ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kendisinden hoşlanıldığını anlamayan erkek
-
üniversitedeyken arkadaş grubumla bizim eve gelmiştik bi gece kalmaya. işte ertesi gün dolaştık kendi okul şehrimize döndük falan. orada annem demişti oğlum gelen kız arkadaşın mı diye. yok anne demiştim normal kaç yıllık arkadaşım falan aramızda olmaz öyle şey. aman oğlum o kız senden hoşlanıyor bakışından bile belli sen anlamazsın demişti. yok anne saçmalama falan diyerek konuyu kapatmıştım ama bu bende yer etmişti tabii. daha sonra uygun bi anda ben buna yürümüştüm anamdan aldığım gazla da* kız altı ay dalga geçti benle yokmuş öyle bir şey. yaktıydın beni ana sen anlamazsın diye diye :(
hiç gitmediği salda gölü için üzülen insan
-
hic gecmedigi koprulere para verenlere dert olmustur.
boşanacaklara tavsiyeler
-
matkap kullanmayı öğrenin çok zor oluyor sonra! mesela ben son iki saattir komşuların pazarını piç ediyordum, bu matkabın modları varmış... butonu çekiç üzerine getirince darbeli moda geçiyormuş. perde duvar üzerinde 2 saatte 2 cm derinliğe ulaşabildim, 1. haftanın sonunda rafları çakabileceğimi umut ediyorum.
bir de dübel, tornavida, pense falan nedir öğrenin. ay pis bunlar, toz tutuyor diye bütün alet edevatı adamla beraber yollamayın.
not: 19 litrelik damacanayı mutfağa taşımak için halterci olmanıza gerek yok, yan yatırıp yuvarlayın. sebile takarken koparmadan ziyade, silkme işe yarıyor, sakın unutmayın.
arka sokaklar'daki bekçi sahnesi
-
bu kadar da boş duyar fazla gerçekten. bi sik yapmayıp 5000 lira maaş alan meslek grubunu yumuşak bir dille (hatta fazla yumuşak) eleştirmişlerdir. meslek onurunu falan bırak böyle bir mesleğin olması bile abesle iştigal ve israftır.
türk zombi dizisine isim önerisi
-
(bkz: seni yerler)
ispanya olmasaydı dünyada eksik kalacak şeyler
-
(bkz: amınoğlu esteban)
buz gibi soğukta tayt giyen özel üniversiteli kız
-
üşümeyen kızdır. senin benim gibi duraklarda otobüs metrobüs beklemez. herhangi bir yere yürümez. dışarıda olması da gerekmez çoğu zaman. soğukla temas ettiği ender zamanlar arabasına ya da onu bekleyen arabaya, taksiye yürüdüğu zamanlardır. sen de dışarıda elinde istanbul kart bilmem kaç dakikadır gelmemiş otobüsü bir tarafların donarak beklerken bunlar nasıl üşümüyor diye düşünürsün.
cileklicikolata
-
çaylaklık entryleri şöyle olan yazar;
kot pantolonunu çizmesinin içine sokan kadın; ''ıykkk iğrenc ya seen nasıl böyle birseyi begenebiliyosun ya nerde kaldı öyle bir moda. ''
the sims 3 ; ''seni anlıyorum.''
ben bilmem eşim bilir; '' ilker ayrıkolmasa bende hayatta izlemem hayranım ona''
metrobüste koltuğa oturunca suratın aldığı şekil ; ''o rahatlığın ve mutluluğun ifadesiii''
cenazeye check-in yapmak ; ''yok artık.sastım kaldım su anda ya.bizim ülkemiz nereye gidiyor......''
vs.. vs..
aferin ssg, sevgiler...
liseyi de geçtim, ortaokullu .
edit: yazar artık yok.
10 ocak 2020 otobüslerde hayvan taşınması kararı
-
benim tavuğum evcildir diyen anadolu insanımıza kolaylık, kalan yolculara sakatlık çıkaracak karardır.
the purple rose of cairo
-
ilginç diyalogları, olağanüstü fantastik kurgusu ve eşsiz müzikleriyle harika woody allen filmi. ana film bir yandan o içteki filmin kurmaca dünyasını alt üst etmekle uğraşırken, bir yandan da yeni bir kurmaca evrene sürükleyiverdi bizleri..kurmaca bir eser yazmak ne kadar uğraş isteyen bir iş olduğunu bu film de tekrar anımsamış oldum. o içteki filmin olay örgüsü karakterlere nasıl da bağlı..eğer en ufak bir karakter atlamasında, eksilmesinde hikayenin büyüsü nasıl bozulur, daha dağrusu eser nasıl sönük kalır? işte bu soruyu cevaplamama yardımcı oldu diyebilirim bu eser için. sözün kısası, kurmaca dünyasıyla* uğraşanlar için kesinlikle izlenmesi gereken bir film...