• babaannemi, halalarımı ve amcalarımı görmek ve çocukluk anılarıma dönmek amacıyla yılın bir bayramında ne yapıp edip mutlak surette ziyaret ettiğim baba memleketimdir. şu an yaşadığım yerden izmir'e her gidişimde yolu uzatarak mutlak surette içinden, dolayısıyla çocukluk anılarımın arasından geçtiğim, çocukluğumun şirin ilçesidir.

    içinden her geçişimde; sabahtan akşama elde sapan kuş avladığım parklarını, kutsal bilip saygı duyduğum kumrularını, ter içinde tırmandığım çam; ceviz; incir ağaçlarını, suladığım pamuk tarlalarını, kış aylarında üşüyerek topladığım zeytin tanelerini, çırpılan susam kümelerinin altından kaçışan kemirgenleri, bostandaki karpuz göbeğinin eşşiz lezzetini, kendisine aşık olduğumdan habersiz olan ilk aşkımı, peşinden ilk aşk acısını yaşamamı, bir gazoz içebilmek için yedi takla attığım günleri, halının altına sakladığım elli kuruş harçlığım ile ikindi vakti geçecek dondurmacıyı bütün yaz beklediğim günleri, yaz geceleri avludaki divanda sırtüstü yatıp hayranlıkla yıldızları seyrederken mutlu bir yüz ifadesiyle uyuyakalmamı, altında uyuya kaldığım o yıldızların uyuduğumda bana yorgan olmasını, oluşturduğum çetemle bahçelerinden erik, mandalina, portakal, muşmula, nar arakladığım iki katlı, müstakil, mavi pancurlu güzel evleri ve her daim huzur bulduğum çocukluk yıllarımı hatırlarım, ki şahanedir.

    elbet hayali cihana değerdir.
  • parantez içerisindeki iki tarih arasında yeraldığında "ömür" anlamına gelen işaret.
  • -
  • bi türküsü vardır, süper bi şekilde özetler tireyi

    söyleyeni , ismini bilmiyorum , sözler şöle :

    sen tireyi geecemin
    tak tak kebabı yeycemin
    sen tireyi geecemin
    tiri köftesi yeycemin

    toptepeye çıkıp ta
    tireyi hööle bakıp ta
    amaniin amaninn
    ne gıdağ güzee deycemin

    toptepeye çıkıp ta
    kuşbakışı bakıp ta
    amaniin amaniin
    ne gıdağ yeşil deycemin

    salı tiri bazarı
    çaaşılara inceemin
    ucuz tiri bazarı
    alış veriş etçeemin

    gaanın acıkıveediinde
    tak takçıyı gitçeemin
    tak tak kebabı yiycemin
    misler gibi kokuveriyo
    tak takçıya gitçeemin
    tak tak kebabı yiycemin

    tak tak tak tak taka taka tak tak tak tak kebabıığ
    bak bak bak yiyenlee ne gıdağ da şanslı
    tak tak tak tak taka taka tak tak tak tak kebabıığ
    bak bak bak yiyenlee genş deliganlı

    ana ana tireli
    şu güzel gız tireli
    tireli gı tireli
    tiriden evlenmeli
    hoşum gidiyo gari
    napıyon gı demeleri
    iyiyim gı demeleri
    hoşum gidiyo gari
    napıyon gı demeleri
    iyiyim gı demeleri

    gocuman kestanesi
    höölü höölü yemişleri
    meşhur o kestanesi
    hu gudağ hu gudağ yemişleri

    teriyağından yapılıyo tiremin şiş köftesi
    tiremizin köftesi
    üstünü yoğurt dökülüyo
    ne gıdağ güzel oluyo
    tiremin şiş köftesi

    tak tak tak tak taka taka tak tak tak tak kebabıığ
    bak bak bak yiyenlee ne gıdağ da şanslı
    tak tak tak tak taka taka tak tak tak tak kebabıığ
    bak bak bak yiyenlee genş deliganlı

    tireliyiz tireli
    efilee memleketli
    tireliyim tireli
    hey gidi gocu tireli

    4 eylül de alıveedik
    düşmanları govuveedik
    gurtaadık memleketi
    izmiri gada govuveedik
    düşmanı denize döküveedik
    gurtaadık memleketi

    ezan okunuveedi mi
    doluveeriyo camileri
    cuma vakti geedi mi
    sığmeyo camileri

    maşallah pek dindar
    tiremizin gençleri
    tiremin ahalisi

    maşallah pek dindar
    tiremizin gençleri
    tiremin ahalisi

    tak tak tak tak taka taka tak tak tak tak kebabıığ
    bak bak bak yiyenlee ne gıdağ da şanslı
    tak tak tak tak taka taka tak tak tak tak kebabıığ
    bak bak bak yiyenlee genş deliganlı
  • kısa gözlem şansıma rağmen, denebilecek çok şey var tabii ki;
    pazarından bahsedilebilir mesela...
    salı günleri kasaba büyük bir pazar yerinden ibaret gibi.
    sadece salı gördüyseniz, çarşamba belki bulamazsınız neyin nerde olduğunu.
    ama ne pazar! o meyveler, sebzeler... herşey oyuncak gibi ve istanbulluları çıldırtacak kadar ucuz.
    bolluk ve bereket taşıyor pazardan. eğer tire'ye giden yolu arşınlarken etrafınızı saran bağlardan, tarlalardan anlamadıysanız, işte o pazarda biat edersiniz ki bereketlidir alabildiğine bu memleket.

