• şimdi ben bu hayvanlardaki aile bağlarına hastayım. öyle bir komün oluşturmuşlar ki 15-20 tanesi bir arada birbirinin sırtını kollayarak, düşman geldi mi alarm vererek, ebeveyni ava çıkmış yavrulara bakıcılık yaparak misler gibi yaşıyorlar. nefis bir hiyerarşi, paylaşım, arkadaşlık ve sevgi ortamları var. kimse niye ben gözcü oluyorum lan demiyor, herkes üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getiriyor.

    hal böyleyken bu hayvanların bugün kendi şehirlerini kurmuş olmaları gerekiyordu. düzenli ve yerleşik bir hayat kurmuş olmaları lazımdı ama yok. ben buna şaşırıyorum işte. mirketlerin nasıl olup da hala savanalarda süründüğüne bir anlam veremiyorum.

    bir de termitler var böyle, gökdelen yapmasını biliyorsun ama hala elektriği bulamamışsın mesela, saçma.
  • trt 1'de yayınlanan mirket ailesi isimli belgeselde denk geldim ben bu hayvana. açık arazide saf saf gezinirken kartal, doğan bi yırtıcı düştü peşine. koştur koştur girdi deliğe. delik dediğim ama yer altı tüneli. tam derin bir oh çekmiştim kurtuldu diye ki sinsi bi yılan tünelde pusuya yatmış. eyvah sesleriyle gözlerimi kapatmışken, bu yiğit, mert mirket hop bir u yaptı çıkışa doğru sinsi yılanda peşinde. ahanda dedim düz arazide ya yırtıcı kuş alacak canını mirketimin yada sinsi yılan. fakat oda nesi. pusuya yatmış mirketin çıkışını gözleyen kuş mirketin arkasından fırlayan yılana bir atıldı ki. meğersem kartal, doğan, yırtıcı kuş dediğim özünde bir baykuş reyizmiş bilememişim. velhasılı kelam bu hayvancağızın bana gösterdiği üzere yağmurdan kaçıp doluya tutulunca oturup ağlamak yerine mücadeleye devam etmek gerekirmiş şu hayatta. ola ki ertesi gün güneştir. *
  • esasında bu dunya tatlısı hayvanlar avcı yaratık etraftayken birbirlerini uyarmak için bağırıp çağırmazlar. o çıkardıkları ses avcı hayvana ettikleri küfürlerdir. çocukken insanoğlunun da yaptığı gibi "yakalayamaz kiiii, yakalayamaz kiiii, ..." diye bağırıp üzerlerine çektikleri hayvandan kurtulunca da arkasından küfür etmeye başlarlar. belgeselini izleyin hak vereceksiniz.
  • artık belgeseli çekile çekile insanlarla yüz-göz olmuş olanlarının, kameranın önünde sürücenek ayakta durup, meraklı meraklı merceğe bakarkenki halleri, fırlama mahalle çocuklarının, haber ekibi kamerasına kafa uzatıp "abi, ne zaman çık'çak abie?" deyişlerini çağrıştıran hayvan şeysi. "türksünüz di mi len afacanlar" dedirtir, "lan insan maymundan değil de mirket'den mi geliyor ki, aha bak aynısını yapıyor" diye kıllandırır. kulaklar falan da benziyor, bilemedim.

    bazı belgesellerde, yanlış olarak "mangus" diye de adlandırılırlar. halbüsü, mangus, bizde firavun faresi denen hayvanın adının, türkçeleşmiş halidir, olsa gerektir. daha ziyade hindistan'da yaşar, şekil itibariyle şöyle http://en.wikipedia.org/…ngoose_korkeasaari_zoo.jpg bir şeydir ve baş rolünde oynadığı eser, rikki tikki tavi'dir.
  • genlerini yeni nesillere aktarmayı, çiftleşip üremek yerine, kardeşlerine göz kulak olup, onların yaşamasını sağlayarak yapan, güzel huylu hayvan. kendisine tek söyleyeceğim: "biri sizi fena yiyor"

    edit:imla
  • oturup öylece seyredilesi hayvanlardır.

    kuyruklarını dikerek koşmalarıyla ayrı, ayakları üzerinde dikilmeleriyle ayrı sevimlidirler. demokratik bir şekilde yaşarlar. koloni içinde herkesin bir görevi vardır. bu koloninin bir erkek, bir de dişi reisi olur ve çoğalmak onların işidir. yeni doğan mirketlerle anne sadece 2 hafta kadar ilgilenir. diğer mirketler de anneye yardımcı olur. iki haftadan sonra yavru mirketlerin bakımını koloni üyeleri üstlenir. annenin güç toplaması gerekir. etobur hayvanlardır. böceklerle, karınca lavralarıyla, zehirli akreplerle beslenirler. yerin iki metre altına kadar uzanan yuvaları vardır. sıcaklığı sabit tutmak için o kadar derine inerler.

