seğirtmek
-
aslinda kosarak uzaklasmak demektir, fakat kovalamak anlaminda kullanildigi da olur.
-
bir olay olunca, bir şey görünce vs. hemen gelmek anlamında da kullanılır.
-
devranı döndürmek. *
-
çabuk adımlarla veya sıçrayarak yakın bir yere doğru yürümek
-
kullanımına sadece yazın dilinde rastlanılan sözcüklerden biri, çok çeşitli anlamlarda kullanıldığına şahit oldum, öyleki kapıdan çıkıp giden birinin ardından, şimdi seğirtmiş mi olduanatemalı hararetli tartışmalara girdiğim olmuştur.
-
çocukluğumun en tatlı anne, anneanne uyarılarından,
çoluk çocuğa çığırasım vardı, doğru zamanı bekliyordum belki de,
dün geldi çattı, seğirtmeyin evladım dedim, gerçi ben tatmin oldum sayılır ama sallamadı bile beni,
demek dedim bizim köydeymiş seğirtmek. -
sonu genelde bir sakatlanma veya sakarlikla ve tabi kide gozyasi ile biten eylem.
-
seyirtmek*, seyitmek*. seyirtmek alana daha fazla yayılmıştır.
tarama sözlüğüne göre: 1. koşmak 2. yürümek 3. koşturmak 4. saldırmak, akın etmek, çapmak, çapul için hücum etmek.
ayrıca seyirmek/seğirmekle paralel düşünürsek seğirtmek/seyirtmek koşarak, acele ederek kaslarının seyirmesini sağlamak sayılabilir.
"filhal ol geyicek ol aradan öyle seğirtti kim gök tere battı. geldi ol velinin kapısı önünde durdı. boyuncuğun uzattı, 'boğazlan beni!' diye işaret eyledi. ol veli bunu gördi, ağlamak duttı, zari zari ağladı." tomris uyar - ödeşmeler ve şahmeran hikayesi
(bkz: seyirtmek), seyitmek
(bkz: tavşan/@ibisile) -
göz seyirmesi değilse bilgim olmayan hede.
-
hermann hesse kitaplarında çokluk kamuran şipal çevirilerinde karşılaşacağınız kelimedir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap