• tepe edit: entry girdikten sonra yazının çok uzun olduğunun farkına vardım. o kadarını okuyamam bana özet gönder derseniz, yazının en altında 114. sure nasr'dan sonra derleme özet var. orayı okuyabilirsiniz.
    -------------------------------------------------

    bu konuda sağda solda birkaç yazıya denk gelmiştim ama kendim detaylı bir incelemeye girişmemiştim. google'ladım, ümit savaş'ın araf'ta kalanlar kitabına denk geldim. kitabı satın alıp okumadım. biri kitapta seçki yapıp youtube'da video hazırlamış bu konuda. videoları izledim, birkaç kuvvetli bağ buldum. sonra dedim ki; şayet varsa böyle bir şey kuran-ı kerim'de ay kültünün izine muhakkak denk gelirim.

    elime kuran'ı alıp okudum mu?okudum ama nüzul sırasına göre okudum.

    evinizde kitaplık raflarında duran, duvarda asılı olan kuran karmadır. yani nüzul sırasına göre derlenmemiştir. nüzul sırası nedir? surelerin muhammed'e iniş sırasıdır. kuranda 114 sure, yaygın görüşe göre de bu sureleri oluşturan 6666 ayet vardır. bu 114 sure tek seferde değil de, 23 yılda muhammed'e vahy edilmiştir. yani belli bir sıraya göre muhammed'e vahy edilmiştir. peki baskı kuranlar neden nüzul sırasına göre değil de sureler karıştırılarak derlenmiş. islami kaynaklara göre muhammed vefat etmeden önce böyle istemiş.

    şayet kuran'ının türkçe mealini açıp karma haliyle okursanız bağlam kurmanız güçtür. eğer nüzul sırasına göre okursanız gayet akıcı anlaşılır bir kitap olduğunun farkına varırsınız. hatta islam'ın nasıl yayıldığını nasıl bir evrimden geçtiğini kolaylıkla anlarsınız.

    şu siteden nüzul sırasına bakıp okuyabilirsiniz.
    https://www.kuranmeali.com/…ma.php?sira=nuzulsirasi

    kuran'ı nüzul sırasına göre tamamen okuyup bitirdim. şundan %100 eminim artık; islam dini kesinlikle ay merkezli bir pagan dininden türeyip zamanla semavi dinlere evrilmiştir. bunu kanıtlayan 50'den fazla ayet var. özellikle muhammed'e vahy edilen ilk surelerde ay'ın izine denk gelirim dedim ve haklı çıktım. ilk 37 surede bolca ay hakkında ayet var. allah değil de ay üzerine yemin ediyor. ay'ın en belirgin zamanları gece ve sabah'ı bol bol kutsanıyor.

    kuranın tüm surelerini okuyup aşağıda özet olarak derledim. çok uzun bir yazı oldu.

    detaya geçmeden önce bir ön bilgi vereyim.

    muhammed ve arkadaşı hz. ömer dini reformlara başlamadan önce bölgedeki hakim inanç, paganist inançlardı. kabe'de de 360 farklı put vardı. bunların en önemlisi hubel adındaki ay tanrısıydı. bir de bu tanrının uzza, menat, lat adında kızları vardı. bunlar da tanrıça putlardı. 360 put içinde bu dördü çok önemliydi. kuran'da bu putların adları geçer. hatta mekke adı bile başka bir ay tanrısı olan al maqaha dayanır.

    paganist dinler her ne kadar envai çeşit puta sahip olsa da musevilik ve hristiyanlık gibi kurumsallaşmış dinler değildi. yani bir kitapları yoktu, basit dinlerdi. zaten amaçları da basitti. hastalıklara şifa bulmak, yağmur yağdırmak, bereket vermek gibi temel ihtiyaçlar üzerinden türetilip yayılmıştır. islami kaynakların kendisi de söyler; mekke'nin önde gelen birisi hastalığına şifa bulmak için suriye topraklarına gider. orada pagan dinler aracılığı ile hastalığı geçer ve bu pagan kültlerini mekke'ye getirtir.

    sonra ne olduysa muhammed bu 3 tanrıçaya (lat menat uzza) savaş açtı. dini kaynaklara göre muhammed'in savaşından 6 yıl sonra ömer de muhammed'in bu savaşına eşlik etti. bazı iddialar bu savaşın tüm putlara değil de hubel putu dışındaki tüm putlara karşı başlatıldığı yönündedir. zaten olay da burada başlıyor.

    ankebut ve enbiya surelerinin allah'ın da bir put olduğuna dair ayetler barındırdığı söylenmektedir.
    https://www.youtube.com/watch?v=e1hd8h3yivu

    kuran'da ay ve gök kavramları önemli bir yer tutar. muhammed'in en popüler mucizelerinden biri yine ay ile ilgili olup, ay'ın ikiye ayrılmasıdır. zaten tek mucizesidir. başka mucizesi yok.

    son olarak şunu da demek lazım. muhammed'in okuma yazması yoktu. kuran muhammed'in eşi hatice ve ömer tarafından yazılmıştır. hatice'nin sentaksı baya bozuktur. hani bazen kuran'ı açıp içinde anlaşılmayan bol parantezli ifadelerle açıklanmaya çalışılan ayet ve sureler var ya, hah işte onlar hatice tarafından yazılmıştır. hatice'nin yazdığı sureler fazla komplike cümle içermez. kısa kısa ayetlerden oluşur. ömer okumuş ve bilgili biridir. yazdıkları okumak yormaz. anlaşılır bir dille yazmıştır. ayetleri hatice gibi kısa değil. her bir ayeti 3-4 cümle barındırır.

    muhammed'in okuma yazmasının olmadığını kuran'da bahsi geçen muhammed'in düşmanları müşrikler de söylüyor. furkan/4/5'te şunlar yazılı;

    "inkâr edenler: bu (kur'an), olsa olsa onun (muhammed'in) uydurduğu bir yalandır. başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır. yine onlar dediler ki: (bu âyetler), onun, başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır. "

    şimdi muhammed'e vahy edilen ilk sureleri inceleyelim. bakalım islam'ın ilk demlerinde neler yaşanmış. bu arada yazıyı kısımlara böldüm. kuran nüzul sırasına göre okunduğunda önemli evrimlerden geçtiği görülüyor. ilk 37 sure hatice tarafından yazılıyor. 38. surede ömer devreye giriyor. i

    ilk 37 sure birkaç sure haricinde kısa kısa ayetlerden oluşan kısa surelerdir. uzun sureler 38. surede başlıyor.
    -------------------------------------------------
    1. kısım

    1- alak suresi (kan pıhtısı)

    alak suresi muhammed'e vahy edilen il suredir. 19 ayetten oluşur. en önemli özelliği içinde oku emrinin geçmesidir. (okuma yazması kitabı olmayan insanlar neyi okuyacaksa artık) bunun dışında dikkat çeken ayetler yok.

    not: bu surede namaz kelimesi geçer ama namaz kelimesi kuran'da yoktur. namaz kelimesi farsçadan dilimize geçmiştir. kuran'da namaza karşılık gelen kelime salat kelimesidir. bu kelime çevirmenler tarafından hem dua hem de namaz olarak çevirilir. tek bir anlamda çeviremezler çünkü ayateler arasında çelişkiler çıkıyor. bir ayette salat sadece allah'a yapılır derken, bir başka ayette melekler muhammed'e salat etti der. bu tür çelişkileri gidermek için çevirmenler salat kelimesini bazen namaz bazen dua olarak çevirirler. hatta bazen işin içinden o kadar çıkarmıyorlar ki ne namaz ne dua diyorlar. direkt türkçe çeviride salat yazıp geçiştirdiği ayetler de vardır.

    2-kalem suresi (bilinen kalemdir)

    52 ayetten oluşan uzun bir suredir.

    kalem suresinin ilk iki ayetinde ilginç şeyler söyleniyor. galiba ilk sureden sonra yöre halkı muhammed'in söylediklerini delice olarak görüyor. allah da bu surenin ilk ayetlerinde sen deli değilsin devam et gibi şeyler söylüyor.

    peşin not: ayet aşağıda linkte var. deli kelimesi ayetlerde yazılıyor.
    https://www.kuranmeali.com/sayfalar.php?sayfa=563

    bu kalem surenin 36,37,38. ayetlerinde önemli şeyler var. (1. sure alak'la da kısmen ilintilidir) muhammed müşriklerle bir din dalaşına giriyor ve muhammed paganlara şunu diyor. "bazı şeyler söylüyorsunuz da bunları neye göre söylüyorsunuz, elçiniz önderiniz kim? bir kitabınız var da oradan mı okuyup söylüyorsunuz?"

    (bu entrynin yukarısında pagan dinlerinde kurumsal bir dini yapı ve yazılı metinlerin olmadığını söylemiştim zaten. bu konuya sonra tekrar değineceğim.)

    kalem'in 42 ve 43 ayetleri de önemli. müşriklere diyor ki, siz eskiden secde ediyordunuz, artık etmiyorsunuz. (secde, tanrı önünde kafanın yere değmesidir. )

    yorum: bu da gösteriyor ki arap paganlar bir dini reformdan geçmiş. muhammed bu konuda rahatsızlığını dile getiriyor.

    3 - müzemmil suresi`. (örtünüp bürünme anlamına gelir)

    20 ayetten oluşur.

    çok önemli bir sure. bu surede ilkler yaşanıyor. ilk defa allah'ın bir olduğu, ilk defa muhammed'in bir elçi olduğu ilk defa firavunlardan bahsediliyor ama musa geçmiyor. en önemlisi gece kavramı ve gece ibadetlerinden detaylı bahsediliyor. sureye göre muhammed akşam ve gece boyunca ibadetler ediyor. muhammed'in ilk yandaşları bu gece ibadetlerinden yorulmuş olmalılar ki allah'tan onlara gece ibadetlerini azaltın yönünde emirleri geliyor.

    yorum: herkesin malumu ay'ın belirgin olduğu zamanlar gecelerdir. ne tesadüf ki muhammed de tüm geceyi ibadetle geçiriyor. bu gece ve sabah ibadetleri kuranın ilk suresinden son suresine kadar devam eder. gündüz de ibadet edin tarzı ayetler 2 tanedir.

    4 -müddessir suresi: (bu da örtünüp bürünme anlamına gelir)

    56 ayetten oluşur. yazının teması bakımından önemli bir sure.

    sen müslüman evet sana söylüyorum. islam'ın ay merkezli pagan dini olmadığını düşünüyorsun ha! gel beraber müddessir suresini inceleyelim. demek islam dininin ay'la ilgisi yok ha!

    suredeki 32, 33, 34 ayetler aynen şöyle diyor; ". hayır hayır ay'a andolsun ki, dönüp gitmekte olan geceye, ağarmakta olan sabaha andolsun ki.....

    muhammed neden islamın ilk yıllarında allah'a and içmiyor da ay'a and içiyor? neden geceyi kutsuyor?

    bu sure kuran'daki ilk surelerden biri. islam'ın temelde ay merkezli pagan dini olduğunun en bariz kanıtıdır.

    peki muhammed neden kızgınca ay'a and içiyor? sureye bakıldığında, muhammed yöredeki zengin bir karşıtla din tartışmasına girmiş ve galiba tartışmayı kaybetmiş. galiba karşıdaki muhammed'in kılık kıyafetiyle alay etmiş. aslında sureye bakınca allah'ın muhammed'e kızdığı da görülüyor. kılık kıyafetine temizliğine dikkat et diye uyarıyor muhammed’i.
    https://www.kuranmeali.com/…a=575&meal=diyanetvakfi

    5: fatiha suresi: (başlangıç, açılış)

    7 ayetten oluşur.

    meşhur suredir. günümüzde namazlarda cenazelerde her daim bu sure okunur.

    burada ilk defa allah'ta rahman ve rahim olarak bahsediliyor. sadece allah'a başka tanrıya tapılamayacağından bahsediliyor. rahman ve rahim allah'ın diğer adlarından biridir. koruyucu bağışlayıcı vs. gibi anlamları vardır.

    6 - tebbet suresi: (kurusun, kahrolsun)

    5 ayetten oluşur.

    ilk defa kuran'da bir isim geçiyor. ebu leheb. muhammed'in öz amcası. muhammed'in din devrimi boyunca hep muhammed'e muhalif olmuştur. galiba 2 önceki surede müddessir'de bahsi geçen tartışmaya konu olan kişi olabilir. ebu leheb ve eşinden dert yakınıyor bu surede. kişiye özel bir suredir. kişi adı da geçen nadir surelerdendir.

    7- tekvir suresi: (dürmek)

    29 ayetten oluşur.

    yine çok önemli bir sure. bu surede muhammed yine gece ve sabahı kutsuyor. yine gök ile ilgli cisimlere and içiyor. (bazı çevirmenler üzerine yemin edilen şeyin yıldız, bazıları da gökcismi olduğunu söylüyor)

    ve surede allah'ın gökyüzünün sahibi olduğunu söyleyen ayet mevcut.

    yorum: güneş ve yıldızların kutsandığı ayetler de vardır. hatta bir surede ay'a tapanlar ile güneş'e tapanlar arasında bir kavga çıkıyor. muhammed de "neden kavga ediyorsunuz. ay da yıldız da güneş de kutsaldır" tarzı şeyler söylüyor. ilgili sure yasin'dir.

    8 - ala suresi: (en yüce)

    19 ayetten oluşur.

    önemli bir sure daha. bu surede ilk defa 2 peygamber adı geçiyor. ibrahim ve musa. surenin son ayeti diyor ki; "bu anlatılanlar (şimdiye dek) daha önceki kitaplarda anlatılan şeylerdir."

    bundan önceki surelerde eski kitap eski peygamberler diye ibareler yoktu.

    yorum: muhammed musevilikten haberdar ama musevilik hakkında bilgisi yok. çünkü mekke'de musevi yok. spoiler vermeyeyim, bu musevi figürler sonradan detaylı anlatılacak.

    9- leyl suresi (gece)

    21 ayetten oluşur.

    bu surede de ay izleri var. yine geceye yemin ediyor, sabahı kutsuyor. bunun dışında mal mülk devreye giriyor. mal mülk allah'ındır. mezara mı götüreceksiniz. allah için harcayın diyor.

    10- fecr suresi(tan yerinin ağarması (imsak))

    yine gece ve sabahın kutsandığı ve üzerine yeminler edildiği bir sure daha. ilk defa helak mevzuları da işleniyor. ad ve semud kavimlerinin başına neler geldiğini söylüyor ama detay vermiyor. detay sonraki surelerde var.

    11- duha suresi (kuşluk vakti (sabah))

    11 ayetten oluşur.

    ve yine yeniden gece ve sabahı kutsayıp üzerine yeminler ediliyor. bakın arkadaşlar bunlar ay'ın en belirgin zamanları ve güneşin doğup gökyüzünde ay'ın yerini güneşe bıraktığı betimlemeler hep.

    yine zenginlerden malk mülk istendiği bir suredir.

    12- inşirah suresi (açılmak genişlemek)

    8 ayetten oluşur.

    muhammed'in zorlandığı anlar galiba. allah'a muhammed'e dirayetli ol diye emirler veriyor.

    13- asr suresi (çağ, ikindi vakti, uzun zaman)

    3 ayetlik ne idüğü belirsiz bir sure. muhammed'in durgunluğu devam ediyor.

    14 - adiyat suresi (hızlı koşan atlar)

    14 ayetten oluşur.

    galiba muhammed'in ümmeti ilk kavgasına girmiş. sabah ibadetinden sonra bir yerlere saldırmışlar.

    not: bu sure 12 eylül saldırısı zamanında çok tartışıldı. araplar bu sureyi günümüz teknolojisine uyarlayıp saldırıları övmüşlerdi.

