• babamın zen budizmin ta kendisi olduğuna inandığı bir rahip kaplanlar ve çilek hikayesi vardır. rahip dağ çileği toplamaya bir tepeye çıkmış, bir ara bir çileğe el attığında bir de ne görsün etrafı kaplanlarla çevrili, o da oturmuş zevkle çileği yemiş... bana sorarsanız bu hikaye başka türlü felsefelerle de uyumlu bir hikaye, ve zen budizmle alakasız olması da olası kimi yerlerde...

    benim zen budizm hikayemse doktor kato'dan.
    doktora yeterlik sınavı sürecinde artık iyice kafayı yediğim bi anda, heralde, dedim ben bu amerikalılarla aynı şeylerden söz etmiyorum ve onlar da benim anlamadığım başla bi dalgadalar. anlıyorum sanıyorum problemler ondan çıkıyo, en iyisi okulun piskoloğuna falan gideyim.
    gittim de nitekim.

    danışma merkezindeki piskologlardan biri doktor kato -keyto deyorlardı o da kendine öyle diyodu- idi. kendisi bıyıklı bir japondu ve bana acilen ombudsmanı görmemi söyledi. yani sorun bende değildi ve tez hocamla yaşadığım araya ombusdsmanı sokacak kadar ciddiydi. sırf bu yönlendirme bile beni baya rahatlattı. ama bonus olarak bir de bana kendimi engellenmiş hissetiğimde bir tepe hayal etmemi, ona çıkmak içinse önüme çıkan engellere odaklanmamamı söyledi.

    böylece zen budizmi benim için tepe odaklı bir felsefe olarak perçinlendi. doktor keytoyu da bidaha bi yıl falan sonra sağolasın demeye uğradığımda bulamadım, biraz hayal ürünü gibi gelmeye başladı bana, zaten müfettiş klüzoonun sotelenmiş ketosunu da andırmakta adı. ama çileğin tadı iyi.
  • --- spoiler ---
    övülmeye değer bir şey yapmaktansa;hiçbir şey yapmamak daha övülmeye değerdir.
    --- spoiler ---
    aslında çok basit ve yalın bir öğretidir.hiçbir şeyi kabul etmez ya da reddetmez.soru sormaktır asli sebebi.hayatın anlamını aramak anlamsızdır düşüncesindedir.ruha dinginlik veren zen doğaya döndürür insanı yeniden.
  • soluk alıp verme çalışmaları ile konsantrasyon sağlayıp hayattan bazen birkaç saniye, bazen birkaç saat kopulabilir, çoğu şey "algılanabilir" ve o anlayışa sahip olunca hiçbirşeye sinirlenilmez,sevinilmez,tepki verilmez;yaşanır,hissedilir,anlaşılır hayat..cevapsız sorulara(bkz: koan) konsantre olunabilir..ve sonunda onun da "cevabı" bulunur.ancak amaç hiçbir zaman uçmak, aydınlanmak, kopmak değildir. amaç sadece nefes alıp vermektir.ve sonunda artık anlaşılır;
    dopdolu ve bomboş bir hayat!

    zen budizminin olmazsa olmazı meditasyonlar, sadece soluk alıp verme değil, çeşitli sporlar ve çalışmalar ile de hatta yürürken,yatarken, her durumda yapılabilir. nerdeyse bağımlılık yapan faydaları ve hayattaki değişimlerin gözlenmesi çok da uzun sürmeyecektir.
  • zen ustası olmak için on yıldır eğitim alan budist rahip artık hazır olduğuna inanıyordu. yağmurlu bir günde ünlü üstadı nan-in’i ziyarete gitti. içeriye girdikten sonra öğretmeni nan-in budist rahibe sordu:
    – şemsiyeni ve ayakkabılarını kapının dışında mı bıraktın?
    – elbette, gittiğim her yerde dışarda bırakırım, bu bir kibarlık kuralıdır.
    – o zaman söyle bakalım; şemsiyeni ayakkabılarının sağ tarafına mı, yoksa sol tarafına mı koydun?
    – dikkat etmedim, hatırlamıyorum.
    – zen budizmi kişinin tüm hareketlerinin tamamıyla farkında olması sanatıdır. dikkat etmediğimiz küçücük detaylar bir adamın hayatını tamamıyla mahvedebilir. evinden aceleyle çıkan bir baba asla baltasını küçük oğlunun kolayca ulaşabileceği bir yerde bırakmamalıdır. kılıcını her gün cilalamayan bir samuray, en ihtiyaç duyduğu anda kılıcının paslanmış olduğunu görecektir. sevdiği kadına çiçek vermeyi unutan bir erkek sonunda terk edilecektir.
    budist rahip o zaman anladı ki ruhani dünyada uygulanan zen tekniklerini çok iyi bilse de önemli olan onları günlük hayatında da uygulamasıydı.
    hayat akarken küçük detaylara dikkat etmek hayatı daha güzel veya çirkin yapar, hayat detayda gizlidir, önemsiz gibi gördükleriniz hayatınızı değiştirir.

