• bana, herkesin çıkardığı ilk anlamını çağrıştırmayan emrullah efendi açıklaması..
    şu mektepler olmasa'daki mektep genel anlamıyla okul demek değil bence bu cümlede.. atatürk'ün okul çağına geldiği zaman, zübeyde hanım ile ali rıza efendi arasındaki çatışmayı anımsayalım.. anne, mustafa'yı mahalle mektebine göndermek istiyor, dini eğitim alsın diye; baba ise ilköğretim okuluna göndermek istiyor, çağın gerektirdiği eğitimi alsın diye.. yani o dönemde birbirinden farklı eğitim veren iki kurum var. mahalle mektepleri ve okullar..
    emrullah efendi de, reform denir mi denmez mi bilmiyorum ama, eğitimdeki kimi önemli, yenilikçi adımlarından dolayı, mahalle mekteplerine karşıdır. ilköğretimde fransa modelini örnek alır. genel anlamda okulu kastetmemektedir "şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim" derken. "dini eğitimi destekleyen, iki başlılık yaratan bu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim." der..
  • emrullah efendi'ye ait bir söz.
  • osmanlı imparatorluğu çöküş devrinde dönemin maarif-i umumiye nazırı'nın(milli eğitim bakanı) dile getirdiği söz. acı ama gercek.

    ne tesadüf ki, şu yaşadığımız dönemde eğitim keşmekeşine bakıyorum, şuan görevde olan muz cumhuriyeti milli eğitim bakanımızda sanki "ne hoş olurdu milli eğitim bakanlığı şu okullar olmasa" demişcesine elinden geleni yapıyor saolsun. ya ben lan neyse bir sey diyemiyorum.

    (bkz: ös yeme) !
  • ciddi olarak söylendiğini düşünen andavalları gösteren söz. söz konusu dönemde devletin içinden çıkılamaz hale gelmiş parçalı eğitim sistemine dikkat çekmek maksadıyla maarif nazırı tarafından sarfedilmiş nükte.

    (bkz: nükte)
  • vikipedi'den hayatını okuyunca üzüldüm zavallı adama..osmanlının en kötü zamanında milli eğitim bakanlığını kurmayı başarmış,ilk türkçe ansiklopediyi yazmış ama insanlar onu 150 yıldır bu esprisinden hatırlıyor,olsun..bu da birşey..
  • (bkz: ironiden anlamayan nesle aşina değilim) dediği de söylenir.
  • yazın öğrenciler evine gidip fakülte boşalınca derse hazırlanma, ders, sınav kağıdı okuma,danışmanlık, ders seçtirme, gözetmenlik yapma, mazeret, öğrenme çıktısı, yan dal-ikinci anadal intibak listesi hazırlama vesaire gibi dertlerden kurtulup makaleye, projeye, analize anca geri dönen akademisyenin söylediği "öğrenci yokken okulu o kadar çok seviyorum ki" cümlesiye kısmen benzerlik gösteren ifade. kınadılar beni ama pişman değilim, yine olsa yine derim. her ne kadar öğrencileri çok sevse ve bir süre sonra insan derse girmeyi özlese de, öğrenciler yokken okul çok güzel, çok güzel, çok güüüzeeeel. sabahtan akşama kadar sadece okumak, düşünmek ve yazmak çok güzel, harika birşey.
  • bildiğim kadarıyla bir konuşmanın içinde espiri niyetiyle söylenmiştir.
  • (bkz: onlar konuşur ak parti yapar)

    bu arada yıl iki bin on beş.
hesabın var mı? giriş yap