• 1997 yapımı sam rockwell filmi. bir döncem cine5'de gösterildi..
    bahçıvan rolündeki rockwell ve kasabanın zenginlerinden birinin 8-9 yaşındaki kızının arkadaşlığını anlatır... yanlıs hatırlamıyorsam baba yaga hikaysi bu filmde çok güzel kullanılmıştı..
  • baba yaga hikayesini filmin kızını oynayan micha barton anlatır. bu küçük hanım daha o zamandan umut vaad etmesiyle gözümüze girmiştir.
  • avustralyalı yönetmen john duigan'ın mucizevi güzellikte bir filmidir.

    "ınnocence is a dangereous friend" sloganıyla gösterilmiştir.
  • (bkz: rotten dogs)
  • bir ara amerikan bayrağı piyasaya çıkınca oluşan endişeleri bir süre sonra bayrağa ölü köpek sararak ortadan kaldırmış, masallarla ilişkisi iyi işlenmiş, sıkı bir film..
  • indie filmlere özgü bir sıcaklığı barındıran, zengin kız fakir oğlan temasını biraz farklı boyutlarda, gayet sevgiyle ve sevimlilikle işleyen, dostluk üzerine hoş bir film bu. basit hayatlardan çıkan nefis dostluklar temalı diğer indie türdeşlerine benzemekte. öte yandan berbatlar ötesi bir sonu var. son derece saçma salak bir şekilde bağlanmış, habire "neden öyle yapıyorsun salak adam", "e hadi o salaktı sen de mi salaksın" tipinde sorular sordurup sinir etmiş, en son sahnelerde ne adamın ne de küçük kızın davranışlarına akıl erdirebildiğim, yönetmen konuyu nasıl bağlayacağını, nasıl trajik bir atmosfer yaratacağını bulamamış ve sonunda sıçmış diye düşündüğüm film. yine de son on dakikasına kadar mutlu bir tebessümle izlenebilir.
  • ... tadi damaktan ote bir yerlerde kalan, bunyesinde sahane replikler barindiran leziz filmdir.
    hadi ucundan azicik alinti kondurayim da tam olsun:

    - arkadastik, degil mi?
    - hayir. sadece ayni siniftaydik, o kadar.

    ***
    - ölmek zaman aliyor.

    [ayrica, mischa barton hic buyumeseymis, dedim cocuklugunu gorunce.]
  • son derece basit bir dille oldukca basarili anlatilmis bir sistem elestirisi, modern yasam elestirisi. bence simgesel anlatimlae cok basarili olmus, avrupa'da epey odul almis bir film.
    zenginlerin yasadiklari cevresi duvarlarla orulu site neyi simgeliyor?
    sitenin guvenlik gorevlisi neyi simgeliyor ve kimlerin yaninda?
    sam rockwell'in oynadigi karakter kimleri ve neyi simgeliyor, sorun cikartmamak icin cabalamasinin nedenleri gun icersinde bizim de basimiza gelen seyler mi?
    kucuk kizin sitede ki aykiri durususunu sebebi ne, neden ayak uyduramamis?
    vietnam'da amerikan bozuk konservelerinin sebep oldugu akciger rahatsizligina deginmis olmasi neden?
    bizim elemanla yatan zengin kiz site icersinde neden tanimiyor adamimizi?
    zengin ailenin degersiz bardakla verdigi su ve kucuk kiza adamimizin annesinin ozel bardaklari cikarttirmasi cok mu siradan bir film sahnesi?
    fakir yada zengin olmayan neden potansiyel hirsiz olarak gorulur daha zengin olanlarca?
    filmi izlerken yada izledikten sonra buna benzer sorular beyninizi tokatlayip duruyor cunku o kadar basit ve carpici bir dille anlatilmis ki beyniniz ve yasaminiz kipkirmizi oluyor.
    chaplin'in modern times'i nasil basit ve carpiciysa bu da oyle!
    son zamanlarda izledigim en iyi filmlerden, sam rockwell com iyiydi.
    belki uc noktada bir yorumla ;
    cok iyibir kapitalizm ve korunakli burjuva yasam elestirisi.
  • hem dokunaklı duygusal, hem de politik bir filmdir. hafızamda yer eden sosisli sandiviç yediği bir sahne vardır trent'in, ona sınıfını hatırlatan zengin ev sahibi marifetiyle boğazına dizilen; bir de savaş karşıtlığı olarak algılanabilecek bir bayrağı atma sahnesi. sam rockwell'in hüznü trent rolüyle içe işler bu filmde, etkileyicidir.
hesabın var mı? giriş yap