opposable thumb

• hayatımın en değerli şeyi. benim için ne kadar önemli olduğunu bugün bir kez daha anladım. seni kırdığım için gerçekten çok üzgünüm. değerini anlayamamışım. şimdiye kadar sana karşı ilgisiz, umarsız davrandığım için beni affet. bundan sonra bambaşka bir insan olacağım, seni bir an olsun aklımdan çıkarmayacağım. halı sahada hikmet abinin göbeğinden sekip de zemini öptüğüm anda , ince ruhunun derinliklerinden gelen o ''çıt'' sesi ile tüm hayatım değişti. sensiz bir hayat çok zor. şimdiden iki kilo verdim. yemek yemek zevk değil eziyet artık bana. çatal bıçak tutamıyorum. gömleklerimin düğmelerini ilikleyemiyorum. çorap giymek imkansız. ayakkabı giymeyi bırakmak üzereyim. cüzdanı kıç cebinde taşıyamıyorum artık. o cepten bu cebe gidip geliyor, yakında düşer kaybolur zaten. jelatininden hap çıkarmak ne zormuş , vıcık vıcık kollestrol olduk. bırak antep fıstığını açmayı , çekirdek çitleyemiyorum. ofiste, şu yukardan mandalına basılarak açılan kapıları açamıyorum. tuvalete gitmeye korkar oldum. kalem tutmak zaten hayal oldu. telefonda daha şifre deseninde çuvallıyorum. bir çay keyfimiz vardı artık o da yok. zarif ince belli gitti , kaba kupalar geldi. hayatta hiçbir şeyin tadı tuzu yok anlayacağın. tutunamıyorum. yeter bu hasret, dön artık. elinin kadını ol, biricik varlığım.