de bu sanırım: senin üzerine titreyerek ortaya çıkardığın eserlerinin arz olunan kitle tarafından sıradanlaştırılması. neyse kendisine uzun bir ömür, dinç bir zihin ve bol bol ilham diliyorum ki mara despina gibi nice eseri dinleme şansı bulalım.
  • istanbul'u notalara döken adam.

    ayrıca ihsan oktay anar'ın yeteneği edebiyatmış yazar olmuş, can atilla'nın yeteneği müzikmiş müzisyen olmuş, şüphesiz ikisi aynı hamurdan yoğrulmuş diye düşündürür. bunu seven bunu da sevdi.
  • istanbulda yürümeyi seven yalnızlar için en güzel yoldaştır. şöyle ki;
    şişhane - taksim arası: cariyeler ve geceler
    taksim - beşiktaş arası : rumeli hisarının yapılışı
    beşiktaş - tophane arası: esir pazarı
    tophane - karaköy arası: haremde ilk dans
    unkapanı köprüsü'nde dinlenirken : the mystic's dream (bu loreena'dan)
    eminönü-kapalıçarşı arası: hamamda ilk gözyaşları
    sultanahmet - beyazıt arası: mara despina
    beyazıt sahaflar arası: constantinople
    süleymaniye'de: aşk-ı hürrem
    sizi alır götürür
  • dinlerken, yapmakta olduğunuz herhangi bir eylemi gönlünüze o an yatkın renge boyayabiliyor.
    odamda kaybolan anahtarımı arayışımı bile.. müzik bitmeden bulasın gelmiyor.

    an olur bazı şeyler öyle kusursuzca üst üste gelir ki, ışığı kırar, hayal dünyanıza düşürür, yakar ki, sönmesin istersiniz;
    zat-ı muhteremi dinlerken ihsan oktay anar okumak gibi..
    anlatanı gönlünce değiştirmek ne büyük bir mutluluk, bunaldıkça yatağın serin yerini bulmak gibi..
  • ferhunde hanimlar ve bizim evin halleri dizilerinin müziklerini yapan, klasik batı müzigi kökenli müzik adami. ankaradaki poem stüdyosunun da sahibidir.
  • evrensel bir elektronik müzik yapmasına rağmen "bizden olma" duygusunu yitirmeyen ve yitirtmeyen nadir yetenekli, orjinal ve farklı bestecilerden birisi. tematik albümler yapması, albümlerde, şarkılarında bir masal havası yaratması ile beni benden almaktadır.

    ülkemizde, ne yazık ki hala var olan, ticari şark kurnazlıkları ile şuraya iki ney, bir şehrazat koyduk mu batılıları tavladık zihniyeti ve yurtdışında iki iş yapınca ben evrensel sanatçıyım bana laf etmeyin, aksi halde size küfürleri hazırladım tipleri çok olmasına rağmen can atilla gibi müzik insanlarının tanınmaması çok acı.

    neyse burda fakir edebiyatı yapmayalım. kendisini bilen biliyor, tanıyan tanıyor. daha çok tanınması ve dinlenilmesi temennisi ile
  • bazi seyler vardir ki, hem cok meshur olsun, daha cok kisi tarafindan bilinsin, taninsin istersiniz,
    hem de size özel olsun, popüler olmasin, herkes bilmesin, sakli kalsin isteriniz. sacma bi ikilem.

    benim icin birisi ihsan oktay anar'di, ki o artik popüler.
    ikincisi de can atilla'dir.
  • tam bir yerli yanni'dir kesinlikle. new age müziğinin ülkemizdeki en önemli temsilcisidir ve ne yazık ki hakettiği değeri görememektedir. cariyeler ve geceler, 1453 sultanlar aşkına ve aşk-ı hürrem adlarında osmanlı içerikli mükemmel bir üçleme olan albüm serisi vardır. üçlemesinden özellikle parçaları ve hikayeleriyle benim açımdan efsane olan 1453 - sultanlar aşkına albümüne özel bir parantez açmak isterim. albüm istanbul'un fethi ve sonrasındaki fatih dönemindeki bazı olayları mükemmel parçalarla hikayesel bir uyum içinde anlatarak sanki size o dönemi yaşatır. kesinlikle bu albümün insan üzerindeki etkisi tonlarca para harcanan fetih 1453 filminden çok daha fazladır. albümü oluşturan parçalar:

    1- önce güneş tutuldu
    http://www.dailymotion.com/…nstrumental-music_music

    2- 1453 – fetih
    edirne' den konstantiniyye' ye tozlu topraklı yollarda ney, nakkare, davul sesleriyle yürüyen yüzbinler, yeniçeriler, atlılar, kağnılar, toplar ve koca serdar. tüm avrupa bu kalabalığın seslerini merakla dinliyordu. rönesansa kadar uzanacak bu çetin yolda tarih yeniden yazılıyordu.
    http://www.youtube.com/watch?v=6s-c2manawa

    3- constantinople
    ılık bir meltem vardı şimdi tepede, sis dağılmış, herşey daha açık seçik görülüyordu. kubbeleri göz kamaştıran velakerna, eşi benzeri olmayan kutsal ayasofya, masmavi dalgalarıyla boğaziçi ,kıyısında dans edip şarkı söyleyenleriyle haliç ve başının üstünde sonsuzluğun krallığı gökyüzü. hepsi ona aynı şeyi fısıldıyordu sanki...
    http://www.youtube.com/watch?v=r8n84wx-tay