    15- kevser süresi

    3 ayetten oluşur.

    bir önceki surede bahsedilen kavgada galiba ilk ganimetlerini almışlar. 3 ayetlik kısa bir suredir. allah muhammed'e "sana 'birşeyler' verdim, bana şükret gibi şeyler söylüyor.

    16 - tekasür suresi (mal, mülk ve çoluk çocuğun çokluğuyla övünmek)

    8 ayetten oluşur.

    kurandaki ilk tehditvari sure. bir önceki kavga ile ilgili böbürlenmeler var. durun bu daha başlangıç tarzı şeyler anlatılmış.

    17- maun suresi (yardım ve zekât)

    7 ayetten oluşur.

    bu sure gösteriyor ki muhammed yörede bazılarına diz çöktürmüş. zenginler dine imana gelip namaz kılıyorlarmış ama muhammed onların namazlarını(dualarını) samimi bulmamış. hala yeterince mal mülk bağışlamıyorlarmış.

    18- kafirun suresi (inkârcılar)

    6 ayetten oluşur.

    bu surede diyor ki, ben sizin taptığınıza tapmam siz de benimkine. herkesin dini kendine.

    yorum: çok önemli bir sure. çünkü kuran'ın genel akışını bozan bir suredir. tezimi de kısmen çürütüyor. sonraki surelerde kafir kelimesi yerine bolca müşrik kelimesi kullanılacak. müşrik ile kafir farklı anlamlara gelir. kafir inkar etmektir. müşrik ise allah'a ortak koşan anlamına gelir. aslında kuran'da kendisiyle çelişen bir suredir. zuhruf/87 ve ankebut/61'de net bir şekilde göreceğiz ki müşrikler de allah'a tapıyor. yani adamlar kafir değil müşrik.

    19- fil suresi (fil demektir)

    5 ayetten oluşur.

    mucize denemelerinin ikincisi oluyor. ilki geçmiş surelerde ad ve semud kavimleri ile ilgiliydi. burada da dışarıdan bazıları fillerle kabeye saldırmış. kuşlar çamur topaklarını düşmanların üzerine atıp düşmanı yenilgiye uğratmış.

    20- felak suresi (sabah aydınlığı)

    ay paganizminin hissedildiği bir sure daha. “nurlu ve huzurlu sabahların rabbine” sığınırım diye başayan 5 ayetlik bir suredir.

    21- nas suresi (insanlar)

    6 ayetten oluşur.

    ilk defa cin kelimesi geçen bir sure. vesvese ve cinlerden korunma amaçlı bir suredir.

    yorum: muhammed ilk demlerinde cinleri tamamen kötü varlıklar olarak görür. sonra ileriki surelerde cinlerin tamamen kötü olmadığını, aslında iyi cinlerin de var olduğunu söylüyor. hatta muhammed ileriki surelerde de bizzat söylüyor “biz cinlerin iyi olanları da var olduğunu bilmiyorduk”

    22 -ihlas suresi (samimi olmak, dine içtenlikle bağlanmak)

    uzun süredir allah'ın bir olduğuna dair sureler gelmiyordu. burada tekrar bu konu dillendirildi ve ilk defa allah'ın bir tanımı da yapıldı: o doğurmamış ve doğmamıştır.

    yorum: bu sure bir sonraki necm ile ilintilidir. baş tanrı put hubel’in doğurmayacağı ve doğmadığını söyleyerek hubel kızları olan 3 kadın putu inkar ediyor. putların detayı aşağı ayette var.

    23- necm suresi: (yıldız)

    62 ayetten oluşur.

    paganizm kokan bir sure daha. yazımızın temeli açısından çok önemli bir suredir. sure direkt, zuhur edip çıkan kutlu yıldıza(necm) yemin ederek başlıyor.

    sure buram buram paganizm kokuyor ve muhammed'in ay tanrısı hubel'e taptığının kanıtıdır. bu surede ilk defa 3 putun adı geçti: hubel'in tanrıça kızları uzza, lat ve menat. çok ilginçtir ki muhammed bu surede dördüncü ve baş tanrı hubel'den bahsetmedi. sadece bu 3 kadın tanrıçaya değindi. bunların inançlarımızda yeri olmadığını söyledi.

    surede cinsiyet tartışmaları var. karşı taraf diyor ki, uzza, lat, menat erkektir. senin tanrın bayandır. muhammed buna karşı çıkıyor. muhammed bu 3 tanrıçanın dinimizde yerinin olmadığı sizin(karşı taraf) atalarınızdan öğrenip uydurduğunuz tanrılar olduğunu söylüyor.

    bu surede ilk defa melek kavramı da geçiyor. galiba karşı taraf bir yerde muhammed'le bir payda buluşup şunu diyor. tamam bu 3 put tanrı olmasa da melektir. ama kadın meleklerdir. muhammed buna da karşı çıkıyor. meleklerin kadın olamayacağını da söylüyor.

    yorum: şimdi burada sorulacak çok soru var. müşrikler bu 3 puta tanrı kızı derler. can alıcı soru şu; bu müşriklerin baş tanrısı kim peki? muhammed'le aynı allah'a mı tapıyorlar? veya bu 3 putun da babası bir put mu? peki muhammed neden bu baba puta ayetlerde değinmiyor?

    yorum 2: bu 3 put sonra tekrar surelerde allah'ın tanrıça kızları olarak karşımıza çıkacak. diyanet de bu putların tanrı kızı olduğunu söylüyor. aşağı linkte sayfayı aşağı kaydırın, tefsir kısımında detaylı bilgi alabilirsiniz.
    https://kuran.diyanet.gov.tr/…03/19-30-ayet-tefsiri

    yorum 3: yaygın kanıya göre bu 3 putun babası hubel adından baş puttur. kaynaklarda ay tanrısı diye geçer.

    yorum 4: putlardan bahsetmek için neden 23 sure bekledik peki? bu arada kuran'da put kelimesi ilk surelerde geçmez. çok sonradan taş heykeller kavramı gelecek.
    ilk defa nuh kavminin helakından da bahsedildi.

    ve ilk defa bu anlatıların vahiy yoluyla gökten indirildiğini söylüyor.

    24- abese suresi: (yüzü ekşitmek)

    42 ayetlik bir sure.

    bir önceki surede söyledikleri yörede ses getirmiş ki, yöre halkı bu söylediklerinin kaynağını sormuş. muhammed de bu sözlerin gökten kendisine bildirildiğini söylemiş. karşı tarafı da helak olmakla tehdit etmektedir.

    yorum ve spoiler: kuran’ın yarısına kadar karşı taraf (müşrikler) sık sık muhammed’in söylediklerinin kaynağını soracak. muhammed ilk demlerde kendisinin elçi, kaynağının göklerden gelen ses olduğunu söyleyecek. sonra ömer tevrat ile devreye girecek. belli bir müddet tevratı kaynak gösterecek. en sonunda da kuran sureleri birikince bunları kitaba çevirecek, kaynağım kuran diyecek.

    25 - kadr suresi (kadr, azamet ve şeref demektir)

    5 ayetten oluşur.

    ilk defa kadir gecesinden bahsediyor. kuran'ın ilk ayetlerinin bu gecede indiğini söylüyor. ve işin içine yine sabahın kutsallığı ekleniyor.

    26- şems suresi (güneş)

    15 ayetten oluşur

    yine paganizm kokan bir sure daha. ama bu biraz farklı. surenin adı şems yani güneş. sure güneşe and olsun diye başlıyor ancak hemen akabinde ay'a da and içiyor. aslında güneş'in de ay sayesinde sabah ortaya çıktığını söylüyor. bir önceki sureler gibi gece ve göğü kutsatmaya devam ediyor.

    27 - buruc suresi (burçlar)

    22 ayetten oluşur.

    burçlarla ilgili bir suredir. surenin girişi de tuhaf. burçlara ve gökyüzüne yemin olsun diye başlıyor. sonra bir katliamı kınıyor. başka bir bölgede taraftarları (ay'a tapan başka paganistler) ateşe atılıp diri diri yakılmışlar. ayet, onlar da yer ve göğün sahibi allah'a taptıkları için katledildiler" diyor. islami kaynaklar bu katliamı yahudiler gerçekleştirdi diyor. tahminde sıkıntı var. yahudiler neden allah'a tapanları yaksın ki? veya yahudiler ay'a tapanları yakmış olmasın.

    28 - tin suresi (incir)

    8 ayetten oluşur.

    bu surede de incir, zeytin, sina dağı ve mekke üzerine yemin ederek başlıyor. önemli şeylerin olmadığı bir sure.

    29- kureyş suresi (muhammed'in mensubu olduğu mekke'deki kabilenin adı)

    4 ayetten oluşur.

    ilk defa kureyş kabilesinin adı geçiyor. o yıllarda kabe'nin denetimi halen onlarda. sure kureyşlilere; rahat yolculuk edebiliyorsanız bu allah sayesindedir, ona teşekkür edin tarzında şeyler söyleniyor.

    30- karia suresi (vuran, çarpan, kapıyı çalan, yürekleri hoplatan şey)

    11 ayetten oluşur.

    ilk defa kıyametten bahsediyor. kıyamet gününe karia adını veriyor. baya baya kıyametin tanımını yapıyor. iylik ve günahların tartıldığı yer diye bahsetmesi antik mısır inancından tırtıklamalara benziyor.

    yorum: muhammed’in kıyamet hakkında anlattıkları yöre halkının çok ilgisini çekiyor. halk da sıksık kıyamet hakkında bilgi isteyecek. sonraki surelerde kıyamet günü hakkında bilgi verecek. hatta bir sonraki surenin adı kıyamet suresi.

    31- `kıyamet suresi:` (kıyamet)

    40 ayetten oluşur.

    bir önceki surede halk kıyameti merak etmiş ki sure kıyamet hakkında daha detaylı bilgiler veriyor. adı değişiyor, karia yerine kıyamet oluyor. ne zaman gerçekeleşecek sorusuna ise; olay tabi ki ay'a bağlanmış. ay karardığı ve sonradan ay ve güneş birleştiği zaman gerçekleşecekmiş.

    yorum: şunu rahatlıkla söyleyeyim. muhammed bu dini kıyamet kavramı sayesinde yayıyor. çünkü kuran nüzul sırasına göre okunduğunda, kureyşlilerin kıyametten çok korktuğu ve sık sık muhammed'e kıyameti soracaklardır. o da kuran'ın son suresine kadar kıyametten bahsedecektir.

    32- humeze suresi (insanları arkadan çekiştiren, ayıplayan kimse)

    9 ayetten oluşur.

    yine mal mülkü sahibi olanlara takmış. öbür dünyada ateşler içinde yanacaklarını söylüyor.

    33 -murselat suresi (gönderilenler)

    50 ayetten oluşur.

    bu aralar hayli bir kıyamet gününe takmışlar. yöre halkı habire muhammed'e kıyametin ne zaman olacağını soruyor. o da boş verin zamanını, siz bana inanmaya benim izimden gelmeye devam edin diyor.

    34- kaf suresi (kaf harfi)

    45 ayetten oluşur.

    dikkat çeken bir suredir. öyle görünüyor ki muhammed'in kıyamet ve sonrasında olacaklar hakkındaki anlatıları halkın ilgisini çekmiş. belli ki halk sıksık kıyametin ne zaman kopacağını soruyor, muhammed de tarif ediyor. ilk defa sağ ve solumuzdaki yazıcı meleklerden bahsediliyor. sur'un üflemesi falan filanlar var. ve tabi ki kıyameti gök ile ikişkilendiriyor.

    ilk defa kuran kelimesi geçiyor. anlattıklarının tümüne kuran demeye başlıyor.

    35- beled suresi (şehir, belde)

    20 ayetten oluşur.

    olaylar kıyamet üzerinden devam ediyor. iyi ve kötülerin sağ ve sol taraf diye tanımlıyor. mal mülk dağıttığını söyleyen birisini yalanlıyor (amcası ebu leheb olsa gerek)

    36- tarık suresi: (sabah yıldızı veya venüs gezegeni)

    17 ayetten oluşur.

    tarık bir yıldız adıymış, günümüz alimleri bunun venüs gezegeni olabileceğini söylüyor. karanlığı delip ortya çıkan tarık ve göğe yeminler ederek sureye başlıyor. insanın nasıl yaratıldığına dair biyolojik tarifler veriyor. insanın sudan (sperm) oluştuğunu bu suyun da testis yerine bel kısmında üretildiğini söylüyor.

    37- kamer suresi (ay)

    meşhur ay'ın yarılma mucizesinin yaşandığı suredir. surenin tamamını okudum. ilginç bir sure. muhammed sonunda istenen mucizeyi 37. surede gerçekleştiriyor ve pek tabi ki bu ay üzerinde gerçekleşiyor. ay ikiye ayrılıyor. ancak karşı taraf yine inanmıyor, muhammed'i eskiden kalma büyücülüklerle itham ediyorlar. muhammed de bol geçmiş tarihlerideki kavimlerin uğradığı helakları örnek gösteriyor.

    yorum 1: bence muhammed bu olayı mekke merkezi dışında yeni tanıştıkları paganistelere anlatıyor. kendini de allah'ın elçisi olarak tanıtıyor. yeni tanıştığı kesimler mucizen var mı diye soruyor. o da evet var. ay'ı ikiye ayırdım ama yine yaranamadım diyor.

    yorum 2: muhammed’in tek mucizesi budur ve bu ay’ın yarılma mevzusu bir daha anlatılmıyor kuranda. aşağıda 77 sureyi daha inceleyeceğiz, müşrikler sık sık mucize isteyecek ama muhammed "geçmişte ay'ı ikiye ayırdım görmediniz mi? demeyecek.

    ----------------------------------------------------------------------------------
    kısım -2

    ve idolum olan hz. ömer devreye giriyor artık. hz. ömer ilk demlerden beri muhammed'in varlığından haberdardı. ilkin düşmandı sonra muhammed'in epey taraftar topladığını görmüş olacak ki muhammed'ten yana taraf oluyor. ömer museviliğe hakim, sık sık yahudilerle takılmış biri. muhammed'in okuma yazması yok ama ömer'in var. elinde tevratla muhammed'in karşısında geçip "bu iş öyle yapılmaz böyle yapılır" diye surelere el atıyor. ama ay kültünden semavi dine geçiş sert olmuyor. yumuşak geçişlerle yapılıyor. ömer zeki biri, paganizmi hemen direkt kestirip atmıyor.

    şimdi ben kuran'ın hatice ile ömer tarafından yazıldığını söyleyince müslümanlar kızıyor. yahu gidin kuran'ı nüzul sırasına göre okuyun. ilk 37 sureden sonra 38. sureye yazım tarzı olarak çok sert bir geçiş var. yazım şekli dışında içeriği de sert değişiyor. çok sert bir şekilde musevi anlatıları var. kuran'ın ilk 38 suresini okuyanlar bu sert değişimi fark edecektir.

    not: aslında ömer daha önce devreye girmişti. ömer aynı zamanda şairdir de.
    https://tr.wikipedia.org/wiki/ömer
    kuran'da 10'dan fazla şiirsel dille yazılmış sure var. bu şiirsel sureler genellikle kıyamet ile ilgilidir. tesadüfe bak ki ilk şiirsel sure de kıyametin detaylı bahsedildiği 30. sure karia'da başlıyor.

    not 2: el-huruf el-mukatta'a kavramı ile de tanışacağız artık. bunlar surelerin başında bulunan kuran'dan anlamsız harf öbekleridir. müslümanlar bunlara şifre der. edip yüksel bunların şifresini çözeceğim diye kafayı sıyırmıştır. şifre falan değildir. bunlar bizzat ömer'in imzalarıdır. ömer yazdığı surelerin başına el-huruf el-mukatta'a imzasını atmıştır. el-huruf el-mukatta'a imzasına denk geldiniz mi bilin ki ömer tevrat'tan peygamber kıssaları anlatacaktır.

    not 3: mukatta bulunan tüm surelerde peygamber kıssaları yok, bazı istisnalar da var. toplam 29 surenin başında mukatta kavram var. 4-5 tanesi istisnadır. geriye kalanların büyük kısmında şablon aynıdır. ömer mukatta imzasını surenin başına atar, sonra başlar tevrattan peygamber kıssaları anlatmaya.

    sureye geçelim.