    semerciler var ulan semerciler!
    yani şu dünyada, 2010 yılında, sadece ve sadece, atlara, eşeklere incik boncuk ve giyecek satarak yaşamını idame ettirebilen insanlar var! az mı bu?..

    keçeciler sonra...
    ''bunun değerini bilen, sanatından anlayan birkaç okumuş yazmış var ama, burdakilere göre hala keçecisin işte... köylü işi, pis kokulu keçe...'' diyor keçecinin biri.

    bir antikacı var, iki katlı. zekeriya bey. (bulursanız söyleyin, size karşı kahveden koruk şurubu ısmarlasın, pek nefis oluyor.) dükkanı da çok güzel. iki katlı. çukurcuma'daki pek çok antikacıyı cebinden çıkaracak kadar hoş bir toplama.

    ama herşeyden güzel olan; insanlar mutlu yahu bu kasabada!
    hem öyle turiste, misafire güleryüz gösterelimci, yalandan bir güleçlik falan da değil.
    iklim ılık, toprak münbit, daha ne işte dercesine bir memnuniyet havasındalar.
    kapı önünde oturan kadınlar acurun çekirdeksiz oluşunu bir bayram sevinciyle karşılayabiliyorlar mesela.

    tire, görülesiymiş, güzelmiş...
  • camii bol bir belde olmakla beraber, belki muhafazakar ancak mutaassıb değildir. tire'li umumiyetle zevk-i selim sahibi, osmanlı meşreptir. evlerin terasları ya kanarya, güvercin besleyenlere; yahut da amatör çiçek sevdalılarıyla doludur.
    malum-u âliniz, rivayete göre, lale de avrupa'ya tire üzerinden yayılmıştır.
    ülkemizin başka kasabalarna nazaran çok daha iyi korunmuş olmakla beraber, bazı ufak tefek; fakat bir o kadar da vahim şehirleşme hataları da tüm bu güzellik içerisinde hemen gözünüze batar (yol genişletmek için bakır hana ait kemerli strüktür, tam da kemerin ortasından yıkılmış ve kemerin yarısı bir beton kolona dayandırılmıştır!)
    istasyona doğru giden cadde üzerinde ise 1950lerden kalma modern uslubun çok zarif ve karakteristik izlerini taşıyan müstakil evler görülmeye değerdir.
    her yaz top tepeden alkollü dönen bir akşamcının mobiletiyle bir virajı alamayıp, kaza yapması vaka-ı adiyeden olup, top tepe'den tire'nin panaromik görüntüsü etkileyicidir. ibn-i melek'in mezarı etkileyici olmasa da, hemen dibindeki melikşah türbesinin ölçeği çok insancıldır. ibn-i melek'in hemen yukarısındaki necip paşa kütüphanesi ise nadide el yazması koleksiyonuna sahiptir.
    gorgulu pastahanesi ise -tireliler'in rivayet ettiğine göre- izmir'den ve hatta istanbul'dan bile devamlı müşterisi olan bir işletme olup; tire'den kahrat'a doğru giderken, mezarlıktan bir 4 km. falan sonra sağ tarafta sırtlarda görülen küçük beyaz kubbeli yapı ise ali baba isimli bir bektaşi tekkesi olup, el'an ziyaretçisi ve müştemilatıyla bu geleneğini -gözlerden ırak- devam ettirmektedir.
    hulasas tire evliya çelebi'nin de buyurduğu gibi bir şehr-i muazzamdır.
  • batı dillerindeki tiran (tyrant) sözcüğünün kökeni, bu şehrin eski adı olan tyrrha’dan gelmektedir.
  • tireli bi arkadaşım 'yaşam tire'dedir. bu mezar taşlarının üzerinde bile yazar. mesela 1988-2008.' demişti. *
  • 29 mart 2009 yerel seçimleri'nde belediye başkanlığına efsanevi öğretmenim tayfur çiçek'i -ikinci defa- layık görmüş ilçem. (bkz: kabak çiçeği dolması)
  • günün birinde türkiye'de gastro turizm ciddiye alınırsa bu güzel kasaba önemli duraklardan biri olur. italya'daki gasto turizm kasabalarından farkı olduğunu düşünmüyorum. sucuk, bilimum girit otları, karadut reçeli, tire köftesi, menengiç, kabakçiçeği dolması ilk akla gelen lezzetler.
hesabın var mı? giriş yap