4 entry daha
  • bu sure iki kısma ayrılır. birinci kısım, "ikra"dan beşinci ayet olan "ma lem ya'lem"e kadardır. ikinci kısım, "kellâ inne'l-insane le yetğa"dan surenin sonuna kadardır. cumhur ulema, birinci kısmın rasulullah'a gelen ilk vahiy olduğunda ittifak etmiştir. bunun hakkında, imam ahmed, buharî ve müslim müteaddit senetlerle en sahih hadislerden sayılan bir rivayeti hz. aişe'den rivayet etmişlerdir. bu rivayette hz. aişe, vahyin nasıl başladığını rasulullah'ın kendisinden duymuştur. ayrıca aynı rivayet ibn abbas, ebu musa el eş'ari ve sahabeden bir cemaatten de şu şekilde menkuldür: "kur'an'ın ilk inen ayetleri bunlardır." ikinci kısım, rasulullah harem-i şerif'te namaz kılmaya başladığı ve ebu cehil'in de onu namazdan menetmek için tehdit ettiği zaman nazil olmuştur.

    muhaddislerin kendi senetleri ile imam zühri'den, onun urve b. zubeyr'den, onun da, teyzesi hz. aişe'den rivayet ettiği gibi vahyin başlangıcı şu şekilde nakledilmiştir: vahiy ilk dönemlerde rasulullah'ın sadık rüyalar (bazı rivayetlerde iyi) görmesi ile başladı. rasulullah bu rüyaları apaçık bir gerçek olarak görmekteydi. rasulullah daha sonra yalnızlığı sevmeye başladı.

    hıra mağarasında günlerce ibadet için kalırdı. (hz. aişe burada "tahanus" kelimesini kullanmıştır. imam zuhri bunu "taabbûd" olarak açıklamıştır. bu, rasulullah'ın eda ettiği bir çeşit ibadetti. çünkü allah (c.c.) ona henüz nasıl ibadet edeceğini öğretmemişti) rasulullah (s.a) evden yiyecek ve içeceğini alarak mağarada birkaç gün geçirirdi. sonra yine eve döner ve hz. hatice'ye yiyecek ve içecek hazırlatarak ibadet için mağaraya dönerdi. birgün rasulullah hıra mağarasında iken birden bire vahiy nazil oldu. melek gelerek ona "oku" dedi. hz. aişe rasulullah'ın sözünü şöyle nakletmektedir: "ben okumuş değilim, dedim. bunun üzerine melek beni tutarak sıktı. o kadar şiddetliydi ki tahammül edemiyordum. sonra bıraktı ve tekrar "oku" dedi. ben tekrar "okumuş değilim" dedim. beni tekrar o kadar şiddetli sıktı ki tahammül edemedim. sonra bıraktı ve tekrar "oku" dedi. ben tekrar "okumuş değilim" dedim. beni üçüncü defa öyle kuvvetli sıktı ki, tahammülüm kalmadı. sonra beni bıraktı ve "ikra bismi rabbike'llezi halak" (yaratan rabb'inin ismiyle oku) dedi. bu ayetten "ma lem ya'lem" e kadar okudu. hz. aişe diyor ki: sonra rasulullah, titreyerek eve döndü ve hz. hatice'ye "beni örtün" dedi. rasulullah'ı örttüler. bu korku durumu geçtikten sonra rasulullah şöyle buyurdu: "ey hatice! bana ne oldu?" daha sonra bütün olanları hz. hatice'ye anlattı. ve "canımdan korkuyorum." dedi. hz. hatice "kesinlikle değil. memnun ol. allah'a yemin ederim ki, o seni rezil etmez. sen akrabalarına iyi davranırsın. doğru sözlüsün (diğer bir rivayette emaneti yerine getirirsin), çaresiz olanların yükünü hafifletirsin, fakir ve yoksullara yardım edersin, misafirperversin, iyi işlerde yardımcısın..." dedi. hz. hatice daha sonra resulullah'ı yanına alarak amcasının oğlu varaka b. nevfel'e gittiler. varaka, cahiliye döneminde hristiyan olmuştu. ibranice ve arapça olarak incil yazıyor, okuyordu. çok yaşlı olduğundan gözleri görmüyordu. hz. hatice ona şöyle dedi: "ağabeyciğim! yeğenini biraz dinler misin?" varaka rasulullah'a sordu ve rasulullah olanları anlattı. varaka: "bu aynı namustur (vahiy getiren melek). allah, onu hz. musa'ya da göndermişti. keşke senin nübüvvet zamanında genç olabilseydim. keşke kavminin, seni yurdundan çıkaracağı zamana kadar yaşayabilseydim." rasulullah sordu: "onlar beni buradan kovacaklar mı?" varaka: "evet, senin getirdiğini getiren bir şahsa insanların düşman olmadığı bir zaman yoktur. eğer senin döneminde yaşarsam bütün gücümle sana yardım ederim." dedi. ancak çok geçmeden öldü.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap