• damatların birinin ben olgun seviyorum diyip kaynanalardan birine göz koyuşuyla bitecek olan yarışma.
  • 10 bin yillik insanlik tarihinde ne kadar buyuk ilerleme kaydettimizi gosteren bir yari$madir bu efendim. bir kere 10-15 kadini bir eve kapatmak yari$ma degil reality show, hadi o da olmadi bir extreme sport'tur. ayrica bu yari$ma sonucu evlenecek damat ve gelin adayinin ileriki yillarda sahip olacaklari cocugun katil olmasi i$ten bile degildir. soyle bir diyalog sonucunda ben olsam ana-baba katili olurdum.

    - babacim, anlatsana annemle nasil tani$tin?
    - anani yari$madan kazandim.

    bu tur bir diyalog sonucunda bu cocugun mutfaga gidip bulabildigi en buyuk bicak ile annesini ve babasini dogramasi normal kar$ilanmali ve cezai acidan indirim te$kil etmelidir.
  • bir sonraki program icin, damat adaylarinin valideleri yerine, gelin adaylarinin abilerinin katilmasi ile optimum konfigurasyona ulasabilecek yarisma..
  • hayvan pazarından düve almanın daha bir insani, enteresan, değişik yolu. şöyle on dakikalık bir bakmayla bile kaynana denen o 1000 yıllık kalıplaşmış a-humanist teyzeleri ve köle pazarına düşmüş bir eziklikle, hiçbir duyguları, düşüncelerine izin verilmeyen o canım güzelim kızları görmek ve durumun vehametine oturup ağlamak mümkün. zira evde öyle bir ortam var ki beş tahtvari pohpohlu koltuğa oturmuş yarım dünya teyzeler on kızcağıza "sınav" dedikleri emirler yağdırıyor. yemek yaptırıyor, ortalık süpürtüyor. istediğini ayrı bir odaya çekip mahşer sorularına tutuyor. kızlar ise genellikle her türlü zülume boyun eğip, "aman yoksa evde kalırım" endişesiyle neredeyse o kadınların ayaklarına kapanıyor.

    durumun bir diğer ilginç tarafıysa kızlar hiç birşekilde damat adaylarını görmüyor. yani kaynananın onayını ve beğenisini kazandıktan sonra karşılarına bir eşşek çıksa evlenecekler gibi. bu ürpertici tablo maalesef izleyen kişiye "görücü usulü"nü aşılıyor. hadi biz neyse ama ülkenin dört bir yanında bu programı tırnaklarını yiye yiye izleyen zavallı kıscağızlarımız ve oğlancağızlarımız bu sistemi normal görecek ve * evlenme çağına geldiklerinde aynı kokuşmuş, hiç bir şekilde insani ve duygusal olmayan bu töreyi uygulayacaklar. bu tip töre, ahlak, gelenek, örf, adet, bok, püsür empoze etme çalışmaları sayesinde daha çok kızımız başlarına silah dayanıp viyadüklerden atılır. daha çook "ben insanım" diyen erkek cinnet geçirip, o zorla evlendiği, hiç bir şey hissetmediği karısını ve daha kötüsü çocuklarını baltayla öldürüp cinnet geçirir. ve daha çok pek çok anne, çocuklarına "helal süt emmiş" birini bulmak için hamamlara gider.

    nitekim "gelinim olur musun?" biter "size anne diyebilir miyim?" başlar. o biter "hanım leğen getir ayaklarımı yıka." gelir. türk insanı bu programların başından kalkmadıkça da bu sistem böyle devam eder. ama sonra gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine bakıp "vah vah" demesin kimse. töre cinayetlerine, aile cinnetlerine, zorla evlendirilen kocasından kaçıp orospu olan kızlara kimse üzülmesin. hele hele bu haberleri görüp hiç kimse ahlak öğreticisi kesilmesin. çünkü ahlaklı gibi görünen bu programlar sayesinde ahlak denen kavramın içi boşaltılıyor. ahlakçı kesilenler aslen ahlakı bizzat kendileri yok ediyor. hoş, "ahlak" denen bokun ne menem ve balon bir kavram olduğu da aşikardır ama oraya hiç girmeyelim. son olarak bugün onbeş dakikasını izlediğim programdan ufak bir enstantaneyle biriteyim:

    * kaynana: "kolunda dövme olan kızı ben istemem. oğlumla evlenirse o dövme çıkacak. ayrıca öyle bir kızı oğlum da istemez. oğlum aile terbiyesi almış bir çocuktur."

    (bkz: oldu)

    aylar sonra edit: aradan bir kaç ay geçti ki üçüncü paragrafın ilk cümlesi gerçek oldu. lan ben onu şakasına..

