• entrylerini silen yazar arkadaşlardan biri. hakkında 51 entry yazılmış, bu 52. olacak. kendisi hakkında yazdığım ikinci entry aynı zamanda bu. habermas'ı okumuş muydunuz bilmiyorum. okumadıysanız zaten çok şey kaçırmışsınız demektir. burayı bilgi kaynağı haline getiren yazarların başında gelirdi kendisi. mesela, nasıl anlatsam? diyelim ki bir kemal sunal filmi izliyorsunuz. pek çok tanıdık yüz, kemal sunal filmlerinin içinde hep bir strateji üretme, dedikodu yayma, sorun çözme işlevi gören o meşhur kahvehanelerin birinde toplanmış. yüzler tanıdık... alın bakın, şunun gibi:

    http://img215.imageshack.us/…1126/necdetyaknpr0.jpg

    onları başka filmlerden, büyük yeşilçam prodüksiyonlarından, ağır melodramlardan, aventür filmlerinden tanıyorsunuz. ama birçoğunun ismi, ne iş yaptığı, başka hangi filmlerde oynadığı gibi malumattan pek tabii ki yoksunsunuz. işte bu adam, gözümüzün bir yerlerden kestirdiği bu yeşilçam simalarının resmi tarihlerini yazardı burada. müzik, film, arif susam, futbol, cüneyt arkın, edebiyat ve daha bir sürü şey. entryleri sildi bu adam şimdi... böyle bir arkadaşın buralarda olduğunu biliyor muydunuz?

    bonus: umarım tekrar canlandırır entrylerini. kendisine kabul etmesi dileğiyle şu eseri gönderiyorum ve hakikaten yazdıkları için ona teşekkür ediyorum, inşallah seçimimi beğenir:

    http://www.youtube.com/watch?v=efqa0m2dtwq
  • gidişiyle benim için ekşide bir devir kapanmıştır. burada yazmaya başladığım günden bugüne kadar geçen yedi senelik bir devir.
    habermas'ı anlatmaya çalıştığım önceki entrylerime eklenecek çok şey vardır ama benim açımdan en önemli özelliği ekşi sözlük yazarlığıma vesile olan kişi olmasıydı. internet ortamında hasbelkader tanıdığı sakar bir internet kullanıcısı sıradan bir ev kadının ekşi sözlük yazarı olabileceğine güvenmiş, teşvik etmiş, yardım etmiş sonra da kendi kanatları ile uçmaya bırakmıştı. bilgisinin, kültürünün, bunları paylaşma cömertliğinin yanında mütevazı bir insan, sıkı bir dost bir o kadar da harbi bir insandır. bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da nerede yazıyorsa istifademize sunduğu fikirlerinin takipçisi olmaya devam.
    bu arada özellikle habermas gitmiş çok üzgünüm muhabbetine girmiyorum. çünkü habermas gitmeyi seçtiyse herşeyden önce bu seçim muhakkak doğrudur. üzülecek bir şey varsa habermas gibi yazarları sözlükten koparan gelişmelerdir.
  • böyle bir arkadaşın olsun, ikibin ytl borcun olsun. hatta hepsini peşin istemeyeceklerse üçbin ytl de olabilir. borçtur ödenir bir biçimde.

    insana verilen değeri parayla ölçmek pek de şık durmuyor ilk bakışta. bi an kendimi maddiyatçı sanar gibi bile oldum. ama neyle ölçeceksin kardeşim? ikibin ytl borcum olsun yerine "boyum 1.30 olsun" demeyi düşündüm, bu sefer de aramızdaki arkadaşlığın dengesinin bozulacağına kanaat getirdim. kilogram, metreküp, paskal, fahrenheit, isveç kronu...aklıma gelen tüm birimlerle bir cümle kurdum hiçbirisi ytl'nin netliğini sağlamadı.

    her neyse, böyle bir arkadaştan sözediyorduk. insan arkadaşıyla ne yapar?
    taksim'e bi dolaşmaya çıkar, eski komik olayları anlatır, maça gider, maçtaki komik olayları anlatır, televizyon izler, tv'deki komiklikleri yadeder, sinemaya gider, sinemadaki komikliklere tek başına güler-çünkü sinemada konuşmak yasaktır-, kadınlar hakkında konuşur falan.

    habermas bu kümenin, ki bu kümeye a={insanın arkadaşlarıyla yapabilecekleri kümesi} diyelim, bütün elemanlarını daha bir kuvvetlendirecek birikime, anlatım gücüne ve hatta know howa sahiptir.