    38- sad suresi (anlamı yok. sad harfidir)

    88 ayetten oluşuyor. artık hatice dönemden kalma kısa sureler yok. uzun sureler başladı. çünkü ömer artık ipleri eline aldı.

    direkt sad diye başlıyor. bir anlamı yok. el-huruf el-mukatta'a bir kavramıdır.

    musevi anlatılarına geçmeden önce yine geçmiş surelerdekine benzer bir takım olaylar anlatılıyor: bu sureye kadar yöredeki diğer paganistler muhammed'i hala yalancı ve büyücülükle suçluyor. en önemlisi şu eleştiriyi veriyorlar muhammed'e ; tüm anlattıklarını alt tanrılar olmadan sadece bir tanrı (hubel) mi yapıyor? muhammed'in dediklerini başka milletlerden duymadık. içi boş uydurmalar bunlar (ayette bizzat geçiyor)

    yukarıdaki olay anlatıldıktan sonra musevi figürler ve musevi anlatılar başlıyor artık.
    davut'la ilk anlatı başlıyor. davut'un da ay kültüne göre sabah akşam allah'a dua ettiğini söylüyor. ilk defa museviliğin de ay kültüne ait bir din olduğunu ima ediyor. bol bol davut'ttan bahsediyor. süleyman, eyüp, ishak, yakup, ismail, elyasa, zülküf gibi tevratta geçen peygamberlerin çoğu ilk defa bu surede ortaya çıkıyor.

    ilk defa hz. adem'in adı geçiyor. meleklerin adem'e secde ettiğinden bahsediyor. şimdiye kadar secdeden sadece allah'ı özel bir durum olarak bahsediyordu. (yazının başlarında bahsettiğim salat kelimesi burada çelişki çıkarıtyor)

    ilk defa insanın çamurdan yarıtıldığı bu surede geçiyor.

    ilk defa şeytanın adı geçiyor. 36 sureyi analiz ettik hiç şeytan kelimesi geçmemişti. şeytanın isyan edip adem'e secd etmediğinden bahsediyor. şeytan hakkında ilk defa detaylı bilgiler veriliyor ve sure bitiyor.

    39 - araf suresi (yüksek yerler, yüksek mevkiler)

    206 ayetten oluşuyor. ömer imzası taşıyan elif, lam, mim, sad diye el-huruf el-mukatta'a kavramlar var.

    çok önemli bir sure. ilk defa ay'ı kısmi inkar eden ayetler var. şimdiye kadar öyle birşey yapmamıştı. ay ötesi bir ilahtan bahsetmeye başlıyor. allah'ı ay ötesine taşıyıp 'alem' kavramıyla ilişik bir hale getiriyor. tabi ki yöre halkı tarafından tepki aldığını bir sonraki surede göreceğiz.

    ilk defa iddialı bir şekilde biz diye başlayıp biz onları helak ettik diyor. buraya kadar okuduysanız bizzat muhammed'in içinde olduğu bir helak olayı yoktu.

    ilk defa şükürden bahsediliyor. taraftarları mal mülk neden az verildi diye ufak bir isyan vermiş ki neden şükretmiyorsunuz diyor.

    ellerine tevrat geçti ya. artık bol bol oradan peygamber kıssası anlatacaklar. bol bol adem ile şeytanın hikayesi, adem ile havva'nın elma mevzusundan bahsediyorlar.

    ilk defa insanlara ademoğulları diye hitap edilmeye başlandı.

    ilk defa haram ve helal kavramı,

    ilk defa allah'tan başka tanrıların nerede olduğu deyimi geçti.

    ilk defa birşeyler üzerine and içilmeden bir cümle kuruldu ama devamı şöyle; and olsun biz onlara bir kitapla geldik dedi.( -tevrat olsa gerek- şimdilik musevilik propagandası gibi ilerliyor.)

    burada ilk defa evrenin ne kadar sürede oluştuğunu anlatıyor. şimdiye kadar ay ilişkilendirdiği allah'ı evrenle ilişkilendiriyor artık. bir nevi tanrı kozmostur diyor.

    ilk defa dua/ibadetlerle ilgili özeleştiri veriyor. dualarınızı sessiz okuyun, abartmayın diyor.

    ilk defa allah'tan korkun diyor.

    ilk defa eşcinselliğin bir sapkınlık olduğunu ve bolca tevrattaki peygamberlerin içinde olduğu cinsel suçlardan bahsediliyor.

    80. ayetlerden sonra tekrar tevrat anlatıları başlıyor. bitime kadar 130 ayet kadar musa'nın hayatı ve mucizelerinden bahsedilmeye başlanıyor.

    surenin bitminde dua zamanları ile ilgili ayet var. yine kısım 1'deki sabah ve akşam dua edin diyor.

    (buram buram musevilik kokan sad ve araf surelerinden sonra ilginç bir şekilde sonraki surelerede musevi anlatıları büyük oranda duruyor)

    40 - cin suresi:

    28 ayetten oluşan bir sure.

    ömer imzası yok. dolayısıyla tevrattan peygamber kıssaları da yok. önceki sad ve araf sureleri çok sert bir geçiş olmuş ki, muhammed ömer'e bu surede dur demiş. hatta uzun bir süre dur diyecektir. çünkü sad ve araf sureleri hem muhammed'in tebaasında hem de karşı müşriklerde kargaşa yaratıyor.

    ilginç bir sure. adında görüldüğü surenin yarısı cinlerden bahsediyor. tevratta ne okumuş bilmiyorum ama bu surede cinler hakkında bir şaşkınlık ifadesi var. biz cinlerin o kadar kötü varlıklar olduğunu bilmiyorduk. biz yine de hepsini kötü yapmayalım, iyi cinler de vardır tarzı şeyler yazılı surede.

    cin meselesi bitip surenin yarısından sonra ilginç ifadeler var. sanki muhammed'in taraftarları sad ve a'raf surelerinden sonra tanrı kavramını değiştirdiğini seziyorlar. muhammed de ben allah'a şirk koşmuyorum sadece dua ediyorum diyor.

    41 - yasin suresi (ay tanrısı sin'in adını taşır)

    ömer sert bir giriş yaptığı sad ve araf sureleri, ay'a tapanlar arasında bir kargaşa çıkarmış olmalı ki muhammed ömer'e dur, tevrat'tan peygamber kıssaları anlatmaya biraz ara ver diyor.

    sureye ya sin adı veriyorlar. sin neder bilir misiniz? bir ay tanrısıdır. hatta dinler tarihindeki en popüler ay tanrısıdır. merkezi günümüz urfa'sında harran ilçesidir. (bkz: soğmatar)

    bir önceki 40. sure cin'de görüldüğü gibi muhammed'in taraftarları bu sert geçişe tereddüt etmişlerdi. 41. sure yasin'e bakınca tereddütler sürüyor.

    sure ilginç. ay'a tapanları tamamen kaybetmek de istemiyorlar. semavi dini de tanıtmaya devam ediyorlar. bir geçiş suresidir.

    ilk surelerde muhammed ay gök yıldızlar üzerine and içerken bu sefer kuran üzerine and içiyor.

    sonra "bizler geçmişte tanrımızla ilgili isimleri ve olayları kitabımıza yazmışız" gibi bir ibare var. bu kısım bana göre önemli. muhammed kitaplara ve yazılara takıntılı. ilk surelerde diğer paganistlerle tartışırken hani bir kitabınız var mı demişti. şimdi de karşı paganistlerle tartışırken tevrat'ı örnek gösteriyor. gösterirken museviliği şimdilik pagan inançlarla ilintili kılıyor.

    surenin ortalarında yine paganizmden dem vuruluyor. galiba güneşe tapanlar ile ay tapanlar arasında bir didişme var. muhammed ay'a tapanlara yarı destek yarı da kavga etmeyin dercesine şunu söyler "gece de onlar için açık bir kanıttır. gündüzü ondan çekip alırız da karanlıkta kalıverirler. güneş kendisine ait yerleşik bir düzene göre (yörüngesinde) akıp gider. bu, çok güçlü ve her şeyi bilen allah’ın takdiridir. ay için de menziller belirledik; sonunda o, hurma salkımının (ağaçta kalan) yıllanmış sapı gibi olur. ne güneşin aya yetişip çatması uygundur ne de gece gündüzü geçebilir. her biri bir yörüngede yüzüp gider. "

    yorum: benim anlamadığım, günümüz müslümanların bu sureyi neden cenazelerde sıklıkla okuduklarıdır. türkçesini okudum. ruhani yönü kuvvetli şeyler yok.

    42 - furkan suresi (hak ile batılı birbirinden ayıran)

    77 ayetten oluşuyor. el-huruf el-mukatta'a kavram yok. dolayısıyla tevrattan peygaber kıssaları da yok.

    ömer yazdığı sad ve araf'ın etkileri devam ediyor. o iki surede anlattıkları sadece muhammed'in tebasında değil, muhammed'in karşıtlarında da kargaşa yaratmış. çünkü müşrikler de ay'a tapıyor ama baş ay tanrısı hubel'e yardımcı olarak evlat tanrıça lat menat uzza'ya tapıyorlar. muhammed bu 3 tanrıçaya karşı. muhammed'in müşriklerle aynı tanrıya taptıklarını ileriki surelerde net bir şekilde göreceğiz. (zuhruf/87 ve ankebut/61)

    sure paganizm kokmaya devam ediyor. surenin girişinde şöyle bir ibare var. tanrı çocuk doğurmaz, çocukları da olmaz. mülkünde de(kabe) ortağı bulunmaz diyor. (kast ettiği ay tanrısı hubel'in tanrıça çocukları uzza, menat ve lat'tır.) bu tanrıçaların insanların eliyle yaratıldığı, allah(hubel) gibi ölüyü diriltme gibi mucizeleri yoktur diyor.

    bu surenin 4 ve 5. ayetleri çok önemli. muhammed'in kişisel özellikleri hakkında önemli detaylar veriyor. karşı tarafakilerin kurandaki söylemlerini aynen kopyalıyorum "inkâr edenler: bu (kur'an), olsa olsa onun (muhammed'in) uydurduğu bir yalandır. başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır. yine onlar dediler ki: (bu âyetler), onun, başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır. "

    doğrudur. sad ve araf surelerinin büyük çoğunluğu ömer tarafından tevrat'tan alınıp muhammed'e verilmiştir.

    ne yalan söyleyeyim 7. ve 8. ayetlere iyi güldüm. karşı taraf muhammed'e şunu diyor "dediler ki: “bu nasıl peygamber! yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor. ona bir melek indirilmeli ve kendisiyle birlikte o melek de uyarıcılık görevi yapmalı değil miydi? veya ona bir hazine verilmeliydi ya da zahmetsizce yiyip içtiği bir bahçesi olmalıydı.” bu zalimler (inananlara), “siz sadece kendisine büyü yapılmış bir adamın peşinden gidiyorsunuz” dediler."

    surenin 17 ayeti de ateistlere iyi malzemedir. surede "allah'tan başka taptıklarınız.." ibaresi allah'ın da kuran'da bir put olarak betimlendiğini görülmektedir. (kuran çevirmenleri bile bu ayetin altından kalkamıyor) yine akabindeki 18. ayet de allah'ın da bir put olabileceğini gösteriyor.

    45,46,47'de yine paganist güneş ve ay'ın yüceltildiği ayetler var.

    55. ayet de ateistlere malzeme olan bir ayettir. orada da allah'ı bırakıp diğerlerine tapıyorlar derken yine bir put iması var.

    61,62, 64. ayetler de ay ve güneş hakkındadır. "ne yücedir şanı gökte burçlar yaratanın ve orada bir ışık ve aydınlatıcı bir ay halk edenin. ibret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren o'dur. gecelerini rablerine secde ederek ve kıyam durarak geçirirler."

    görüldüğü gibi ay yine yüceltilmiş, ibadetler yine ay'ın en belirgin görüntüsüne sahip gece yapılmış.

    68. ayet de keza allah'ın diğer bir putlarla kıyaslandığı bir ayettir

    sureyi bitirirken şunu söyleyim. bu sure her ne kadar ay tanrının en net bulgularına sahip olsa da, arada bolca cennet ve kıyamet ayetleri de vardır. izimizden gelecek olanlar cennete gidecektir vaatleri çokca işlenmiştir.

    yorum: artık ay tapım kültünden semavi dine geçiş evresinde olduğunu söylemiştik. bu furkan suresinde bu geçişi görebiliyoruz. ay inancı tamamen red edilmiyor, semavi dindeki tanrıya yoğrulmaya çalışıyorlar.

    43- fatır suresi (yaratan, yoktan var eden)

    45 ayetten oluşur. muhammed ömer'e dur demeye devam ediyor.

    surenin girişinde meleklerden bahseder. ilk defa meleklerin kanatlı olduğundan bahseder.

    bu surede tekrar ay ve güneş'in üzerindeki bir üst yaratıcıdan bahseder.

    yine suredeki başka ayetlerde kitaplardan dem vuruyor. sizin bir kitabınız mı var? benim anlattıklarım kuran'da ve diğer kitaplarda (tevrat) yazılı diyor.

    --------------------------------------------------------------
    kısım - 3 isa peygamber kuran'a dahil oluyor.

    sad ve araf surelerinin ters teptiğini söylemiştik. neden ters tepmişti? çünkü ilk defa ay ötesi bir üst tanrıdan bahsettiler. semavi dinlere ait figürleri kuran'a eklemişlerdi. muhammed durumu toparlamak için 4 tane sure yazmak zorunda kaldı. sonra ömer elinde bu sefer incil'le muhammed'in karşısına geldi. bak bu da semavi bir din olan hristiyanların kitabıdır. peygamberleri de isa'dır.

    yorum: isa'yı kuran'a katarak büyük hata yapıyorlar. bu surede karşı müşriklere büyük kozlar veriyorlar.

    44- meryem suresi (isa'nın annesidir)

    bu sure ömer'in imzasını taşıyan el-huruf el-mukatta'a kavramlarıyla başlıyor. kâf. hâ. yâ. ayn. sâd. bunlara benzer anlamsız kavramları ömer'in yazdığı sad ve araf'ta görmüştük. o sureler de el-huruf el-mukatta'a ile başlıyor.

    sure 98 ayetten oluşuyor. sure zekeriya'yı anarak ve selam ederek başlıyor. sonra başlıyor zekeriya'nın hayatını anlatmaya. zekeriya'nın da sabah ve akşam ibadet ettiğini söylüyor. (tevrat'ı ay merkezli tapım kültüne yoğurdukları bariz)

    surenin ilk 15 ayetinde zekeriya ve oğlu yahya'nın hayatı anlatılırken meryem konuya şöyle giriyor: 16. (resûlüm!) kitap'ta meryem'i de an. hani o, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti.

    muhammed'e vahy edilen ilk 43 sureyi analiz etmiştik. 43 surede ne isa ne meryem ne de hristiyanlığın adı geçmişti. 16. ayetten sonra başlıyor hristiyanlık tarihine ait figürleri anlatmaya.

    muhammed ve ömer'in zorlandığı anlar başlıyor. surenin 30. ayeti diyor ki isa allah'ın kuludur. oğludur demiyor. haklı olarak diyemiyorlar da. şimdiye dek allah'ın çocuğu olamaz diyordu. çünkü incil'e göre isa allah'ın oğludur.

    surenin 35. ayette iddiasını tekrarlıyor " allah'ın bir evlât edinmesi, olacak şey değildir! o, bundan münezzehtir. bir işe hükmettiği zaman, ona sadece «ol!» der ve hemen olur."

