8 entry daha
  • babamın dedesi osmanlı zamanında pülümür(tunceli)'de ikinci hakimmiş. bir suçlunun mahkemesinde birinci hakim idam kararı vermiş. tam kalemi kıracağı anda mübaşir içeri dalmış ve birinci hakimin tayin emrini getirmiş. o andan itibaren o kalemi kırmak artık birinci hakim olan büyük dedenin vazifesiymiş. büyük dede dosyayı bir daha incelemiş ve suçlunun idam kararını bozup, cezasını birkaç yıl mahkûmiyete döndürmüş.

    gel zaman git zaman büyük dede arap cephesinde subay olmuş ve sanırım o meşhur yemen dönüşünde aç, susuz, yorgun ve yaralı bir halde türkiye'nin güneydoğusunda biryerlerde düşüp kalmış. gözünü açtığında karnı doyurulmuş, yaraları sarılmış ve dinlenmiş bir halde bir evde yatıyormuş. başında ona bakan bir kadın varmış. sonra odaya bir adam daha girmiş. "beni..." demiş adam "beni tanıdın mı beyim?" dede bakmış bakmış ama çıkaramamış. adam da fazla zorlamadan kendini tanıtmış. "ben senin yıllar önce ölümden kurtardığın bir mahkûmum." demiş. "umarım borcumu ödeyebilmişimdir."
18 entry daha
hesabın var mı? giriş yap