• yamacında yaşayan her topluluğu müslüman yapma olmadı öldürme istekleri menşeilidir. hayır hepsi için denmez de, bir çok zaman baskın kültür olmuşlar bugün de baskın kültür olurlarsa denilirken arada sırada baskınlıklarını göstermişler. olm size hep söylüyorum gönülden inananla öylesine inanmış gibi olan arasında fark vardır, öyle her uyduruk ritüeli yapanı da sen en birinci islamlık sanma sonra dönüp dolaşıp biri senin götünü sikebilir akıllı ol bak diyorum yok, yani sözlükteki ateistler son çırpınışlardaysa bunun sebebi bir adet cemaat kurmakta olmalarıdır. yarın öbür gün parti kurup allah hullah diye başa gelirlerse görürsün orhanın pipisini.
  • (bkz: allah ulan)
  • çocukken, batıya çok uzaylı geldiği için onların bu kadar gelişmiş olduklarını düşünürdüm. ortadoğuya hep peygamber gelmesi gibi bir durum olduğunu zannederdim. ne yazık ki müslümanlıkta bağnazca allah ve din sevgisi var, belki bu yüzden bilim konusunda biraz geri kalındı. ayrıca bilim biraz acımasız olmayı gerektirmekte, vicdanlı olduğumuz için yapılamayanlar var. parasızlık ve yiyici "kötü müslümanlar" kadar işin bu kısmına da bakılmalı.

    sanayi ve sanat için şu an bile özentilikten ve taklitçilikten başka bir şey yapılmadığı açıkça görülebilir.

    canlarım, şunu da kabul etmek gerekir; osmanlı'dan sonra kendine yeten türkiye'yi bile batırmayı becerebilenler var. müslümanlık olmasa bile bu coğrafyada yaşayan halklar için geri kalma sebepleri aslında hatalı seçimler, kuzusal sessizliklerdir.
  • müslüman ülkelerin sıcak bölgelerde yer almasından kaynaklanmaktadır. zaten dikkat edilirse görülecektir ki, sıcak bölgelerdeki müslüman olmayan ülkeler de geri kalmıştır. sıcak insanı rahatlığa ve tembelliğe sevkeder. sıcak bölgelerde yaşayan insanlar daha çabuk yorulur, yeterince verimli çalışamazlar. ayrıca sıcağın genel ve kişisel disiplin üzerinde de direkt olarak negatif etkisi vardır.
  • kültür, coğrafya gibi öğeler bazı milletleri ekonomik yönden şanslı kılmıştır. ancak bazı değerlerin verilmesini beklemekten çok almaya çabalayan, yani şanssızlığı esnetip kendi lehine çeviren milletler şu an gelişmiş olarak addedilmekte. 8-13 yy. sürecinde arapların üretim, edebiyat gibi konularda parlak dönemleri olmuştur. işin ilginç tarafı bu tarihi dönem, avrupa'da kilise baskısının hat safhada olduğu, savaşların ardı arkasının kesilmediği döneme tekabul etmektedir. arap ülkeleri için bulunmaz hint kumaşından da öte bir durum yani. fırsatların boyutunu kavramak için deha olmaya gerek yok, zaten böyle bi beklenti içerisinde de değil kimse. ama bu sürecin rövanşını öyle bi alıyor ki batı, sen yerinde sayarken her geçen yüzyıl farkı kat ve kat artırıyor. ''kısır döngü vs doğurgan döngü'' kapışmasını tüm dünya seyrediyor. emperyalist akımları sayesinde oyuncakları haline geliyorsun. piyasalarına girmeye çalışıp kendini rakip görünüme koyduğun anda -bu gelişmekte olan ülkeler için geçerli- seni yine senin silahınla vurabilme yetisine hakim oluyorlar. bu kafa yapısıyla hiçbi' zaman o sanayi devrimi öncesi karanlık döneme dönmeyecekler. ama senin kafandaki karanlığın aydınlanması için belirsiz/toleranssız çabalarını da kumdan kale ucuzluğunda yıkacaklar.