    kısacası, hayranlık uyandıran yaşam tarzına sahip, sevimli, her gördüğümde, "ayyy ne sevimliler yaaa" diye çığlık atmama neden olan hayvanlardır.

    ilgili güzel bir belgesel için: (bkz: the meerkats)...
  • hastası olduğum hayvanlardır. ağacın tepesindeki gözcüden tut da ayakta uyuyup yavaşça yere devrilenlerine kadar komik ve tatlı yaratıklardır.
  • (bkz: suricata suricatta)

    kuyruksürengiller* ailesinin ortalama 30cm ve 1kg olan fertleri.

    5-30 üyeden oluşan klanlarda/çetelerde yaşıyorlar. (bkz: mob) ilişkileri denildiği gibi kuvvetli ama bu biraz da çıkar için. çünkü rakipleri ve düşmanları karşısında tek silahları sayıca üstün olmak. bir mirketin tek başına hayatta kalabilmesi çok zor. günlük işbölümlerinin yanı sıra günün üçte birinde yiyecek ararlarken dışarıdaki yılan, çakal, kartal gibi tehlikelere karşı en az bir tane gözcü dikmek zorundalar. liderin yavruları varsa birinin de yuvada kalıp bebekleri koruması şart. sayılarına çok önem verdikleri için bebekler de onlar için çok önemli. yeri geldiğinde anne olmayan dişi mirket bile yavruları beslemek için süt üretebiliyor.

    minicik oldukları için saldırı anında tek yapabildikleri, yer altındaki tünellerine kaçmak oluyor. gözcü uyarı sesi çıkardığında hep birlikte o tünellere kaçıyorlar. aşağısını önceden kazıp yüzlerce odadan oluşan bir labirent haline getirdikleri için avantajlı oldukları tek yer burası. zira sürekli kazıyorlar. kaçamayacakları noktada bir araya gelip düşmana karşı dişlerini gösterip hırlıyorlar. aptal değiller ancak çok da zeki değiller. drongo gibi zeki bir hayvan uyarı seslerini taklit ettiğinde bu numaraya kanıyorlar.

    bazı evrimsel avantajları da var. örneğin, yeri kazarken kulaklarına kum kaçmaması için kolayca kapatabildikleri hilal şeklinde kulaklara ve gözlerine kum kaçmaması için gözleriyle göz kapakları arasında ikinci bir göz kapağı görevi gören şeffaf bir zara sahipler. (bkz: nictitating membrane) ayrıca gözleri bir güneş gözlüğü gibi simsiyah ve yansımaları engelliyor. akrep ve bazı yılan zehirlerine karşı da bağışıklıkları var.

    ancak büyük bir dezavantajları da geceleri çöl soğuğuna karşı çok dayanıksız olmaları. o yüzden bütün gece tünellerdeki odalarda birbirlerine sarılarak uyuyorlar. sabah da hemen dışarı çıkıp ısınmak için saatlerce bir o tarafa bir bu tarafa dönerek güneşleniyorlar. bunu ayakta yaptıkları için ayaklarına fazla yük bindirmemek adına kuyruklarından destek alabiliyorlar. genelde hepsinin ayakta durup bir yöne baktıkları komik fotoğraflar bu anlarda çekilmiş oluyor.

    son olarak, gereksiz bilgi, afrikalı köylüler geceleri kendilerini ve hayvanlarını korudukları için mirketlere sun angel diyorlar.

    birkaç fotoğraf:
    çete
    güneşlenirken
    tehdit karşısında
    gözcü*
    uyurken ve saklanırken
    hamile mirket
    bebekler

    not: sosyal ve sıcakkanlı hayvanlar olmaları ve hatta insanlarla iyi geçinebilmeleri onları eve hapsetmeniz için geçerli bir sebep olamaz.
  • bal porsuğu ile birlikte hayvanlar aleminin çılgınları başlığında incelenmesi gereken hayvan. azıcık photoshop bilsem t-shirt yaptıracağım bunlarla ilgili ama sadece sözde kalıyor. aile bağları, takım çalışması, duygu düşünce dışavurumu ve çalışkanlıklarıyla kesinlikle örnek alınması gereken hayvan. her boku örnek olan popüler kültür şu hayvanı neden örnek almıyor la? *

    hepimiz mirketiz!
hesabın var mı? giriş yap