    37. ayette şunlar yazılı " sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin haline! "

    kuran tefsircileri bu ayrılığa düşen grubun musevi ve hristiyanlar olduğunu söylüyor.

    40'lı ve 50'li ayetlerde şunlar yazılı, ey resulum, kitabında ibrahim'i ve musa'yı da an. bunlar da allah'ın yolundan giden kimselerdi.

    (önemli bir yorum notu düşelim: ömer ve muhammed'in tevrat'ı ay tapım kültüne yorduklarını söylemiştim. geçen tarihlerde sözlükte museviliğin kökenleri hakkında bir yazı yazmıştım. musevilik bildiğiniz gibi antik mısır topraklarında filizlenmiştir. antik mısır'a da semavi dinini getiren ibrahim'dir denir. islami kaynaklar ibrahim'in hanif olarak çağırır. ibrahim de günümüz urfa'nın harran ilçesinden antik mısır'a geçmiştir. islam dini hanifliği sabilik dini ile eş tutar. bu sabilik sonrada surelere geçecektir. bazı yorumcular sabilik'in ay merkezli bir din olduğunu söyler. öyle ki ibrahim'in antik mısır'dan önceki durağı harran'dı. harran ay tapım kültünün merkeziydi. musevilik ve ibrahimi dinlerinin detayına buradan girmeyeyim. şu entryi okumanızda fayda var: #126101083)

    surenin 65. ayetinde yine paganizm kokan bir anlatı var. "(o) göklerin, yerin ve ikisi arasındaki şeylerin rabbidir. şu halde o'na kulluk et; o'na kulluk etmek için sabırlı ve metânetli ol. o'nun bir adaşı (benzeri) olduğunu biliyor musun?

    burada da çevirmenler işin içinden çıkamamış. allah'taki al kökü tanrı anlamına gelmektedir. diğer putlarda da bu ek mevcuttur. bu ayetten önceki ve sonraki ayetler bu ayetle bağıntısız şeyler anlatılıyor. neden sureye eklenmiş muamma.

    69. ayette de şu deniyor; "sonra her milletten, rahmân olan allah'a en çok âsi olanlar hangileri ise çekip ayıracağız. "

    yorum: ya asisin ya değilsindir. asiliğin aşırılığı olmaz. çevirmenler bu ayetin de altından kalkamamış.

    meryem'in hayatı anlatıldıktan sonra yine karşı taraftakilerle tartışmalarını konu alan ayetler var. bunlardan ilginci, kendi taraftarlarından olan birisinin "hani allah bana çocuk ve mal mülk verecekti" deyip muhammed’in dinin terkeden kişiye sitem var.

    sureyi bitiminde yine allah'ın çocukları olamayacağını tekrarlayan ayetler var.

    45- taha suresi (el-huruf el-mukatta'akavramdır)

    135 ayetlik uzun bir sure.

    yine ömer'in el-huruf el-mukatta'a imzasını taşıyan ta-ha ile sure başlıyor. 1. ayet ta-ha ile başladıktan sonra 2. ve 3. ayet de şu yazılı "biz, kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik." ayetin biz dediğinden kastı neyse artık.

    5. ayet de tekrar allah'ı ay ötesi kozmik bir tanrı rolüne bürüdükten sonra başlıyor tekrar musa'yı anlatmaya. 100. ayete kadar full musa'nın hayatı var.

    ömer ilk 100 ayette musa'nın hayatını anlattıktan sonra muhammed tekrar başlıyor kıyamet, cennet, cehennem'den bahsetmeye. ömer tekar araya girip adem'in kısa hikayesini anlatıyor. tekrar muhammed devreye giriyor.

    yorum: bir önceki meryem suresindeki isa'nın tanrı oğlu veya bizzat tanrı olma mevzusu kabile içinde can sıkmış olmalı ki bu surede hiç hristiyanlıktan bahsetmemişler. zaten uzun bir süre de hristiyanlıktan uzak duracaklar.

    46- vakıa suresi (kıyamet)

    96 ayetten oluşuyor.

    sure başlangıcında ömer'in imzasını taşıyan anlamsız kelimeler yok. direkt yine kıyametten bahsediyor. kuran'a itibar etmeseniz, yolumdan gelmeseniz helak olursunuz, cehennem'e gidersiniz tarzı ayetler var.

    bu surede ilkler de var. cehennem ve cennet'in detaylı tarifi var. nasıl bir yer olduğu, oraya gidenlerin nasıl bir yerle karşılaşacağı ile ilgili anlatılar var. ve pek tabi ki ilk defa hurilerin adı bu surede geçiyor.

    yorum: sure şiirsel bir formattadır. ömer imzası yok ama ömer tarafından yazılmıştır. çünkü ömer şairdir de. ömer el-huruf el-mukatta'a imzasını peygamber kıssaları anlattığı surelere veriyor.

    75. ayette gökcisimleri üzerine yemin eden ayet var. bunu uzun süredir yapmamıştı.76. ayette de bu yeminin çok büyük bir yemin olduğunu söylüyor.

    77-78'de ilk defa kuran'ın geçmişten gelip korunan bir kitap olduğunu söylüyor.

    yorum: galiba karşı taraf muhammed'in anlatılarında evrim geçirdiği eleştirisini yapmış ki, o da hayır her şey kuran'da yazılı. bakın tekrar gökcisimleri üzerine yemin ediyorum diyor.

    47 - şuara suresi (şairler)

    227 ayetten oluşuyor.

    kuran'da bakara'dan sonraki en uzun sure. ömer imzası taşıyor. çünkü yine ta sin mim gibi anlam barındırmayan harf öbekleriyle başlıyor. sin'in ay tanrısı olduğunu tekrar belirteyim.

    biz istesek gökten bir mucize veririz ama vermek istemiyoruz. onun yerine geçmişte verilen mucizelere bakın deyip tekrar başlıyor musevi anlatılarına. ilk 77 ayet musanın hayatından bahsediyor sonra 50 küsür ayet bir önceki vakıa suresi gibi şiirsel formatta ilerliyor.

    bu ayette de muhammed, karşıtlarından mal mülk istemediğini tekrarlıyor. hatırlarsanız ilk surelere zenginlerden sık sık bağış yapmalarını istiyordu.

    218 ve 219. ayetlerde tekrar sabah ibadetlerinden bahsediyor. nedense şimdiye kadar gündüz de ibadet edin denmiyor. hep akşam ve gece ibadet edin diyor.

    durduk yere 224-225-226. ayetlerde şairlere sapık ve onların vadilerde boşboş dolanıp yapmadıkları şeyleri yazan yalancılar diyor.

    surenin yaklaşık 150 ayeti musevi hikayelerine ait. bu surede de hristiyan anlatıları yok.

    48 - neml suresi (karınca)

    93 ayetten oluşuyor.

    ay tanrısı sin'in adı geçtiği ta-sin diye başlıyor sure. belli ki ömer'in yine musevi anlatıları olacak.

    2. 3. ayette zekat geçiyor. ilk defa zekat dillendiriliyor. sonra başlıyor musa, davut süleyman'ın başından geçen mucizeler.

    yorum: bunlar neden sık anlatılıyor biliyor musununz? çünkü muhammed karşıtları ondan sıklıkla mucize bekliyor. o da doğal olarak veremiyor ve başlıyorlar tevratta geçen mucizeleri anlatmaya. oysa ki kamer suresinde bir mucizesi vardı. ay'ı ikiye ayırmıştı. o mucizesini hiçbir zaman dillendirmeyecek.

    bu surede allah'ı tekrar gökyüzün'ün sahibi olarak görüyor. allah'ı gökyüzü ile ilişkilendirmeye devam ediyor.

    86. ayettte tekrar allah'ın gece ile ilintisi var. şöyle: "dinlensinler diye geceyi ve gündüzü aydınlık kıldığımızı görmediler mi? iman eden bir kavim için elbette bunda birçok ibretler vardır." bariz şekilde ay ve güneş kutsanmış.

    bu surede de musevi anlatıları varken, hristiyan anlatıları yok.

    49 - kasas suresi (kıssalar)

    ay tanrısı sin'in adı geçtiği ta-sin- mim diye başlıyor sure. ömer'in yine musevi anlatıları olacak.

    klasik şablon var. ömer surenin yarısına kadar yahudi anlatısı yazar sonra muhammed araya girip sureyi bitirir.

    surenin 49. ayetinde muhammed yine karşı tarafı bir kitabı olmamakla eleştiriyor. varsa karşı bir teziniz kitap getirin. kitabınız var mı? bak benim tanrım eskiden böyleydi. böyle mucizeler geçekleştirmiş, diyor

    yorum: ilk surelerde senin de kitabın yoktu. tevrattaki olayları anlatman senin iddianı doğru kılmaz karşı tarafı da haksız yapmaz.

    62 ve 64 ayette de allah'ın bir put olduğunu gösteren emareler var. "o gün allah onları çağırarak: benim ortaklarım olduklarını iddia ettikleriniz hani nerede? diyecektir." buna aslında farklı açıdan bakmak gerekiyor. muhammed karşıtları muhammed'in tanrısı allah'ı inkar etmiyor. ayet de gösteriyor onlar da allah'ın varlığını kabul ediyorlar ama tek bir tanrı yok alt grup tanrılar da var diyorlar. muhammed'in kendisi de tüm anlatılarda diyor aslında; beni ve kuran'ı inkar ediyorsunuz diyor. karşı tarafa allah'ı inkar ettiniz tarzı şeyler yok.

    keza 71-74 ayettler de yine bariz şekilde ay'ın tanrısallığını anlatıyor; "(resûlüm!) de ki: düşündünüz mü hiç, eğer allah üzerinizde geceyi ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, allah'tan başka size bir ışık getirecek tanrı kimdir? hâla işitmeyecek misiniz?

    surenin son ayeti 88. ayet de yine imalıdır. allah durduk yere muhammed'e şunu diyor. "allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! o'ndan başka tanrı yoktur. o'nun zâtından başka her şey yok olacaktır. hüküm o'nundur ve siz ancak o'na döndürüleceksiniz."

    50 - isra suresi (geceleyin yürümek anlamına gelir) (nedense hep gece vurguları var)

    bu surede ciddi dini reformlar var. ömer'in eline yeni metinler geçip onları kuran'a koymuş olmalı.

    her ne kadar dini reformlar olsa da ay kültüne gönderme olan önemli ayetler de var.

    bu surede önemli ilkler yaşanıyor.

    kabe'nin bulunduğu mıntıkaya ilk defa bir isim veriyor. mescid-i haram

    12. ayette de yine ay'ın tanrısal betimlemeleri var. "biz, geceyi ve gündüzü birer âyet olarak yarattık. nitekim, rabbinizin nimetlerini araştırmanız, ayrıca, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için gecenin karanlığını silip aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. işte biz, her şeyi açık açık anlattık."

    22. ayet de "allah'la birlikte başka ilah daha tanıma" diyor. tekrar ve tekrar yazıyorum, karşı taraf muhhamed'in allah'ını reddetmiyor. allah'la beraber başka tanrılar da var diyor. bu ayet de bunun kanıtıdır. benzer şekilde 42. ayette de allah'la birlikte başka ilah tanımayın diyor.

    bu suredeki en büyük dini reformlar temel ahlak değer ve kuralları ile ilgilidir. önceki 49 surede birkaç ayette iyilik yapın kötülük yapmayın gibi yüzeysel ahlaki değerlerden bahsediyordu ama bu isra suresinde detaylar var. sağda solda duyduğunuz; anne babanıza iyi davranın, zina yapmayın, yoksula sahip çıkın, akrabayı kollayın, israf yapmayın tasarruflu olun gibi tarzı ayetler ilk defa bu surede dillendiriliyor. oysa ki bunları söylemek için vahiy beklemeye gerek yoktu sanki. bunları 50. sure yerine ilk surelerde söyleseydin daha manidar durmaz mıydı?

    suredeki en önemli ayetlerden biri de muhammed burada ilk defa ibadetin(namazın) vakitlerinden bahsetmesidir. tahmin edececeğiniz üzere gece ve sabahı işaret ediyor. ilgili ayetler 78 ve 79'dur. "gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. çünkü sabah namazı şahitlidir. "

    yorum: sabah namazı şahitlidir derken neyi kast ediyor acaba? ay olmasın sakın.

    88. ayete güldüm. "de ki: andolsun, bu kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak üzere insü cin bir araya gelseler, birbirlerine destek de olsalar, onun benzerini ortaya getiremezler." şimdiye dek anlattıklarının %80'i tevrat anlatısı. neyin benzersizliğinden bahsediyorsun?

    51 - yunus suresi (peygamber yunus)

    sure ömer imzası taşıyor. elif lam ra ile başlıyor. önce muhammed'in ay temalı birkaç anlatısının da olduğu ayetler var. 70'li ayetlerden sonra ömer başlıyor yine yunus ve musa'nın hikayesini anlatmaya.

    5. ve 6. ayetlerde yine ay ve güneş ile ilgili bir anlatı var. 18. ayette karşı tarafın allah'ı inkar etmediği ama alt tanrıları allah'la ilintili kurduğu bir anlatı var. diyorlar ki onlar bizim allah katındaki şefaatçilerimizdir(aracı). bariz gösteriyor ki islam'i kaynakların putperest dediği müşrikler allah'ı da bir put gibi görüp inkar etmiyorlar. sadece çok tanrılı bir inançları var. muhammed'in de karşı olduğu bu. tek bir put var diyor.

    67 ve 68. ayetler keza allah'ın uzza, lat ve menat'ın babası olan put hubel olduğunun kanıtıdır."o (allah), geceyi içinde dinlenesiniz diye sizin için yaratan, gündüzü aydınlık kılandır. şüphesiz bunda dinleyen bir toplum için ibretler vardır. «allah çocuk edindi» dediler. hâşâ! o bundan münezzehtir. o’nun (çocuğa) ihtiyacı yoktur. göklerde ve yerde ne varsa o’nundur. bu hususta yanınızda herhangi bir delil yoktur. allah hakkında bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?

    52- hud suresi (peygamber hud)

    123 ayetten oluşur.

    ömer imzası taşıyan bir suredir. bir önceki yunus suresi gibi elif lam ra ile başlıyor. format aynı, muhammed bir girizgah yapıyor.kuran'ı inkar etmeyin bana ittiat edin. benden mucize beklemeyin. mucize geçmişte yaşandı alın örnekler deyip topu ömer'e atıyor. ömer başlıyor tevrat'tan hikayeler anlatmaya. bitişi tekrar muhammed yapıyor.

    surenin önemli ayeti yine bir ibadet(namaz) tarifi."gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır." yine ay'ın belirgin safhaları akşam gece ve sabah'ı işaret ediyor. şimdiye dek 52 sure inceledik, hiç gündüz ibadet edin demiyor.

    53 - yusuf suresi (peygamber yusuf)

    111 ayetten oluşuyor

    yine ömer imzası var. elif lam ra. ömer direkt tevrat'tan yusuf'un hikayesini anlatmaya başlıyor. surenin büyük kısmı yusuf'un hikayesini anlatıyor. diğer surelerde olduğu gibi surenin bitişinin muhammed yapıyor.

    bu surede de yine önemli bir ayet var. müşriklerin allah'ı inkar etmediği ancak başka tanrıların da varlığını kabul ettiği görülüyor. ayet 106 "insanların çoğu, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında allah'a ortak koşarak, allah'ın dışında başkalarını da otorite kabul edip şirke bulaşarak allah'a iman ediyorlar."

    54- hicr suresi (şehir adı)

    99 ayetten oluşur.

    elif lam ra diye ömer imzası taşıyor. şablon aynı. müşrikler muhammed'en mucize bekliyor, o da geçmişte olmuş bakın şimdi ömer anlatacak diyor. ömer başlıyor yine tevrat'tan hikayaler anlatmaya. bitişi yine muhammed yapıyor.