    kanal 7'de film izlerken nubar terziyan'ın ateşini ölçtüğü çocuğu mu merak ettin? sor hemen, sana oynadığı tüm filmleri saysın. los angeles olimpiyatları'ndaki sscb mevzusunu sor, kruşçev'li gorbaçov'lu izahat getirsin. sor sor, çekinme, 5-4'lük galatasaray kocaeli maçını sor, futboldaki perde arkası mevzuları sor, tıkır tıkır anlatsın. kibar bir de. komik üstüne üstlük. e, komik olmanın ehemmiyetine değinmiştik başlangıçta.

    bitmiştir.
    -borcum ne kadar?
    -nakit ya da tek slip verecekseniz 8 volt, dilerseniz 12 voltu altıya bölüyoruz....
  • sözlükte bir yığın çöp varken gidişiyle beni şok etmiştir. bari entrylerini silmeseydi.

    herhangi bir entrysinden başlayarak başka bir başlığa, oradan başka bir başlığa, oradan da başka bir başlığa geçecek şekilde vaktiniz ne kadar el verirse kendisinin entylerini okuyup bilgi sahibi olurdunuz.

    şu sözlüğü güzelleştiren az sayıdaki pırlantalardan biriydi. türk sinemasının ismini bilmediğimiz birçok emektarının oyunculuk kariyerlerini, filmlerde yer alan en önemsiz roldeki figüran dahil karakterlerin kim olduğunu sayesinde öğrendik. o insanların bugün tanınmasına ve unutulmamalarına kendisinin katkısı çok büyüktür. o değerli insanlar uzakta bir yerlerden kendisini ve yazdıklarını görmüşlerse eminim ki kendisine yaptıkları için minnettardırlar ve daha huzurlu uyuyorlardır.

    günümüzün geçmişi bilmeyen, geçmişle ilgilenmeyen, dünya kendi etrafında dönüyor sanan, bencil insanlarının arasında onun gibi insanların varlığı çok önemlidir, gittikçe çöplüğe dönen bu kutsal bilgi kaynağında bazılarımız tarafından aranacaktır.

    bu zamana kadar yaptıkları için kendisine teşekkür etmeyi borç bilirim. umarım bir gün geri döner ve burayı bir avize gibi aydınlatmaya devam eder.
  • tam adı vladimir pravda pobediti habermas. kadim kökenleri rusya'ya dayanan ünlü bir alman alimidir; hezarfendir ki alamanlar bu önemli alim için erste deutsch multidisziplinär derler. modern almanya'nın ahmet mithat efendi'sidir. 1844 doğumludur. frankfurt'un sonradan sanayi bölgesi olmuş tarihî heppenheim kasabasında doğmuştur. din, felsefe, siyaset, sosyoloji, iktisat ve modern avrupa'nın tarihi gibi disiplinlerde yayınlanmış sayısız önemli kitabı vardır. evladiyelik "die grosse passage von aufklarung zum deutschland" kitabıyla alman aydınlanmasını masaya yatırmış ve sonradan haklı bir şöhrete sahip olan torunu jurgen habermas'ın işini kolaylamıştır.

    1874 yılında sürgünde olduğu rodos'tan firar ederek bir süreliğine almanya'ya gelen ve bu ülkeyi velespitle gezen ahmet mithat efendi ile tanışmış onun fikri şahsiyesini epey etkilemiştir. hazırladığı almanca-rusça sözlük sadece bu iki güçlü dil arasındaki en güçlü sözlük olmayıp genel olarak sözlük tarihçilerinin peşinden koştuğu ve öve öve bitiremedikleri bir opus magnumdur.

    kendi özgün ve telif kavramı olan frauenemanzipation [kabaca çevirirsek: kadın özgürleşimi] ile kıta avrupa'sındaki kadın çalışmalarının öncüsü olmuş, feminist gramerin özüne bir erkek olarak sağlam destekler çıkmıştır.

    sosyal ilimler ve felsefe disiplinleri haricinde iki roman, bir aforzimalar kitabı bir de akdeniz'de gemi batıkları üzerine nefis bir araştırma kitabı yayınlamıştır. daha sonra futbolun ortaya çıkışıyla birlikte bu alana eğilmiştir. bugün yazdığı futbol metinleri sayesinde modern avrupa futbolunun hem zihinsel hem de tarihsel kökenlerine inmek mümkün olmuştur. ingiliz spor tarihçilerinin bir kısmı sırf bu yüzden almanca öğrenmiştir.