    ~alıntı~
  • kişisel gelişimlerinin özü şu dörtlükte yatar:

    "temeli sözcük ve harfler üzerine atılmamış,
    doğrudan insan zihnini hedefleyen,
    yazıların dışında özel bir ileti,
    insanın kendi doğasını kavrayıp budalığa erişmesi."

    uzakdoğu düşüncesinde ve özellikle zen budizminde, sözle iletilen, bilgi edinme ve akıl yürütmeye dayalı rasyonel öğrenime üstün bir değer verilmez. amaç, buda'nın erişmeyi başardığı zen'de satori olarak bilinen aydınlanmayı yaşamaktır. söz konusu aydınlanma, düşüncenin dışında ya da ötesinde bir deneyim olduğu için de, herhangi bir kavramcılığa ya da soyutlamaya başvurmaktan kaçınılır. en derin gerçeğin sözle iletilemeyeceğine inanılır. kişisel gelişme de, zihinde birtakım sözlerin birikimi değil, belki de tam tersine, birikmiş sözlerden, başka bir deyişle, edinilmiş bilgiden arınmadır. ki bu bilgiden arınarak insanın kendi doğası olan "bütün bir tanrı" ile tanışma süreci, spinoza'nın etiğine işaret etmektedir.

    p.s: bkz. gelecek.
  • samimiyet bağlamında, imaların arkasına saklanmamayı, ne olursa olsun doğruyu söyleyip karşı tarafında doğruyu söylediğini varsayarak kafayı bin türlü kurmaca ile meşgul etmemeyi öğütler.
    sosyal içgüdüleri zayıf olan ve toplumsal ilişkilerini belli mantıksal algoritmalar ile yürüten bireyler için belirgin bir fayda sağlamasının yanında, zihne verdiği huzur da inanılmaz.
  • "zihnimizi, kanıların, yargıların, kararların zorbaca baskısından kurtarmak ve kitaplardan edinilecek bilgilerle değil de, kişisel yaşantılardan çıkan gerçeklere dayanarak, gerçekle zihnimiz arasına hiçbir aracı koymadan, ortaya çıkabilecek gerçeğin ne olduğuna aldırmadan, gerçeklerin üstüne yürümektir. şimdiye kadar gözlerimizi kapadığımız gerçeklere gözlerimizi açmaktır. mutlu olabilmek, birbirimize sevgi duyabilmek için bütün yeteneklerimiz var da genellikle bu gerçeğe gözlerimizi kapıyoruz." diyen yol.
  • bir din degil bir yoldur, amac sadece insan olmaktir
  • zen budizmi ile aydınlanan kişi maddi bir gerçekliğin olmadığını, fenomenler dizisi olan hayatının etkisiz bir gözlemcisi olduğunu anlar.
  • apaçık gerçekliğin felsefesidir. zen görünenin ötesinde bir metafizik veya aydınlanma aramak yerine şeylerle doğrudan kurduğumuz ilişkiye odaklanır.

    zen master yao shan'a sormuşlar :"zen'in yolu nedir"

    cevap vermiş: "gökteki bir bulut, testideki su"

    ve

    "ne kadar mucizevi ne kadar mistik!
    odun taşıyorum su getiriyorum."

    gibi koanlarda görüldüğü üzere zen eylem ve gözlemin bir bütünüdür. gözlem vardır ama yorum yoktur, eylem vardır ama düşünce yoktur. zira ne görüyorsanız ondan başka bir şey değildir zen.

    dolayısıyla zen'i anlaşılacak gizli bir öğreti olarak idrak etmeye uğraşmak boşuna çaba harcamaktır. zira bu felsefe anlamak üzerine değil, eylemek üzerine kuruludur.
hesabın var mı? giriş yap