    önemli ayetler yine şunlar. müşrikler allah'ı inkar etmiyor. allah'la beraber başka tanrılar da var diyorlar. (putları kast ediyorlar) ayet 96 " onlar allah ile beraber başka bir tanrı edinenlerdir. (kimin doğru olduğunu) yakında bilecekler!"

    55- enam suresi (ehli hayvanlar)

    165 ayetten oluşuyor. (istisna bir suredir. ömer imzası taşımadığı halde peygamber kıssaları vardır.)

    önemli bir sure. ay'ı inkar etmede bir geçiş suresi olabilir. spoiler vereyim, sonraki surelerde muhammed ay'ı tümden inkar edeceği ayetler yazacaktır. bu surede ömer'in imzası yok ama surenin şablonu yine aynı. muhammed bir girizgah yapıyor. sonra ömer tevrat anlatısı yapıyor. sonra muhammed sureyi kapatıyor.

    bir geçiş suresi olduğunu söylemiştik. ömer bu surede tekrar tevrat'tan anlatılar yapıyor. ibrahim'e ait anlatılarda ibrahim'in paganizmi red ettiği dönemlerde önce yıldız'a sonra ay, son olarak da güneş'e tapmaya başlamış ama üçünden de vazgeçmiş. ilgili ayetler surenin 74-80. ayetleridir. ibrahim burada ay'ı net bir şekilde reddediyor. muhammed'in bu olayı örnek gösterip "bakın ibrahim ay'ı red etmiş. siz de ay'a tapmayın." demesi beklenirdi ama dememiş. bunu çok sonra sonraki surelerde söylüyor.

    destekleyici şekilde 96. ayette tanrı'nın ay'ı yarattığını söylüyor.

    buna benzer bir durumu 39. sure araf'ta da görmüştük. o sure bildiğiniz gibi ömer'in yazdığı 2. suredir. orada ilk defa ay ötesi bir yaratıcıdan bahsetmişti ama daha sonra buna benzer ayetler gelmedi. o surede de ay inancı net bir şekilde inkar edilmemişti.

    51 ve 52. ayetler önemli. anlam bozukluğu var tam anlaşılmıyor. farklı çevirmenlerden baktım yine bir anlam netliği yok. anlaşıldığı kadar allah, muhammed bazı yandaşlarını kovmaya çalışıyor, allah da yapma diyor. yine dikkat çeken kısım, sabah ve akşam ibadetlerinden bahsediyor olması.

    72. ayet de ibadet(namaz) ile ilgili şüpheli ayetlerden biri. farklı çevirmenlerden farklı anlamlar çıkıyor.

    136. ayet de keza allah'ın bir put olduğunun kuvvetli kanıtlarından biridir. hatta şimdiye kadar ki en kuvvetli kanıttır. müşrikler tanrılar için kurban kesiyorlar. ayet gösteriyor ki müşrikler de allah için kurban kesmişler.

    56- saffat suresi (sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar)

    182 ayetten oluşuyor.

    bir önceki enam suresi gibi istisna olup ömer imzası taşımıyor. ama ömer yazmış sureyi. çünkü kuvvetli bir şiirsel formatta yazılmış.

    ilk defa agrasif ve saldırgan bir ayet var. müşrikleri tutuklayın ve onların taptıklarını toplayın diyor. yüksek ihtimal 90. ayetlerden sonra başlayan ibrahim ile ilgili anlatılardan feyz almışlar.

    ilk defa ibrahim'in putları kırdığını bahseden ayetler var. 55 ayet inceledik, şimdiye dek taş ve heykel kelimesi geçmedi. bu ayette de taş kelimesi yok. sadece ibrahim'in anlatılarında ay inancı ve putların red edildiği söylemleri var. bunlar da son iki surede başladı.

    uzun süredir put adları surelerde geçmemişti. şimdi tekrar bir put adı geçiyor. (bkz: baal) bu put adı tevrattan kuran'a geçmiş. çünkü kuran'da ilyas ile ilgili alıntılarda geçiyor.

    yine müşriklerin tanrıça putlarına karşı çıkıyor. tanrı çocuk doğurmaz tarzı ayetler var.

    yorum: bir önceki enam suresinde görüldüğü gibi ay'ın inkarı netleşiyor artık. ilk 37 surede ay'a tapınmanın inkarı yoktu.

    57- lokman suresi (peygamber lokman)

    34 ayetten oluşuyor.

    ömer imzası var. elif lam mim diye başlıyor. muhammed bir girizgah yaptıktan sonra ömer başlıyor lokman'ın hikayesini anlatmaya.

    bu suredeki tek önemli ayet 29. ayettir. burada allah'ın ay ve güneş ötesinde bir tanrı olduğunu, ay'ın ve güneş'in allah'ın emrinde olduğunu söylüyor. ay'a karşı olan söylemleri netleşiyor.

    58 - sebe suresi (krallık veya kabile adı)

    54 ayetten oluşuyor. istisna bir suredir. ömer imzası taşımadığı halde peygamber kıssaları anlatılmıştır.

    sure adı yemen'deki bir krallığın başına gelen olaydan gelmektedir. surede 2 ayet dışında pek kayde değer birşeyler yok. genellikle müşriklere tek bir allah olabileceği, kendisinin peygamber olduğunu kuran'daki anlatıların da allah'tan emredildiğini söylüyor.

    22. ve 27. ayette yine allah'ın bir ortağı veya yardımcısının olamayacağını söylüyor.

    59 - zümer suresi (zümreler, gruplar)

    75 ayetten oluşuyor.

    bu surenin 3. ayetinde yine müşriklerin de allah'a taptığının daire kuvvetli kanıtlarından biridir. "onlara, bizi sadece allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler." çok önemli bir ayet. belli ki allah'ı baş tanrı olarak görüyor.

    4. ayet de önemli. muhammed hafif çelişkilere doğru gidiyor artık. 3. ayetle ilintili olarak allah bir evlat edinmek isteseydi bunu yarattıklarından seçerdi, diyor. şimdiye kadar kati bir suretle allah'ın çocuk sahibi olamayacağını söylüyordu. sırf bu sözü yüzünden isa ile ters düştü. isa ve hristiyanları sadece 44. sure meryem suresinde dillendirdi. baktı ki isa'nın varlığı daha önce söyledikleri şeylerle çelişiyor bu yüzden bir daha isa ve hristiyanlığın adını ağzına almadı.

    5. ayette tekrar allah'ın ay'ı ve güneş'i emri altına aldığını söylüyor. bu söylemlerini arttırıyor artık.

    9. ayette tekrar gece ibadetlerinden bahsediyor. nedense hiç gündüz ibadet etmiyorlar. genellikle akşam gece ve sabah ibadet ediyorlar.

    yorum: sanki 5. ve 9. ayetlerde ben çelişkiye düşmüş gibi görünüyorum ama değil. muhammed artık yavaştan ay tapım kültünü terkediyor. zaten ay'ı ileride tümden inkar edecek tevrat ve hristiyanlıktaki semavi tanrısına geçiş yapacak. ancak ibadet şablonu hala ay tapım kültü üzerinden devam ediyor. 1. sureden şu sureye kadar hep gece ve sabah ibadetlerinden bahsediyor.

    22. ayette ilk defa dininne bir isim veriyor: islam. dikkatimden kaçmadıysa bunu önceki surelerde söylememişti ilk defa bu surede dinine islam diyor. kim islama yönelirse allah'ın nuru üzerindedir gibi yine hafiften ay'a göndermeli bir ayettir.

    surenin son ayeti (75) de ay kültüne göndermedir. "melekleri görürsün ki, rablerine hamd ile tesbih ederek arş'ın(gökyüzü) etrafını kuşatmışlardır. artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve «alemlerin rabbi olan allah'a hamdolsun» denilmiştir." yüksek ihtimal gece belirgin olan ay'ın etrafındaki yıldızlara melek diyor.

    yorum: tekrardan yazıyorum. bunlar geçiş sureleri. tümden reddetme yok. ay'a tapınmayı bırakın demiyor. bunu sonraki surelerde söyleyecek.

    60- mümin suresi (inanan kimse)

    85 ayetten oluşuyor

    ömer imzası taşıyor. ha mim olarak başlıyor. o da uzun süredir ay tanrısı sin'i surelerin başında kullanmıyor. o da yavaştan ay tanrısını terk ediyor.

    bu surenin 7. ayeti de hemen bir önceki zümer suresinin son ayetinde bahsedilen arş'taki meleklerle ilgili. "arş'ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), rablerini hamd ile tesbih ederler, o'na iman ederler." bu melekler gökyüzünde neyin çevresinde bulunuyorlar. ay mı acaba?

    yorum: ay'ı tümden reddetme yok. hala arada bir ay'a kutsallık ekleniyor.

    15. ayet de keza allah'ı gökyüzü ile ilintilendirmiş." dereceleri yükselten, arş'ın sahibi allah, kavuşma günüyle korkutmak için kullarından dilediğine iradesiyle ilgili vahyi indirir. "

    20. ayette müşriklerin allah'ı bıraktıklarını söylüyor. bunu ilk surelerinde ömer'in olmadığı zamanlar da söylemişti ama bu söyleminden vazgeçmişti. müşriklerin de allah'a taptıklarını gösteren epey ayet var. bu ayette tekrar müşrikleri allah'ı inkar eden şekilde göstermiş.

    20'li ayetlerden sonra ömer başlıyor tekrar musa'nın hayatını anlatmaya.

    55. ayette tekrar sabah akşam ibadet(namaz) edin diyor. nedense gündüz ibadet edin dediğini görmedik.

    66. ayette de müşriklerin allah'a tapmayı terk ettiğini söylüyor.

    73 ve 74 müşriklerin allah dahil putlara da tapmayı bıraktığını söyleyen şeyler var ama öyle bir durum yok. bu söylem bir önceki 71 ve 72. ayetle ilgilidir. cehenneme gidince diğer tanrılara tapmayı bırakacaksınız tarzı şeyler söylüyor.

    --------------------------------------------------------------------------------------------
    kısım 4: ay'a tapınmayı reddetme.

    61 - fussilet suresi (detaylı anlatma-ayrıntı)(adı da imalı, neyin detayına girecek acaba)

    ve büyük kırılma bu surede başlıyor. daha önce birkaç deneme yaptıysa da direkt net bir şekilde ay tanrısını reddetmemişti. 3 defa ay ve güneş ötesinde bir üst tanrı olduğunu, 1 defa tek de ibrahim'in ay'a sırt döndüğünü gösteren ayetler vardı. bu surede net bir şekilde ay'a da güneş'e tapmayın diyor. çok önemli bir sure, çünkü ay’ı reddettikten sonra yöre halkından tepkiler gelecek. bu tepkiler bir sonraki surede dillendirilecek.

    sure yine hâ -mîm diye bir adet ömer imzası taşımaktadır.

    ilgli 37. ayete geçmeden önce semud ve ad kavminin uğradığı helakları anlatıyor. kıyamet ve ahiretten bahsediyor.

    sonra 37. ayeti patlatıyor. "gece ile gündüz ve güneş ile ay allah'ın kudretinin delillerindendir. güneşe ve aya secde etmeyin. eğer sadece allah'a kulluk yapmak istiyorsanız, onları yaratan allah'a secde edin."

    hemen sonraki 38. ayete de bakmak gerekiyor. "eğer (buna karşı) kibirlenmek isterlerse rabbinin nezdinde bulunanlar, onlar hiç usanmayacak, (zâten) kendisini gece, gündüz tesbîh (ve tenzîh) edib durmakdadırlar."

    yorum: bunu söylemesi tamı tamamına 60 sure sürdü. bir önceki surelerde net bir şekilde ay'a da güneş'e tapmayın gibi bir ayetler yok. şimdi sen ay'a da güneş'e de tapmayın diyorsan demek ki çevrende ay'a ve güneş'e tapanlar var. zaten hemen bir sonraki 38. ayette de ""eğer (buna karşı) kibirlenmek isterlerse..." diye bir ibare var. biliyor tepkiler geleceğini. soruyorum: neden ay'a ve güneş'e tapanları uyarmak 60 sure sürdü. kendin de ilk zamanlar ay'a mı tapıyordun yoksa?

    bu konuda diyanetin açıklaması var ama şimdiye kadar yazdıklarımı tasdikleyen şeyler var. işin içinde de çıkamıyorlar. diyanet diyor ki,

    "bu ayetler için din alimlerin ne söylediklerine bakınca bu ayetin sabiiler için söylediklerini görüyoruz ama katılmıyoruz bu konuya."

    haklılar katılamazlar çünkü kuran'da sabiiler için 3 ayet var. 3 ayet de sabiiliği hak dini olarak görüyor. yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler'den iman etmiş halklar olarak bahsediyor. diyanet dediklerimi söyleyip şöyle diyor;

    --- diyanet alıntısı ---
    bazı müfessirler bu âyetin muhatabının sâbiîler olduğu anlamına gelen açıklamalar yapmışlarsa da (meselâ bk. zemahşerî, ııı, 392; râzî, xxvıı, 129; ibn âşûr, 299-300) bu yaklaşıma katılmak mümkün değildir. zira araplar’daki putperestlik inancının gök cisimlerine kutsallık yükleyen telakkilerle yakın ilgisi vardır. şöyle ki, arkeolojik kaynaklar, islâm’dan önce güney arabistan’da ay, güneş ve zühre (aster, ışter) yıldızlarından oluşan üçlü bir tanrı sistemine inanıldığını göstermektedir. çevre kültürlerde yaygın olan bu tür inançların zamanla islâm’ın zuhur ettiği hicaz coğrafyasına da yayıldığı anlaşılmaktadır. câhiliye dönemi arapları’nda güneşe tapınmanın başlangıcı milât öncesine kadar uzanır. güneşle ilişkisi olduğuna inanılan birçok tanrı veya put adı kullanılmaktaydı. bunlardan kur’an’da menât’la birlikte anılan (necm 53/19) lât ve uzzâ, güneşi temsil eden birer tanrıça sayılıyorlardı. özellikle güney arabistan kültünde önemli yeri olan ay tanrısına ved (vüd, ed) adı verilirdi. semûd ve lihyân gibi kuzey arabistan kitâbelerinde de ved adına rastlanmakta, kezâ kur’an’da câhiliye tanrıları arasında ved ismi de geçmektedir (nûh 71/23). abdüved (ved’in kulu), abdüşşems (güneşin kulu) gibi erkek isimlerinin kullanılması, aya ve güneşe tapınmanın kuzey arabistan ve hicaz’da da yaygın olduğunu gösteren başka kanıtlardır (bilgi için bk. mustafa çağrıcı, “arap [islâm’dan önce araplar’da din]”, dia, ııı, 316-321). bu bilgiler dikkate alındığında câhiliye döneminde tapılan birçok putun güneş, ay ve diğer bazı gök cisimlerini temsil ettiği ortaya çıkmaktadır. bu sebeple konumuz olan âyetin muhataplarını sâbiîler’le sınırlama çabaları yanında ibn âşûr’un, “kur’an’ın indiği dönemde araplar arasında güneşe ve aya tapanların bulunduğunu tesbit edemedim” şeklindeki ifadesini (xxıv, 299), doğrudan doğruya bu gök cisimlerine tapınmanın bulunmadığı anlamında düşünmek gerekir.

