• "hrant dink'in katili ermeniymiş" başlığını atabilecek çapta bir gazete. en fazla o kadar. bu başlığı okuyanların bir kısmı "hrant dink'in katili tercümanmış; ırkçıların nefretine tercüman" şeklinde anladılar onu. gazete olarak tercüman değil canım tercüman olmak anlamında tercüman. alınganlığa lüzum yok. nasıl ki, onbinlerce insan, bu manşeti üzerine alınmadan "hepimiz ermeni"yiz diye yürüdü. öyle işte.

    (bkz: #10508118)
  • bugün "katil ermeni" başlığıyla çıkmış olan gazete. başlığın altındaki haberde ise "ogün samas'ın ermeni asıllı olduğu iddia edildi" denmiş. şimdi bu (en kibar deyimle) utanmaz heriflere saydırmak için nereden başlamak gerek. katilin ermeni olduğu yönünde duyum alır almaz zil takıp oynamalarına mı, "ermeni"liği hâlâ yüzsüzce aşağılayıcı bir kimlik olarak ortaya koymalarına mı, bir iddiadan yola çıkıp böyle provokatif bir başlık atmalarına mı küfretmeli. yahu adam ermeni olsa ne olacak, başınız göğe mi erecek, (varsa) vicdanınız mı rahatlayacak? tetiği çekenin hangi güçler için bunu yaptığını araştırıp soruşturmadan, sadece suçu işleyenin etnik kimliğinden yola çıkarak bunu ermenilere mi yükleyeceksiniz? gazetecilik ilkelerini dikkate almayan, etikten, vicdandan, haktan, hukuktan yoksun bu sefil halinizle kime tercümansınız siz?

    http://www.tercuman.com.tr/…ik=katil ermeni&katid=1
  • türkçe bilmedikleri için halka ve olaylara tercüman derken halkın (bağlama göre de tercüman isminin) halka olarak anlaşılmaması için "halk'a ve olaylara tercüman" gibi bir çözüm geliştirmişlerdir. halk kelimesine getirilecek hiçbir ek, kesmeyle ayrılmaz oysa!

    zaten tercüman olmak gibi zor bir eylemi bunlardan beklemek hata olurdu. kendileri de inanmıyor olacak ki kendi başlıklarında art niyet olmaması için uğraşmışlar. acaba kim gerçekten art niyetli?
  • "siz kendi başiniza bir bok anlamiyorsunuz" demeye getiren gazete...
  • (bkz: boş küme)
  • 2000’lerin başında gayet ilkeli ve vatansever tutumla yayın yapan gazeteydi, okuldan eve dönerken her gün alır okurdum.

    buradaki 2006-2007 dönemi entryleri dönemin liboş hegemonyasının hangi düzeyde olduğunu hatırlattı tekrar. hem tüm ülkede hem ekşi sözlükte.

    günümüzle karşılaştırılmasın bu arada, o dönem vatansever olmak muhaliflikle eşdeğerdi, liboşluksa yandaşlıktı. tercüman’ın vatanseverliği iktidarın komutuyla artıp azalmıyordu.
  • medyatava'nın haberine göre onsekiz bine kadar düşen tirajı ve hiç ilan alamaması nedeniyle kapanmak üzere olan çukurova grubuna bağlı gazete.
  • bügün ilk sayfadan nankör başlığı yaptığı çarpıtma haber ile ermeni patriği mesrop mutafyanı açıkça hedef göstereren gazete.

    (bkz: http://www.tercuman.com.tr/…4&baslik=nankör&katid=1)

    haber diğer basına nasıl yansımış bir bakalım.
    (bkz: http://www.zaman.com.tr/…tr/haber.do?haberno=591228)
    (bkz: http://arama.hurriyet.com.tr/…vnews.aspx?id=7321785)
  • gazetecilik ile insanlık ve edebi iki ayrı uca yerleştirdiğini düşündüğüm bir gazetenin edindiğini düşünüğü misyon ve slogan. kendilerine biçtikleri rolün ve amacın sığlığından hadi geçtim de altında yer alan şu yorumu geçemedim takıldım:

    "madem ki türk değiller, istedikleri yere gitsinler."

    aklıma nihatatsız.org daki bir zatın "ermeni, çerkes ve kürtleri atsak diye hesap yaptım 30 milyon kişiyi bulabilir savaş çıkmadan nasıl olur acaba" tarzı ve manasında yaptığı muhasebesi geldi.

    daha sonra ister istemez özellikle almanya'daki türkler geldi aklıma. kendilerine ve türkiye'dekilere sorarsanız alman değiller zira. onlar nereye gidecek acaba bu mantıkta?
hesabın var mı? giriş yap