    yaratıcılığın genetik olmadığı çokça konuşulan bi mevzu. geliştirilen, nesilden nesile eğitim niteliğinde geçen bi kavram. avrupalı için bu töre haline gelmiş. fransa, ingiltere başlıca örnekleri. sürekli arayış ve akılcı davranma peşindeler. hatanın eşiğinden dönmek için kucakçılık bile yapmışlar şerefsizim. sosyal politika anlayışını benimsedikleri vakit, insan geliştirme endeksinin,(ige) ideal yaşam tarzı, refah, uzlaşma, anlayış gibi sonuçları doğuracağının aşikar olduğunu kabul görmüşler. bu etkileşimin meyvesini asırlarca yemişler, yiyorlar.

    gelirin tek başına yetersiz olduğu gerçeğini bildikleri halde kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden ve hala yosunlaşmış klasik anlayışlarını mütemadiyen sürdüren orta doğu ülkelerinde petrol zenginleri ve buna yataklık yapan eşraflar, afrika'da sömürgeciliğin somut bi şekilde devamı, asya ve bizimde içinde bulunduğumuz anadolu'da siyasi istikrarsızlıklar ve şeffaflaşamama süreci gibi daha nice kriterler gelişme önünde yeterli büyüklükte engellerdir.

    islam ülkelerinin %90'ı ekonomik kararlar ile dini kararları farklı boyutta ele almamakta buna bağlı olarak çözüm için ortak payda da bulamamaktadır. eğer bu anlayış silinmezse dünya ülkelerinin %30'unu oluşturan islam ülkelerini az gelişmiş ve gelişmekte olan sıfatlarıyla yüz yıllar boyu bütünleşik göreceğiz.
  • orta çağ avrupa'sında ki din baskısının günümüzde islam ülkelerinde görülmesi, baskıyı yapan bu sefer islam dini'ne ait kurumlar,kişiler ve henüz irdelenmemiş dogmatik öğretiler.nasıl ki orta çağ'da dinin gündelik hayata etkisi bu dönem insan ve devletlerini sürekli etkisi ve baskısı altında tutarak kıpırdayamaz hale getirdiyse aynı durum şu an için müslümanlar ve islam hukukuna göre yönetilen devletler için geçerlidir..
  • suçlanması gerekenin aslında din olmadığı, geri kalmışlığın nedeninin müslüman toplumu oluşturan bireylerin şark zihniyeti nedeniyle ; akla, bilime, rasyonelliğe değer vermeyip, dogmaların etkisinde, dinlerini yanlış yorumlayarak, sonucunda gelişmiş ülkelerin oyunlarının ve karışmalarının da etkisiyle sefil bir ilkellik içinde perişan sürünmeleri olayı.

    görüşü doğrulayan en güzel örnek önümüzdedir. atatürk'ün kurduğu türkiye cumhuriyetinin islami özelliklerini korurken, laikliği öne çıkarmak suretiyle diğer müslüman toplumlara, hem de petrol gibi kaynakları olmamasına rağmen, fark atarak çağdaş seviyeye ulaşabilmesi örneğidir.
    gerçi günümüzde, şarki zihiyetin yükselmesi ile bu özellik süratle kaybedilmekte, ülkemiz din istismarı ve bağnazlığın öne çıkarılması sonucu diğer geri kalmış müslüman toplumlarının seviyesine çekilmeye çalışılmaktadır.
  • özgür düşünememe, insan haklarının zayıf olması, entellektüel olamama, sabit fikirlere takılıp kalma, dinin dayattığı kısıtlı yaşam formlarına bağlanma vb...

    ve de düalite... laiklik ve islamlık arasındaki ikilem. çatışmaların, ülkenin ilerlemesini engellemesi. örnek: türkiye cumhuriyeti.
  • dini, özüyle ve akılla değil sembolleriyle yaşamaları.
hesabın var mı? giriş yap