    âyette, gece ve gündüzün akışı gibi güneş ve ayın varlığı da ilâhî kudretin birer işareti, kanıtı olduğuna göre bu tür gök cisimlerine tapmak yerine onları yaratan allah’a tapmanın gerekli olduğu, basit bir aklî çıkarım olarak ortaya konmaktadır. burada asıl vurgu, tapılmaya lâyık olanın, sadece yüce yaratıcı olduğu, o’nun dışındaki bütün nesneler, olgular yaratılmış olduklarından bunların tapılmaya da değer olmadıkları gerçeğidir.
    --- diyanet alıntısı ---

    yorum: aslında bu sureden sonra yazıyı bitirmek gerekiyordu. çünkü bu surede, yöre halkının şimdiye dek başta ay olmak üzere güneşe de taptıkları, bu halka da sabiler adını verip kuranda bunların taptığı sabiliğin hak dini olarak bahsettiği bariz. bu ay’a tapınmayın uyarısını müşriklere söylemiyor, tebaasına söylüyor. tebaasına seslendiği bir sonraki surede ortaya çıkıyor. çünkü bunu dedikten sonra ayrılıklar başlamış.

    yine de sureleri incelemeye devam edelim. çünkü sonraki surelerde mekke'den medine'ye geçiyor. orada yahudiler devreye giriyor. muhammed'e, mekke'de ay'a mı tapıyordun tarzında sorular soracaklar.

    62- şura suresi (danışma)

    53 ayetten oluşuyor

    bir önceki sure muhammed tarftarlarınca büyük sıkıntı yaratmış ki ömer tekrar sureye ay tanrısı sin'in adını koyuyor. sure hâ. mîm. ayn. sîn. kaf. ile başlıyor. bir önceki sure ile ilgilidir. çünkü bir önceki surede ay’a tapınmayı reddettikten sonra tebasından ayrılıklar olmuş. surede yer yer bu ayrılanlar hakkında ayetler var.

    10. ayette şu geçiyor; "ey mü'minler! ayrılığa düştüğünüz her konuda hüküm vermek allah'a aittir. işte bu allah benim rabbimdir. ancak o'na güvenip dayanır ve ancak o'na yönelirim ben."

    yorum: e tabi ki adamlar ayrılırlar senden. çıkıp dedin ki ay'a tapmayın. 60 suredir ay paganizminin propagandasını yapıyorsun. sonra çıkıp ay'a tapmayın diyorsun.

    13. ayet: "«dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin» diye nuh'a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, ibrahim'e, musa'ya ve isa'ya tavsiye ettiğimizi allah size de din kıldı. fakat kendilerini çağırdığın bu (din), allah'a ortak koşanlara ağır geldi. allah dilediğini kendisine (peygamber) seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir."

    yorum: 18 suredir isa'nın adını surelerde geçirmiyordu. sadece bir defa meryem suresinde bahsetti bir daha bahsetmemişti. çünkü isa'nın durumu daha önce dedikleri ile çelişiyordu. bas bas allah'ın çocuğu olamaz diyordu ama isa allah'ın çocuğudur.

    14-15-16. ayetlerde yine müminler arasındaki fikir ayrılıklarından bahsediyor.

    surenin sonlarındaki 52. ayette sağlam gönderme var. aynen şöyle diyor; "işte böylece sana da emrimizle kur'an'ı vahyettik. sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin. "

    yine kitap mevzusunu açtı. sanki kendisine dargın olan taraftarlarına bir kitabınız bile yoktu. sayemde inançlarınıza ait bir kitabınız oldu. oturun oturduğunuz yerde fazla eşelemeyin durumu demeye getiriyor

    63 – zuhruf suresi (yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati )

    89 ayetten oluşuyor.

    ha mim diye ömer imzasıyla başlıyor. muhammed bir girizgah yapıyor; benden önceki peygamberler de dinlerini yayarken zorlanmışlardı. ben de vazgeçmeyeceğim anlatamaya devam edeceğim diyor.

    15-22. ayetlerde müşriklere çatmaya devam ediyor, müşriklerin allah’ın (hubel) kızlarını yaratıp (lat menat uzza) onlara tapındıklarını söylüyor.

    muhammed müşriklere diyor ki neden bu 3 kadın tanrıçaya tapıyorsunuz? karşı müşrikler de, şayet allah istemeseydi biz bu 3 tanrıçaya da tapmazdık. biz atalarımızdan böyle gördük böyle devam ediyoruz diyor.

    57. ayette muhammed tekrar isa’da bahsediyor. daha önce isa’yı kuran’a eklemeye çalışsa da zor durumda kalıyordu. çünkü isa bizzat dedikleri ile çelişiyor. muhammed diyor ki allah’ın çocukları olamaz ama isa tanrı çocuğudur. böyle bir durum karşısında müşrikler de muhammed’e şunu diyor “allah çocuk sahibi olamaz diye bize karşı geliyorsun ama örnek verdiğin isa da allah çocuğu” 57 ve 58. ayetler bu tartışma ile ilgilidir.

    60’lı ayetlerde isa’dan bahsetmeye devam ediyor. artık isa’ya saygı duyduğunu net bir şekilde söylüyor.

    86 ve 87. ayetler yine müşriklerin de allah’a taptıklarının açık belirtisidir. hatta kuran'daki sureler arasında en net belirtidir. “onların, allah'ı bırakıp kulları durumundakilerden ümit bağladıkları, yalvardıkları varlıklar, şefaat hakkına sahip değildir. ancak bilerek, hakkı, kur'ân'ı, islâm'ı bayraklaştıranlar, örnek önderler, örnek mü'minler şefaat edebilir. “ andolsun onlara: "kendilerini kim yarattı?" diye soracak olsan, elbette: "allah" diye (yanıtlayacaklardır). öyleyse nasıl olur da (iman ve itaatten) çevriliyorlardı?

    64 -duhan suresi (duman)

    59 ayetten oluşuyor.

    ha mim diye ömer imzasıyla başlıyor.

    muhammed ben elçiyim, bana güvenin yoksa öbür dünyada helak olursunuz tarzı birkaç ayetle başlıyor. sonra klasik şablonla ömer başlıyor tevrattan musa’nın hikayesini anlatmaya.

    59 ayetten oluşan surede pek dikkat çekici ayetler yok. klasik şablon.

    65- casiye suresi (diz üstü çöken)

    37 ayetten oluşuyor.

    ha mim diye ömer imzasıyla başlıyor.

    genellikle kıyamet gününden, inanmayanların öbür dünyada neler yaşayacağından bahsediyor. ilginç bir şekilde ömer de tevrattan olayları kısmış. bir iki ayette israiloğullarından bahsedip bırakıyor.

    yorum: muhammed ve ömer bir geçiş evresindeler. fusilet suresinde ay’a tapınmayı reddettikten sonra bir beklemedeler. gece ve akşam ibadetlerinden bahsetmiyorlar, gece ve akşamın kutsallığını bırakmışlar. birbirini tekrar eden sureler yazıyorlar.

    66 - ahkaf suresi (ad kavminin yaşadığı bölge)

    35 ayetten oluşuyor

    ha – mim diye ömer imzasıyla başlıyor.

    ilginç şeylerin yazıldığı bir sure. surenin başlangıcında müşriklere “sizin de taptıklarınız göğe ortak mı?” tarzında soru yöneltirken allah’ı yine kozmik bir güç olarak betimliyor. daha önce de tanrıyı gökle ilişkilendirip kozmik bir güç olarak göstermişti.

    surenin 10. ayeti de güzeldir. müşriklere şöyle sesleniyor “bu anlattıklarımız daha önce yaşandı. ispatım da bir yahudidir. o yahudi gelip kuran’ı okuyunca, ne kadar da tevrata benziyor deyip islam geçmiş.

    yorum: kuranı yazarken tevrattan tırtıklama yaptıklarını itiraf ediyorlar aslında.
    bunun dışında surede dikkat çeken şeyler yok. klasik şablon. kıyamet günü geçmişteki mucizelerden bahsediliyor.

    67 -zariyat suresi (esip savuran rüzgârlar)

    60 ayetten oluşuyor.

    ömer imzası taşımıyor. ama ömer yazmış şiirsel bir formatta yazılmış. daha önce vakıa ve saffat surelerinde bunu görmüştük.

    surede önemli şeyler yok. tevrat figürleri ve olayları şiirsel bir dille yazılmış.

    68 - gaşiye suresi (kaplayıp büyüyen)

    26 ayetten oluşuyor

    şair ömer yazmaya devam ediyor. yine kısa kısa ayetlerden oluşan bir sure. bu sefer de cennet ve kıyamet hakkında bir şiir yazmış.

    yorum: kuranı nüzul sırasına göre okumanın önemini de bu iki şiirsel surede görmüş olduk. piyasada bulunan karma kuranda bu sureler farklı sıralarda serpiltirilmiş. biri 51 diğer 88. sıradadır.

    69- kehf suresi (mağara)

    110 ayetten oluşuyor.

    fussilet ve şura surelerinden sonra bir boşlukta olduklarını söylemiştim. 6 tane kendini tekrar eden sure yazmışlardı.

    yukarıdaki iki surede ömer iki sure yazdırdıktan sonra farklı arayışlara geçtiler. ömer tevrattan kıssalar anlatmaktan sıkılmış olmalı veya anlatacak mesele olmadığı için incil’den kıssa anlatmaya başladılar. (istisna bir suredir. ömer'in mukatta imzası taşımamasına rağmen kıssalar var)

    girizgahta müşriklere birkaç laf ettikten sonra başlıyorlar incildeki ashabı kehfi hikayesini anlatmaya. sure adına da kehf adını veriyorlar. olay da mağarada 300 küsür yıl uykuya kalıp tekrar uyananları anlatır.

    30 küsür ayet ashabı kehf’in olayını anlattıktan sonra tekrar dönemin güncel olaylarını anlatıyor. muhammedin taraftarı olup zengin olanlar muhammed’e şunu diyor “fakir olanları kendinden uzak tut. zenginlerle yoluna devam et” muhammed bu olayı reddediyor ama olayı anlatırken yine sabah ve akşam ibadetlerinden bahsediyor.

    yorum: fusilet suresinde ay’a tapınmayı reddetiğini söylemiştik ama dua kültürü devam ediyor. hala sadece sabah ve akşam dua ediyorlar. tekrarlıyorum şu ana kadar hala gündüz de dua edin veya namaz kılın ibaresi geçmedi. ay’a tapım kültü tamamen terkedilmemiş devam ediyor.

    sonra başlıyorlar yine tevrattan musa hakkında kıssalar anlatmaya

    70- nahl suresi (bal arısı)

    128 ayetten oluşuyor.

    çok önemli bir ayettir. müşriklerin de allah’a taptığını gösteren önemli ayetler var.
    girizgah allah’ın yarattığı canlı ve cansız varlıktan bahsediyor. hayvanlar yer gök dağ vs..

    12. ayette allah’ın ay güneş ve yıldız ötesinde bir varlık olduğundan bir kez daha bahsediliyor.

    surenin 51. ayeti çok önemli. daha önce anlatılmayan ibareler var. “ allah buyurdu ki: iki tanrı edinmeyin! o ancak bir tanrı'dır. o halde yalnız benden korkun!” bu ayet kime gönderme? müşriklere mi? daha önce kuran’da da yazıldığı gibi müşrikler allah’a tapıyordu ama lut menat uzza adlı 3 putun da alllah’ın tanrıça kızları olduğunu ileri sürüyorlardı. yani şimdiye dek 2 tanrı yoktu. muhammed de müşrikler de aynı tanrıya tapıyorlardı. bu ikinci tanrı da kim? sakın kabe’deki baş put hubel olmasın. öyle görünüyor ki muhammed hubel’i de inkar etmeye başlıyor.

    hemen 5 ayet sonraki 56. ayet bir üstteki 51. ayetle çelişir. “ bir de kendilerine rızık olarak verdiklerimizden, mahiyetini bilmedikleri şeylere pay ayırıyorlar. allah'a andolsun ki, iftira etmekte olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz! “

    56. ayet gösteriyor ki müşriklerin birçok tanrısı var. oysa ki 51.ayet 2 tanrıdan bahsediyordu.

    yorum: tahminlerime göre 51. ayet muhammed sonrası kuran derlenirken başka kişiler tarafından eklenmiş veya değiştirilmiştir. bu ayet sadece sure içinde değil şimdiye kadar anlatılanlar da çelişiyor. çünkü muhammed de müşrikler de allah’a tapıyorlar. tek fark müşriklerin alt tanrıçlara da inanmasıdır.

    surenin 73. ayeti çok önemlidir. “(müşrikler) allah'ı bırakıp da kendilerine göklerde ve yerde olan rızıktan hiçbir şey veremeyen ve buna asla güçleri yetmeyen şeylere (putlara) tapıyorlar. “ arapçasını da yazayım “veya’budûne min dûni(a)llâhi mâ lâ yemliku lehum rizkan mine-ssemâvâti vel-ardi şey-en velâ yestatî’ûn(e) “

    açıklamalı yorum: duniallah kelimesi ateistlere iyi malzeme verir. özellikle muhammed’in de müşrikler gibi ana puta(hubel) tapındığı konularda bu kelime kullanılır. müslümanlar diyor ki duniallah kelimesi “allah’tan başka..allah dışında” anlamına gelir. ateistler ise duniallah “allah’ın yanında veya allah’ın altında” anlamına geldiğini öne sürür. ateistler haklıdır. çünkü bizzat zümer suresinin 5. ve 6. ayetleri ateistlerin tezini destekler. zümer/3’te diyor ki “dikkat et, hâlis din yalnız allah'ındır. o'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: onlara, bizi sadece allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. doğrusu allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. şüphesiz allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez. “

    yani müşriklerin allah’a taptığı bariz. allah’a daha yakınlaştırmak için lat menat uzza adındaki putlara da tapıyorlar.

    surenin 75. ayeti kölelerin diğer insanlarla eşit olamayacağını yazıyor. müslümanların altından kalkamadığı bir ayet daha.

    ilginç şekilde surenin 124. ayetinde yahudilerin şabat (cumartesi) tatil gününden bahsediyor. bu günün yahudilere ait olduğunu söylüyor. o kadar tevrattla içli dışlı olunca galiba muhammed'in tebası yahudilere yakınlaşıp musevi geleneklerine göre takılmaya başladılar. muhammed de bu konuda onları uyarıyor.

    71 – nuh suresi (nuh peygamber)

    28 ayetten oluşuyor

    ömer uzun süredir ortalarda yoktu. 28 ayetten oluşan tevrattan tırtıklama nuh’un hayat hikayesini anlatıyor.

    72- ibrahim suresi

    52 ayetten oluşuyor

    elif lam ra diye ömer imzası taşıyor. musa ve ibrahim’den kısssalar var.

    birkaç yerde namaz ile ilgili ayet var ama halen gündüz de namaz kılın ibaresi yok.

    yorum: peki muhammed ve ömer neden sürekli tevrattan kıssalar anlatıyorlar? müşrikler sık sık muhammed’ten mucize bekliyor. muhammed de mucize vermeme gerek yok. benden önceki peygamberler yerime mucizeler gerçekleştirmişler deyip başlıyorlar tevrattan kıssalar anlatmaya. aslında muhammed kamer suresinde bir mucize gerçekleştirmişti. bildiğiniz gibi ay’ı ikiye ayırmıştı. nedense gerçekeleştirdiği bu mucizeyi müşriklere anlatmıyor

    73- enbiya suresi (peygamberler)

    112 ayetten oluşur.

    müşriklerin de muhammed’in de aynı tanrıya taptıklarını ispatlayan birçok ayet barındırır.

    surenin 18. ayeti müşriklerin inancı ile ilgilidir. “hayır, biz hakkı bâtılın tepesine atarız da onu parçalar. bir de bakarsın, o anda (bâtıl) mahvolmuştur. (allah çocuk edinmiştir, melekler allah'ın kızlarıdır, gibi) allah'a isnad ettiğiniz (noksan) vasıflardan ötürü size yazıklar olsun!... “ tekrar tekrar yazıyorum. müşriklerin allah’ın gücünün her şeye yetemeyeceği bu yüzden alt tanrı/tanrıçalara ihtiyaç duymuşlardır. bu yüzden kabe’de hubel(allah) baş putunun altında 360 küsür alt tanrı vardı. hatta sad/5'te müşrikler şöyle diyordu muhammed’e “bu anlatıklarının hepsini tek bir allah mı yapabiliyor?”

    ilk defa bu surede gündüz ibadetinden bahsediliyor. internette kuran’da namaz vakitleri yazdığınızda kaynaklar enbiya’dan 20. ayeti de örnek gösterirler. ancak ayetin arapçasında salat kelimesi yok. namaz, ibadet duanın karşılığı arapçada salattır. bu ayatte salat yok. bu ayette sadece gece ve gündüz allah’ı anmaktan bahsediliyor. namaz ile ibareler yok

    surede yine müşriklerin allah dışındaki taptıklarına değinen ayetler var.
    surenin 26. ayetinde müşrikler tekrar taptıkları 3 putun allah’ın çocuğu ve melekleri olduğunu söylüyorlar. bunu daha önceki surelerde de söylemişlerdir. ve tekrar gösteriyor ki müşrikler de muhammed de aynı allah’a tapıyorlar.

    bu surenin 33. ayetinde bir daha güneş ve ay’ın allah tarafından yaratıldığını söylüyorlar.

    yorum: bunu daha önce de söylemişti. ay ve güneş ötesinde bir üst tanrının olduğunu söylemişti. söyledikleri tebaasında infial yaratmıştı. hatta ayrılanlar bile olmuştu.

    sonra ömer tekrar başlıyor tevrattan kıssalar anlatmaya.

