1 entry daha
  • kitap, artık silahtır.
    hegemonya savaşının en güçlü silahlarından birisi artık kitaptır.
    benim kitaplarım da silahtır.
    amerikan yönetiminin icat etmek istediği kalkan füzeler misali bir kalkan-kitaptır.
    şebeke'ye karşıdır.
    topraklarımızı ve değerlerimizi işgalden korumak için bir kalkan-silahtır.
    ister edebiyat ve isterse bilim olsun, yazan bir süre sonra yazdıklarına bağımlıdır; eğer dürüstse, kendi bulduğu ve dizmeye başladığı maddenin direksiyonunu kabul etmek zorundadır. bu nedenle, yazmak, düşünmek kadar yaratıcı olabilmektedir; her has yazıcının bunu duyduğundan kuşku duymuyoruz.
    (şebeke-önsöz'den)

    y.k.: esas üniversiter çalışma tezdedir. bana göre insan, "işte bakın ben bir kitap yazıyorum, bütün kitaplar yanlıştır." diyorsa kitap yazar. böyle bir iddia olmadığı takdirde kimse kitap yazmamalıdır.

    e.b.: ama böyle yapmıyorlar.

    y.k.: ben hep bunu yaptım. bir yeni cumhuriyet için isimli kitabım, 12 eylül'den bir hafta önce çıkmıştı, ancak bu fikirler bir sene önceden formüle edilmişti, 1979'dan beri vardı bende. aynen okuyorum: "asker gelince, erbakan'ı türkiye'nin siyaset sahnesinden silip, erbakan'ın temsil ettiği islamcı, dinsel politikayı daha yoğun bir biçimde uygulayacak." bu kitapta hukuksal açıdan hiçbir sakınca yok, ama sekiz yıla mahkûm ettiler. aynı kitapta, 'afganistan çok önemli olacak, dünyayı hızlandıracak' dedim, bu sözde amerika ile ilgili vurgular vardı ve o da gerçekleşti. seksenin ortasında, 'ordu gelecek, erbakan'ı yasaklayacak ve islam'ı daha koyu bir şekilde uygulayacak', yönündeki tezim çok yayıldı ve işin garip tarafı da seksenli yılların ortasında bu doğru oldu. bana pek çok değerli üniversite profesörü, 'bunu tez yaptıracağız, yardım eder misin,' dediler. ben de hem yardım ederim dedim, hem de çok terbiyeli bir şekilde güldüm. yaptıramayacaklardı, bu görüşlerimi tez yapmak bütün bilimi reddetmektir, eninde sonunda oraya gider çünkü. bugün aydın, bir haliyle değiştiricidir, bir haliyle de en tutucu olandır. aydın olmak tutucu olmaktır. 1850'lerde en aydınımız, bana göre, cevdet paşa'ydı, çok bilgili bir adamdı, ancak en tutucu olanımızdı. en kötü, hiçbir şey bilmeyen aydınlarımız ise büyük reşit paşa'ydı, ali paşa'ydı, onlar değiştirdiler. çok bilen tutucu olur, üniversite de böyledir. dünyanın her tarafında en tutucu kısım üniversiter aydındır.

    osmanlı devleti'nin kurucusu osman'ın adının "otman" olduğuna inanmaya başladım, sonra da gördüm ki benden iki sene önce, halil inalcık "otman" demiş. halil inalcık niçin "otman" demiş? ben şimdi bunun üstüne yazıyorum, çünkü bu osman değil otman ise, osmanlı'nın kuruluşu ile ilgili olarak bütün teorilerimizin değiştirilmesi çok büyük bir ihtimaldir. halil bey, eski deyimle hasbelkader veyahut rastlantı sonucu ya da başka bir nedenle bunu bulmuştur, üstüne gidemez.
    enis batur yalçın kücük roportajının tamamı için- (bkz: yalçın küçük/#3198732)
884 entry daha
hesabın var mı? giriş yap