    galatasaray taraftarıdır ve bunun nedenini soranlara "ben bu futbolun cemaziyelevvelini biliyorum ne yani feneri mi tutayım" demektedir. ekşi sözlük'te yazmasını soranlara da "keyfimin kahyası mısınız" diye çıkışmaktadır. bütün bunları ahmet mithat efendi'den öğrendiği sahih türkçesi ile ifade etmektedir.
  • sözlüğü okurken birden aklıma geliyor: habermas artık yok. ekşi sözlük gerçekten ekşi bir yer oluveriyor...
  • tartisiyoruz.. eniste, ben, babam vesaire.. konu futbol ve bir yerde bilgi eksikligi nedeniyle tikanip kaliyoruz. sözlükte var midir acaba derken karsimiza habermas'in bize göre cok degerli entrysi cikiyor: udo lattek.

    bunu yaziyorum, zira buraya bilgi giren insanlarin harcadiklari emegin bosa olmadiginin farkinda olmasini isterim.

    tüm bu kaos icerisinde olgun tavri, seviyeli yaklasimi ve benim gibi pek cok okura kisa yoldan ulasilabilir bilgi imkanini sunmasi ile takdir kazanmis, "saolasin" dedirtmis yazar.
  • futbolla ilgili aklıma bir şeyler takıldığında danıştığım iki kişiden biri *. kutsal bilgi kaynağını, kutsal bilgi kaynağı gibi kullanıyor. üşenmiyor, teknik direktör kariyerlerini döküyor ortaya. eski dünya kupası maçlarını, şampiyonlar ligi finallerini hatırlatıyor bize. çokça, izlemediğimiz ve hiç bilmediğimiz maçları yazıyor. 6 yaşındaki bir çocuk için komik isimli bir amcadan başka bir şey olmayan carlos bilardo’yu hatırlatıp, hoş bir gülümseme konduruyor yüzümüze. o yazmadan önce fabio capello başlığına yazılanlara bakarsanız aslında sözlükte ne kadar önemli bir iş üstlendiği daha da iyi anlarsınız. son yıllara damgasını vurmuş, en büyük futbol dehalarından birine şerefsiz diyeni mi ararsınız, “antrenor musfettesi” (daha yazmayı öğrenememiş, müsvedde diye yazılır efendim o) diyeni mi ararsınız... hemen arkasından habermas’ın entrysi: 5 yılda 4 italya ligi şampiyonluğu, 3 italya süper kupası, 1 italya kupası ve 3 kez art arda şampiyonlar ligi finali. habermas entrylerinin sağladığı o panoramik bakış, bütün o hakaretlerin üstünü örtüyor adeta. anlık heyecanlara kapılmadan, gayet nesnel bir şekilde yazıyor, arvo’yla beraber sözlüğün futbol temelini atıyor habermas.

    futbolun yanı sıra bir de yeşilçam kültürü var tabi, daha bugün türk filmlerindeki kötü adam tiplemesi entry'sine bakarken çocukluğumun kült figürü, bir türlü ismini çıkartamadığım hüseyin peyda'yı hatırlayıp ayrıca mutlu oldum.
  • nickine tıklayıp, kendisi hakkında birşeyler yazmak istediğimde, zaten kafamdakilerin çoğunun yazıldığını gördüm, ekleyebileceğim ne var diye düşünürken, birebir mesajlaşmalarımız aklıma geldi. bu mesajlar, her ne kadar karşılıklı takdir ve yardımlaşma üzerine olmuşsa da, ikimiz de farklı düşüncelerimizi ve yaklaşımlarımızı birbirimize medenice söyleyebilmiş, kişilik gösterisine girmeden bunlar üzerine tartışabilmiştik. benim de tamamiyle katıldığım hakkında yazılanlar kadar, bence kolaycılıktan ve şöhret sevdasından uzak, olgun ve oturaklı tutumu ve yaklaşımı da takdire değerdir, uslubu ve düşüncelerini dile getirirken gösterdiği titizlik ve özen de bunun göstergesidir zaten.
  • bir tek argo kelime veya kufure dahi rastlanilamayacak yazilarinda saf ve net bilgiler veren, bu bilgileri bulmak, derlemek ve yazmak icin cok caba sarfettigine emin oldugum ve yazilarini guzel uslubu ile susleyerek servise sunan, ve bu sayede ac kaldigimiz veya tadini dahi bilmedigimiz kimi konularda beyinlerimizi doyuran, birikim sahibi nesildas sozluk yazari.
    bir gun oturup kemal sunal filmi seyretmek isterim kendisi ile. tum figuranlarin adini soracagim ona gore...
hesabın var mı? giriş yap