    74- müminûn suresi (mü'minler)

    118 ayetten oluşur.

    ömer'in kıyamet kıyamet cennet ve tevrattaki figürler hakkında yazdığı bir şiir suresidir.

    75 - secde suresi

    30 ayetten oluşur.

    elif lam mim diye ömer imzası taşıyor. kıyamet günü ve musa’dan bahseden bir sure.

    76 – tur suresi (dağ adı)

    49 ayetten oluşur.

    yine şiirsel bir dille yazılmış bir sure. sure muhammed ve allah hakkında.

    surenin son 49. ayeti yine namaz vakitlerinden bahsediyor. yine gündüz ibadet etmiyorlar. yine sabah ve geceyi işaret ediyor.
    gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da o'nu tesbih et.

    77 – mülk suresi

    30 ayetten oluşur.

    ömer tarafından şiirsel bir formatta yazılmış bir sure daha. muhammed, allah’ın yapabilecekleri ve kıyametten bahsediyor.

    78- hakka suresi (mutlaka gerçekleşecek olan kıyamet)

    50 ayetten oluşur.

    şiirsel formatta, kıyamet temalı kısa kısa ayetlerden oluşan bir suredir.

    79 – mearic suresi (yükselme yolları)

    44 ayetten oluşur

    şiirsel formatta kıyamet günü temalı bir sure daha. ancak burada allah’ı betimlerken ilginç birkaç şey var. “andolsun doğuların rabbine ve batıların rabbine, gerçekten de bizim gücümüz yeter.” nedense yine ay’ın doğuş ve batışı betimlenmiş gibi.

    80 – nebe suresi (haber)

    40 ayetten oluşur

    şiirsel formatta kıyamet temalı bir sure daha.

    ancak şu ayet çok dikkat çekcici “şüphesiz takvâ sahipleri için umulanı buldukları yer, bahçeler, üzüm bağları, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar, içki dolu kâseler vardır. “

    81 - naziat suresi (ruhları çekip alan melekler)

    şiirsel formatta kıyamet temalı bir suredir.

    82 – infitar suresi (yarılmak)

    şiirsel formatta kıyamet temalı bir suredir.

    83 - inşikâk suresi (parçalanmak)

    şiirsel formatta yazılmış kıyamet temalı bir suredir.
    bu surede uzun süredir denk gelemdiğimiz bir yemine denk geldik. tekrar ay üzerine and içilen ayetler var. “hayır! şafağa, geceye ve onda basan karanlığa, dolunay olmuş aya yemin ederim ki, halden hale geçersiniz.”

    84 - rum suresi (romalılar)

    60 ayetten oluşur

    elif lam mim imzalı ömer tarafından yazılmış bir sure.

    bu surenin 17 ve 18. ayeti namaz tarifleri için sık kullanılan ayetlerdir. “haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd o'na mahsustur. “

    ilginçtir ayetin arapçasında salat yok tusbihun kelimesi var. yani dua değil de allah’ın adını anın var.

    bu namaz ayetleri dışında pek dikkat çeken bir şeyler yok. müslüman olun yoksa kıyamette işiniz zor tarzı şeyler var.

    not: aynı surede yine namaz kelimesi var. namaz kılın diyor. yukarıda bahsedilen ayetlerde namaz için tusbihun kelimesi kullanılırken bu ayette namaz için salat kelimesini kullanmışlar.

    85- ankebut suresi (örümcek)

    69 ayetten oluşur.

    elif lam mim diye ömer imzası taşıyor.
    surenin 22. ayetinde yine allah’ın yardımcıları olamayacağı yazılıyor.

    surenin 61 ayeti yine müşriklerin de allah’a taptıklarının en sağlam kanıtlarından biri.
    andolsun onlara (müşrik takımına): “gökleri ve yeri kim yarattı, güneş’i ve ay’ı kim musahhar (emre âmade ve hizmetkâr) kıldı?” diye soracak olursan kesinlikle “allah” diyeceklerdir. o halde ne diye (hakk’tan) çevrilip yan çiziyorlardı?

    86 - mutaffifîn suresi (ölçüde ve tartıda hile yapan)

    şiirsel formatta yazılmış bir suredir.

    ------------------------------------------------------------------
    kısım 5

    açıklama: kuran 114 sureden oluşur. bu surelerin 86 tanesi mekke’de yazılmıştır. 87. sure bakara’dan itibaren diğer sureler medine’de yazılmıştır. peki ne oldu da muhammed ve tebaası kuranı 13 yıl yazdıktan sonra medine’ye geçmek zorunda kaldı. amcası ebu talib öldü. muhammed islam dinin ilan ettikten sonra 13 yıl boyunca müşriklerle didişiyordu. ortada henüz meşhur islam savaşları yok. 13 yıl boyunca müşriklere diş geçirememişti. bu süre zarfında mekke’de konumu kuvvetli olan amcası ebu talib’in koruması altındaydı. amcası ölünce tebaası ile beraber medine’ye geçmek zorunda kaldılar.

    açıklama2: muhammed medine'ye geçtğinde 9 yıl içinde çok güçleniyor. meşhur savaşları da başlamış oluyor. ilber ortaylı bu konuda şunu diyor; "muhammed medine'ye geçince islam için uygun ortam vardı" neyi kastediyor anlamadım.

    açıklama3: muhammed mekke'de din adamıyken medine'de artık devlet adamı oluyor. çünkü medine'de çok hızlı büyüyüp devletleşiyorlar artık. idari işlerden bahsediyor. savaşa hazırlık, nasıl savaş yapılmalı, ganimetler hakkında bolca ayet var.

    açıklama4: muhammed ve tebası medine'ye geçince hristiyan ve musevilerle yakın temasa geçiyorlar. onların dini geleneklerini islam'a uyarlıyorlar. hac, oruç, cuma namazı gibi gelenekler medine'de islam'a ekleniyor.

    87 – bakara suresi (sığır)

    286 ayetten oluşuyor. kuran'daki en uzun suredir.

    elif lam mim diye ömer imzası taşır. kurandaki en uzun suredir.
    mekke’den yeni bir yere (medine) geçtiler. medine’de yahudiler de var. bu yahudilere dinlerini açıklamak gerek. surenin ilk ayetlerinde dinlerini tanıtıyorlar “o kimseler ki, sana gönderilene (kur'an'a) ve senden önceki peygamberlere gönderilene (tevrât, incil, zebûr ve diğer suhufa) îman ederler ve âhirete (kıyamete) ise şüphesiz yakînen inanırlar. “

    mekkeden medine’ye geçirken tebaadan kopanlar var. muhammed bunlar için “inanıyoruz deyip yalan söyleyenler” diye tanımlıyor. surenin girişinde 10-15 tane ayet bunlara yönelik.

    ömer adem ile havva’nın hayat hikayelerini anlatıyor.

    yahudi bölgesine geldiklerinden yahudileri uyarıyorlar “40. ey israiloğulları! size verdiğim nimetlerimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vâdettiklerimi vereyim. yalnızca benden korkun.

    41. elinizdekini (tevrat'ın aslını) tasdik edici olarak indirdiğime (kur'an'a) iman edin. sakın onu inkâr edenlerin ilki olmayın! âyetlerimi az bir karşılık ile satmayın, yalnız benden (benim azabımdan) korkun.”

    sonra ömer tekrar tevrattan musa’ya ait kıssalar anlatmaya başlıyor.

    bu suredeki 62 ayet çok önemli. islam dışında 3 tane hak dini sayıyor muhammed. yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler.

    "şüphesiz iman edenler; yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden de allah'a ve ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için rableri katında mükâfatlar vardır. onlar için herhangi bir korku yoktur onlar üzüntü çekmeyeceklerdir. “

    yorum: islam alimleri sabii’leri yarı yahudi bir kitle olarak görür. bazı bilim insanları ise gökcisimlerine (yıldız, güneş ve ay) tapan bir dinin temsilcileri olduklarını öne sürür.
    yine islamcılara göre sabiilerin ibrahim’e ait dinin takipçilerine verilen isim olduğunu da söylerler. dini kaynaklara göre ibrahim günümüz urfa’nın harran ilçesinden filistin (kenan) bölgesine geçmiştir. ibrahim döneminde harran’daki baskın din ay merkezli tapım kültüydü. ay tanrılarına ise sin adını vermişlerdir. ömer sin kelimesi imza mahiyetinde birçok kez surelerin başında kullanmıştır. en popüler sure ise yasin suresidir.

    ömer musa ve süleyman’dan kıssalar anlatmaya devam ediyor surede.

    medine’ye gelince yahudilerle sorun yaşamış olmalılar ki yahudileri eleştiren ayetler var. müşrikleri de eleştirmeye devam ediyorlar.

    bu surenin 106. ayeti de ateistlere malzeme verir. çünkü ayet değiştirdiklerini itiraf ediyorlar “biz, yürürlükten kaldırdığımız veya unutturduğumuz herhangi bir ayeti mutlaka daha iyisi veya benzeri ile değiştiririz. allah'ın herşeye gücü yettiğini bilmez misin? “

    surenin 135. ayeti de dikkat çekici. "(yahudiler ve hıristiyanlar müslümanlara, yahudi ya da hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. de ki: hayır! biz, hanîf olan ibrahim'in dinine uyarız. o, müşriklerden değildi." yahudi ve hristiyanlığın reddi de var surede.

    surenin 142. ayeti çok önemli"insanlardan bir kısım beyinsizler: yönelmekte oldukları kıblelerinden onları çeviren nedir? diyecekler. de ki: doğu da batı da allah'ındır. o dilediğini doğru yola iletir.”

    yorum: muhammed’in ay inancını reddettikten sonra galiba eski ay tapıcıları muhammedi dinden döndün diye eleştiyorlar. muhammed de doğu da batı da allah’ındır diyor.(güneş ve ay’ı kastediyor olsa gerek) neden sadece batı ve doğu’dan bahsediyor. kuzey ve güney’i de eklemiyor ayete?

    surenin 177. ayeti de önemli. burada müşriklerin halen ay ve güneşe taptıklarını ispatlıyor “177. iyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. işte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. müttakîler ancak onlardır! “

    ilk defa bu surede oruç’tan bahsedildi. oruç hakkında detaylı ayetler var. nedense mekkede 13 yıl oruçtan bahsedilmedi.

    yorum: yüksek ihtimal medine’de yahudilerin yom kippur adı verdikleri oruçtan etkilenip islam’a orucu da eklediler.

    hristiyanların hacılık eylemlerinden de etkilenmişler. oruçta olduğu ilkde defa hacılık olayından da bu surede bahsediyorlar.

    surenin 189. ayeti tüm yazının gidişatı açısından çok önemli. “sana, hilalleri (doğuş halindeki “ay” şekillerini) sorarlar. de ki: “o, insanlar ve hacc için belirlenmiş vakitlerdir. iyilik (birr, cahiliye adetinde olduğu gibi), evlere arkalarından gelmeniz (gibi asılsız ve yararsız hurafeler) değildir, ama iyilik (küfür ve kötülükten) sakınan(ın halidir). artık evlere (ön dış) kapılarından girin. allah’tan sakının, umulur ki kurtuluşa ulaşırsınız.”

    yorum: galiba medine’deki hristiyan ve yahudiler muhammed’in ay inancından semavi dinine yöneldiğini öğrendiklerinden muhammed’e ay hakkında düşüncelerini sormuşlar.

    surenin 236. ayetinde namazdan bahsediyor. namazlara ve orta namaza devam edin. allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.

    yorum: müslümanlar bu orta namaza ikindi namazı diyor ama muhammed ve tebassı mekke’de hep akşam üstü, gece ve sabah namaz kılıyordu. bana sorarsanız gece namazını kastediyor. şimdiye dek gündüz namazında 2 defa bahsetmiştir. aslında o ayetlerde arapçada namaz anlamına gelen salat kelimesi yoktu tusbihun vardı. yani anmak.

    yaklaşık 40-50 ayet erkek ve kadın ilişkilerinden bahsediyor.

    sonra ömer tekrar ibrahim ve musa’dan kıssalar anlatmaya başlıyor. nedense hiç isa’da kıssa anlatmıyor. oysa isa’nın başından da hayli mucize geçmişti.

    surenin son 20 ayetleri de faiz ve ticaret üzerinedir

    88 – enfal suresi (savaş ganimetleri)

    75 ayetten oluşur.

    direkt idari işlerden bahsediyor. savaş ganimeti hakkında ayetlerle başlıyor sure.

    nasıl savaş yapılmalı hakkında ayetler var.

    89- al imran suresi (imran ailesi)

    200 ayetten oluşur.

    elif lam mim diye ömer imzası taşıyan 200 ayetlik bir sure.

    ömer çoğunlukla imran ailesinin hikayesini anlatıyor. ki isa peygamberin akrabasıdır bu imran ailesi.

    kaybedilen uhud savaşı hakkında çok konuşulmuş. savaşa katılmayanlar, müslüman olup sonradan tekrar museviliğe dönen yahudileri bolca eleştirmiş.

    bu surenin girişinde öyle bir ayet var ki, bu ayet de müslümanlara iyi malzeme verir. diyor ki; 7. sana kitab'ı indiren o'dur. onun (kur'an'ın) bazı âyetleri muhkemdir ki, bunlar kitab'ın esasıdır. diğerleri de müteşâbihtir. kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu tevil etmek için ondaki müteşâbih âyetlerin peşine düşerler. halbuki onun tevilini ancak allah bilir. ilimde yüksek pâyeye erişenler ise: ona inandık; hepsi rabbimiz tarafındandır, derler. (bu inceliği) ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar.

    yani diyor ki; bazı ayetlerimiz açıktır, bazı ayetlerimiz gizemlidir. herkes anlayamaz.

    yorum: bence medineceki yahudi ve hristiyanlar haticenin yazdığı sureleri okumuşlar ve anlayamışlar. bu konuda eleştiri getirmişler. daha önce dediğim gibi hatice’nin sentaksı bozuktur. ilk sureleri okuduğunuzda bunu anlarsınız. anlaşılması güç ayetler var.

    yorum 2: muhammed mekke’den medine’ye geçtikten sonra eleştirelerin çoğunu müşrikler yerine artık yahudilere veriyor. çünkü medine’deki yahudilerin sayısı müşriklerden fazla. belki konudan kopmuşsunuzdur, müşrik dedikleri ise çoklu tanrı/tanrçaya inana paganlardır.