    4- boğaziçi rüyaları
    fetihten sonra ilk kez şehrine huzurla doya doya baktı. tüm umutsuzluklar,endişeler sonsuza kadar boğazın sularına gömülmüştü. parlayan güneş tepede tüm ruhunu sıcacık sarıyordu." her şey işte şimdi başlıyor ! " diye düşündü. yapılacak çok şey vardı ama rüyalar gerçekleşmek için çok beklemişti.
    http://www.youtube.com/watch?v=vxlyxd40g6k

    5- yeni hayat
    tüm şehir yeniden kuruluyordu adeta, yepyeni camiler, medreseler ,kütüphaneler, hastaneler, kervansaraylar yeni sahipleriyle buluşuyordu. filozoflar, ressamlar, astrologlar, şairler ve niceleri ruhlarındaki coşkularıyla hep birlikte çağı değiştiriyorlardı. rönesansın ilk kıvılcımları ateşe dönüşmek üzere idi.
    http://www.youtube.com/watch?v=pjemneiz5fk

    6- gülbahar
    fatih' in arnavut asıllı güzel, romantik cariyesi. sesinin onu etkilediği söylenirdi. oğlu beyazıt' ın annesidir.
    http://www.youtube.com/watch?v=jvttqug2nza

    7- rumeli hisarının yapılışı
    eski hermes tapınağının bulunduğu yerde toplandılar. “ ilk günün şerefine beraber çalışalım ” dedi ve kırk elli okka ağırlığındaki kayaları omuzlarında taşıyarak duvar inşasına başladı.tüm ahali onun bu gayretini gördü ve “ istediği zamandan evvel bu hisar tamamlanacaktır ” diye ona söz verdiler.
    http://www.youtube.com/watch?v=enhxngnpboq

    8- zeynep hatun' un gizli aşkı
    fatih döneminin kadın şairlerinden ve fatih' in huzuruna peçesiz çıktığı rivayet olunan zeynep hatun' un herkesten gizlediği " fatih " e olan aşkını anlatan dizeleri.
    http://www.youtube.com/watch?v=i3bbml6dsjs

    9- kahramanların hikayesi
    destan yazan yüzbinler sonunda başardılar. surlar artık imkansız gelmiyordu onlara. o ise " herşeye değdi " diye düşünüyordu. tersa güzel artık onundu. kulaklarında ılık bir nağme beliriverdi ansızın; onun aşkını anlatan bir makamda gezinen hayali bir güzelin nağmeleri. cesaret, inanç ve kahramanlık konstantiniyye' nin ve dünya tarihinin akışını değiştiriyordu.
    http://www.youtube.com/watch?v=llv3w26jt10

    10- bellini portreyi yaparken
    “ ilk gördüğümde yorgundu yüzü, belli ki çok hasta, yarın eğer ayakta durabilirse bıraktığım yerden devam edeceğim. o ölümsüzlüğüne ben olsam da olmasam da zaten kavuşmuş. ”
    http://www.youtube.com/watch?v=0ftdrsb8hbs

    11- ak şemsettin' in rüyası
    bilginler bilginini bulmak için ankara' ya geldi. karşısına hiç ummadığı bir aşık, şair ve başı dumanlı bir derviş çıktı. bu zat çarşıda pazarda ilahiler deyişler okuyor, halktan para topluyordu. aleme el açan bir derviş ona ne verebilirdi? sordu soruşturdu, “ muhtaçlar, borçlular için yardım toplar ” dediler ama nafile.tekrar yola koyuldu. halep' te geceledi. ve hem onu hem de tarihi değiştirecek rüyayı işte o gece gördü. rüyasında boynunda bir zincir vardı, ucu uzaya uzaya taa ankara' ya varmıştı ve hacı bayram' ın elinde idi. döndü hemen ankara' ya, yemek vakti varmıştı köye. dervişler ona bakmadılar bile, yemekler pay edilip artan köpeklerin çanaklarına kondu. masada istenmediğini anlayan çırak gitti köpeklerin kasesinden yemeye başladı. bu hal dervişlerin ve hacı bayram'ın yüreğine dokundu ve o andan sonra onu da aralarına aldılar.
    http://www.youtube.com/watch?v=hq_m0qfuqis

    12- ayasofya yakarışları
    gece ayasofya' daki son ayinden sonra bizans halkı hz.meryem' in heykelini sokaklarda dolaştırıp ona dua ettiler. işte o anda ürpertici bir rüzgar peydah oldu ve dev heykel korkunç bir gürültüyle paramparça yere kapandı. dua sesleri çığlıklara karıştı ve ümitler heykelin parçacıkları gibi rüzgarda uçuşup yok oldu.
    http://www.izlesene.com/…asofya-yakarislari/5740967

    13- valekerna azizeleri
    sarayın boş koridorlarında artık rumca konuşan asiller yoktu, sadece yerde azizelerin kırık çerçeveli resimleri. hepsi öylece bir noktaya gözlerini dikmiş bakıyorlar şimdi.
    http://www.youtube.com/watch?v=0oot_sowjvq

    14- sultanlar aşkına
    http://www.youtube.com/watch?v=acmtufnq8cw
  • bu adam öyle bir hamamda ilk gözyaşları diye bir şarkı yapmıştır ki, ben o şarkıyı dinlediğimden beri sözün müziği tamamladığını söylemeye çekinir oldum.
hesabın var mı? giriş yap