    (bkz: size anne diyebilir miyim)
  • hayatı boyunca ezilmiş, hor görülmüş, eşinden, büyüklerinden saygı görmemiş; tam aksine küçümsenmiş, kötü muamele edilmiş kadınların, kayınvalideliği bir nevi otorite, güç olarak görmeleri, "işte şimdi de sıra bende" şeklinde düşünmeleri ve bu düşünceyle hareket etmeleri yüzünden reytingi tavana vuran, yazılı ve görsel basının gözbebeği haline gelen, aslında ne kadar hasta bir toplum haline geldiğimizi kanıtlayan içler acısı prorgram.
  • "ailecek izlenecek sansasyonel bir baş yapıt"
    -guardian-

    "semra hanımın harikulade oyunculuğu ile oscar'a layık bir şaheser"
    -observer-

    "more chilling than survivor, funnier than ace ventura, and as inspiring as throw momma off the train"
    -the daily kaynana-
  • zamanin farkli aktigi paralel evrende olan bir sey. bir kac gun once baktigimda ata bortlek gozlu kiza asik oldugunu filan soyluyordu, kiz da senden baskasini istemem diyordu.

    dun baktim ikisi evlenmis birinci olamamislar dolayisi ile para sikintisi cekmisler ata da is bulamayinca durum iycene boktan olmus. iki cocuk dogurduktan sonra bortlek gozlu kiz hayattan bezmis. kaynana da zaten hayatini cehenneme cevirmekte gozunu actirtmamakta sonunda dayanamayip, karsi komsunun ogluyla fingirdesmis. bunlari kaynana yakalamis, ogluna soylemis. e o da suphesiz cok bozulmus, bi cirpida silmis atmis kizcagizi.

    bunu anladim dun. yapmiyacaktin kaldiramam demistim diyor halbuki ben sacimi supurge edecektim diyor ama ne yapayim is bulamadim ekonomi kotu enflasyon yok diyorlar ama yalan...

    masallah bir omuru iki gune sigdirmislar sen ne zaman tanidin hatunu ne zaman iliskiniz oldu, ne vakit problem yasadiniz kavga ettiniz, seni hayal kirikligina ugratti ne ayrilmasi birliktemiydiniz? noluyor amina koyim.
  • gün gectikçe iyiden iyiye dibe vurmuş bir yarışma(!) adı altında sunulan saçmalıklar zinciridir... bu nasıl bir programdır ki daha önce buna benzer birçok yarışma(!)da en ufak bir kişisel hakarette insanlar diskalifiye edilirken semra hanım hala orada bulunabilmektedir? bu hafta sonu a takımına kadar buyuyen bu olay nedir! nasıl bu kadar abartılabilir benim aklım almıyor. zaten insanlar şunu neden anlamak istemez ki, gecmişiyle ilgili hiçbir sorunu olmayan, kendiyle barışık ve kendine güveni olan hiçbir insan evladı öyle bir yarışmaya katılmaz... daha 23 yaşındaki bir delikanlı evlenmek için yırtıyor kendini! bu nedir ya evde mi kaldın? bulamadın mı kimseyi! bulamazsın tabii o kadar bastırılmış bir karakterle de kimseyi bulamazsın zaten.. bırak evlenmeyi doğru düzgün sevgilin bile olmamıştır ki! böyle şeyleri seyrettiğimize inanamıyorum toplum olarak ama ben bile daha fazla dayanamayıp savaş ay ile birlikte takıldım kaldım ekrana...

    bir de utanmadan namustan şereften bahsediyorlar oturdukları yerde... ya nedir kardeşim bu yarışmaya girmeden önce bakirelik testi mi yapıyorsunuz ya da bakire olmak gibi bir kuralınız mı var da geçmişini o kadar sorguluyor onca ithamda bulunuyorsunuz kızlara? ayrıca bu zamanda kimin için önemi kalmıştır ki bu kavramın.. ha senin için bu kadar önemliyse semra hanım ve namusun ölçütü bu bahsettiğin saçmalıklarsa bir yürü de endamını görelim.. senin tabirinle; mümkün değil mümkün değil!

    ne kendini bilen bir genç ne de kendini bilen bir ana katılmaz oralara... ha eger katılıyorsa sadece karşındaki kızda değil kendi oğullarında da vardır bir özür... olmasa orada olmazdınız zaten... ya ne bekliyorsunuz ki? yıllardır kendini bu yarışma için saklamış kutsal bakireleri mi?
  • a: naber gorusmeyeli?
    b: iyi valla, gelinim olur musunu izliyordum...
    a: aman be ya! sacmalama!
    b: hade bea issiz olup da caner-tulin izledigin gunleri cabuk unuttun!
    a:!*@***...
hesabın var mı? giriş yap