    90 – ahzap suresi (gruplar)

    73 ayetten oluşur.

    ömer imzası taşımıyor, doğal olarak geçmişteki peygamberlere değinmiyor.

    uhud savaşı kaybı sonrası tebaasından kopmalar var ki, sık sık gitmeyin kalın allah size cenneti vaad ediyor temalı ayetler var.

    uzun süredir namaz vakitleri ile ilgili ayet yoktu 42. ayette tekrar sabah ve akşam ibadet edin emri var. hemen bir sonraki 43. ayet de manidardır. sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen o'dur. melekleri de size istiğfar eder. allah, müminlere karşı çok merhametlidir.

    yorum: öyle görünüyor ki muhammed ay inancını semavi dine çevirirken ay inancından kalma ibadetlerini pek değiştirmemiş. halen akşam ve sabah ibadet edin diyor.

    bunun dışında surede bolca kadınlar hakkında ayet var. kendi eşleri ve tüm kadınların nasıl davranması hakkında ayetler var.

    91 - mümtehine suresi (imtihan eden)

    13 ayetlik kısa bir suredir. tebaasından bazıları muhammed’in düşmanları ile dostluk kurmuş. muhammed tebaasını uyarıyor.

    92 – nisa suresi (kadınlar)

    176 ayetlik uzun bir sure.

    ömer imzası yok. ancak bir istisna yaşanıyor. ömer imzası taşımamasına rağmen eski peygamberlerin çoğunun adını zikrediyor.

    idari işlerle ilgili bilgi veren en detaylı suredir.

    hangi tür kadınlarla evlenebileceği, kaç yaşında evlenebilinceği, kaç eş alınabileceği, miras paylaşımı, namaz’a nasıl yaklaşılması hakkında detaylı ayetler var.

    uzunca bir süredir müşrikleri kadın tanrıçalarına değinmemişti. tekrar bu surede değiniyor.”onlar (müşrikler) o'nu bırakıp yalnızca bir takım dişilerden (dişi isimli tanrılardan) istiyorlar, ancak inatçı şeytandan dilekte bulunuyorlar.”

    surenin 82. ay. hâla kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? eğer o, allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı.

    93 – zilzal suresi (sarsıntı, deprem)

    8 ayetten oluşur.

    ömer'in kıyamet temalı şiirsel formatta bir suresidir.

    94 – hadid suresi (demir)

    29 ayetten oluşur

    ömer tarafından kıyamet, cennet cehennem temalı şiirsel formatta bir suredir.

    95 – muhammed suresi

    38 ayetten oluşur.

    kıyamet, cennet ve muhammed hakkında şiirsel formatta yazılmış bir suredir.

    96 - rad suresi (gök gürültüsü)

    43 ayetten oluşur.

    elif lam mim ra diye ömer imzası taşıyor ama 2. bir istisna daha yaşanıyor. ömer imzası taşımasına rağmen hiç eskl peyganberleri adları veya hayatlarına değinmiyor.

    yarı şiirsel formatta yazılmış bir suredir.

    97 – rahman suresi

    tamamen şiirsel formatta yazılmış bir sure.

    98 – insan suresi

    şiirsel formatta bir sure daha.

    bu surede de namaz ile ilgili ayetler var. yine ilk sureler gibi gece namaz kılın diyor 26. gecenin bir kısmında o'na secde et; gecenin uzun bir bölümünde de o'nu tesbih et.

    99 – talak suresi (boşanmak)

    kadınlar hakkında 12 ayetlik bir suredir.

    100 – beyyine suresi (apaçık delil)

    8 ayetlik şiirsel formatta yazılmış bir suredir.

    101 – haşr suresi (toplanmak9

    24 ayetlik yarı şiir formatta yarı idari işler hakkında bilgi veren bir suredir.

    102 - nur suresi (ışık)

    64 ayetten oluşur

    kadın erkek ilişikleri hakkında ayetler bulunduran bir suredir.

    36. ayette yine sabah ve akşam namazından bahsediyor.

    103 - hac suresi

    allah’ın hikmeti, genel müslümanlık hakkıda ayetlerin olduğu bir suredir.

    104 - münâfikûn suresi

    muhammed’e senin dinine katılıyorum deyip sonradan cayan münafıklar hakkında 11 ayetlik kısa bir suredir.

    105- mücadele suresi (münakaşa etmek, tartışmak)

    kadınlar hakkında bir suredir.

    106 – hucurat suresi (odalar)

    tebaasının muhammed’e karşı nasıl davranması gerektiğini açıklayan bir suredir.

    107 - tahrim suresi (haram kılmak)

    muhammed’in eşleri, yeminler tövebeler ve bunların nasıl bozulacağı hakkında bir suredir.

    108 - teğâbun suresi (aldanma)

    şiirsel formatta yazılmış bir suredir.

    109 - saff suresi (sıra, dizi)

    şiirsel formatta bir sure daha.

    110 – cuma suresi

    şiirsel formatta bir suredir.

    ilk defa cuma namazından bahsedildi.

    yorum: 20 yıldan fazladır vahiy alınıyor. neden cuma namazı için 20 küsür yıl beklendi.

    111 – fetih suresi

    şiirsel formatta başlayıp sonra savaşa hazırlık temalı şeylerin yazılı olduğu bir ayettir.

    surede namaz ile ilgili bir ayet var. yine gündüz ibadet edin yazmıyor. sabah ve akşam namazlarından bahsediyor.

    112- maide suresi

    idari işleniş hakkında detaylar veren suredir. hangi hayvanların eti yenileceği, kadınlarıla hangi durumda evlenebileceği hakkında detaylar verir.

    ilk defa abdestin detaylı tarifi bu surede verilmiştir.

    artık hristiyan ve yahudilerden ümidini kesitğini de görüyoruz. açık şekilde bunları dost edinmeyin. çünkü inandık deyip sıksık yarı yolda bırakıyorlar diyor.

    113- tevbe suresi (tövbe)

    129 ayetten oluşur.

    kuranın son suresi budur diyebiliriz aslında.. çünkü bir sonraki son sure 3 ayetten oluşuyor. onun da konusu tövbe ile ilgili. yüksek ihtimal bu sureden ayırıp ayrı bir sure yapmışlar.

    tevbe suresi kuran'ın en sert en agresif suresidir. müşrikler, hristiyanlar ve yahudiler hakkında çok sert ayetler var. hatta müşrikleri gördüğünüz yerde öldürün tarzı ayetler var.

    bu surenin 5. ayeti zehir zemberektir. "haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekâtı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. allah yarlığayan, esirgeyendir."

    geneli itibarı ile savaşlar sonrası ellerinde bulundurdukları esirlerin tövbe edip etmemesi ile ilgilidir. kuran'daki en agresif ve sert suredir. müşriklere hakaretler var. müşriklerle savaşın emri var.

    30. ayette artık yahudi ve hristiyanlara karşı da agresif tutum içinde olduklarını görüyoruz. "yahudiler, uzeyr allah'ın oğludur, dediler. hıristiyanlar da, mesîh (isa) allah'ın oğludur dediler. bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. (sözlerini) daha önce kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. allah onları kahretsin! nasıl da (haktan bâtıla) döndürülüyorlar!"

    73. ayet de şöyledir "ey peygamber! kâfirlere ve münafıklara karşı cihad et, onlara karşı sert davran. onların varacakları yer cehennemdir. o ne kötü bir varış yeridir!"

    84. ayet de şöyle; "onlardan ölmüş olan hiçbirine asla namaz kılma; onun kabri başında da durma! çünkü onlar, allah ve resûlünü inkâr ettiler ve fâsık olarak öldüler."

    114 - nasr suresi (yardım)

    3 ayetten oluşan son suredir. " allah'ın yardımı ve zaferi gelip de insanların bölük bölük allah'ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit rabbine hamdederek o'nu tesbih et ve o'ndan mağfiret dile. çünkü o, tevbeleri çok kabul edendir."

    bence bu son sureyi sonradan 113. sure tevbe suresinden ayırdılar. çünkü son sure de tevbe suresi gibi tövbeden bahsediyor. neyse...

    bu sureden 80 gün sonra muhammed hastalanıp (zehir verilip) ölüyor/öldürülüyor.

    -----------------------------------------------------------------------------------

    evet. 114 sureyi nüzul sırasına göre okuduk. surelerde ay tapım kültünün izini aradık. kuvvetli emareler var bu konuda. çünkü 5-6 defa ay üzerine yemin ediyor.

    özet:
    -muhammed mekke'li müşriklere şunu diyor. "allah'ın yanında lat, menat ve uzza adında 3 tanrıça ürettiniz ama allah'ın çocukları olmaz deyip müşriklere savaş açıyor.

    -müşriklerin tamamen putperest olmadıklarını görüyoruz(kuran'a göre) çünkü ankebut/61 ve zuhruf/87'de net bir şekilde müşriklerin de allah'a taptıklarını görüyoruz. bunlar dışıdan yunus/18, yusuf/106, hicr/96, enam/106, zümer/3'te görüleceği üzere müşriklerin de muhammed'le aynı allah'a taptıkları görülüyor.

    -kuran'da ay tapım kültünün izini aradık. evet net bir şekilde ay'a taptıklarını söyleyen ayetler yok ama birçok ayet gösterdi ki ay'ın kutsallığı çokça betimlenmiş.

    -kuran'ın 4. suresi müdessir/32/33/34 resmen ay üzerine and içiyor. bunu sonraki 4-5 surede daha tekrarlıyor.

    -özellikle ibadetleri tamamen ay kültünü işaret ediyor. salat yani namaz içeren ayetler 20'den fazladır. bunlar büyük kısmı akşam gece ve sabah'ı işaret ediyor. sadece 2 ayette gündüz ibadetinden bahsediyor. o ayetlerin arapçasında da namazla özdeşleşen salat kelimesi yok. tusbihun yani anmak kelimesi var.

    -muhammed'in kuran'da tek bir mucizesi var. o da ay ile ilgili. hatta surenin adı bile ay (kamer).

    -yine ilk 37 surede leyl(gece), fecr (tan yeri), duha(sabah), felak (sabah aydınlığı), necm (yıldız), şems (güneş), buruc(burçlar), tarık (yıldız-gezegen), kamer(ay) gibi gök cisimleri ile ilgili sure adları var. sure içerikleri yerme değil de genellikle kutsama ile ilgilidir.

    -sure adlarında ve girişleri ay tanırısı sin eki var. yasin suresi.

    -31. kıyamet suresinde kıyamet yine ay ile ilintilidir.

    -ilk 37 surede tevrattaki peygamberlerden birer defa tekra bahsediyor. musa, ibrahim ve nuh'un adını bir defa tek zikrediyor. aslında muhammed mensubu olduğu ay kültünü semavi dinin bir parçası sanıyor ama museviliğe dair hiçbir fikri yok. 38. sad suresinde ömer, muhammed'i tevrat'la tanıştırınca mensubu olduğu ay kültünün musevilikteki tanrı ile bir olmadığını, hatta ibrahim'in ay'a tapınma kültüne karşı olduğunun farkına varıyor.

    -bunu cesurca surelerine de taşıyor ama tebaasından tepki alıyor. bu kültü evrelere ayırıp terk ediyor ama ibadetleri hala ay kültü üzerinden yürüyor.

    -54. sure fussilet/37/38'de net bir şekilde artık ay ve güneş'e tapmayın diyor. peki bunu neden söyleme gereği duyuyor. çünkü çevresinde ay'a tapanlar var.

    -55. şura suresinde 54. sure fussilet'te söylediği şeylere tepki geldiğini görüyoruz.

    -medine'ye geçerken yahudi ve hristiyan topluluklara denk geliyor. çünkü mekke surelerinde bu halktan bahsetmemişti. medeni surelerde bolca yahudilerden bahseder. medine'ye gelirken yahudilere, kendisinin de semavi dinin parçası olduğunu söylemiş olmalı ki bakara/142'de tebasına bulunan ay kültü mensuplarına açıklama yapma gereği duyuyor.

    -bakara/189'da medine'deki yahudiler muhammed'in ay tapım kültü ile ilişkili olduğunu sezmiş olmalılar ki bu ayette ay'ın kendisi için ne ifade ettiğini açıklıyor.

    -kuran 3 ayette sabiilikdininin de musevilik ve hristiyanlık gibi hak dini olarak görüyor. diyanet bu sabiiler hakkında "evet ay'a tapan bir halk olduğu ile ilgili demeçler olsa da biz öyle düşünmüyoruz. değişime uğramış yahudi bir halk olduğunu düşünüyoruz" diyor. diyanetin bu kabul etmemesi normal çünkü bir pagan inancını hak dini olarak görmek istemiyorlar. bunlar yahudi'dir deyip geçiştiriyorlar.

    bu konudaki yorumum şu: muhammed ilk zamanlar bir sabii idi ve sabii inancının da musevi ve hristiyanlık gibi bir semavi din olduğunu sanıyordu. mekke'de peygamberliğini ilan ettiği yıllarda mekke'de musevi ve hristiyan yoktu. bunu kuran'ın ilk 37 suresinde görebiliyoruz. 3-4 ayette cılız bir şekilde musa ve nuh'tan bahsedip geçiyor. belli ki bu figürleri duymuş ama bunlar hakkında detaylı bilgisi yok.

    peygamberliğini ilan ettikten 6 yıl sonra ömer elinde tevrat ve incil ile muhammed'in ekibine katılıyor. tevrat ve incili incelediğinde sabiiliğin semavi dinlerle alakasının olmadığının farkına varıyor. tevrat ve incil'de ay'ın bir tanrı olabileceğinin izini bulamıyor. hatta tevrat'taki ibrahim'in ay inancını inkar ettiğini fark ediyor. sonra başlıyor ömer'le sabiilik inancını tevrat'la yoğurmaya. 38. sad ve 39. araf surelerinde sert bir şekilde tevrat'taki kıssaları anlatmaya başlıyorlar. 61. fussilet suresinde net bir şekilde ay'a tapmayı bırakıyor. bırakıyor ama sabiiliğin ibadet kültürünü terk etmiyor. kuran'da 20'den fazla ibadet/namazla ilgili ayet var. bunlardan sadece 2 tanesi gündüz ibadet edin diyor. diğer ayetler hep akşam gece ve sabah ibadetlerinden bahsediyor. medine'ye geçince hristiyan ve musevilerin dinleriden tırtıklama yaparak islam'a hac, oruç ve cuma namazı gibi gelenekleri koyup islam'ı bir şablona sokuyor.

    muhammed sabiiliği bırakıp semavi tanrı inancına geçince sabiileri de tümden reddetmiyor. 3 ayette sabiilik de hak dinidir deyip yanlarında tutmaya çalışıyor. çünkü savaşlar daha yeni başlamış. onlara muhtaçlar. emevi ve abbassi'ler zamanında bu ay kültü (sabillik) tümden terkediliyor artık.

    -bu yazıda hiç hadis konusuna girmedim ama ömer'in hadislerde geçen öyle bir sözü var ki, yazmasak da olmaz. kabe'nin köşesindeki hacer-i esved taşı ile ilgili çok ilginç bir sözü var. “allah’a andolsun ki senin zarar veya fayda vermeyen bir taş olduğunu biliyorum; eğer resûlullah’ı seni istilâm ediyor görmeseydim ben de seni istilâm etmezdim.” ömer'in bu sözü islam-pagan ilişkisini çok iyi açıklar.

    son olarak şunu ekleyeyim. günümüzde islam'ın sembolü hala ay'dır. cami kubbe ve minarelerinde hala hilal bulunur.
    https://ajanskafkas.com/…ploads/tema/cami-hilal.jpg
  • bu entry nasıl gündem olmadı lan? hiç kimse okumadı mı?

    tanım: önemli çözümlemeler ve tespitler içerir.
hesabın var mı? giriş yap