5 entry daha
  • of of of of...
    lions gate, saw'dan sonra bir kez daha ruhumu fethetmeyi başardı. hakkaten helal olsun.

    korku sinemasının artık klişeler üzerinde dönmekten daha öteye gidemeyeceğini düşünürken, üzülürken hatta, offff.. yepyeni bir soluk getirmiş bence bu film. neresinden başlasam, spoiler vermeden nesini anlatsam bilemiyorum.

    kesinlikle böylesine mükemmel bir film beklemiyordum, daha çok saw v için ısınma turları olarak bakıyorum böyle filmlere. ama... neyse bir yerlerden başlasam iyi olacak...

    öncelikle "ah katil kim acaba?" gibi sorular sormuyorsunuz, sordurmuyorlar. katilin yüzünü veya 'eserini' (artık öyle deniyor ya) gizlemiyorlar. fakat bir şeyi köküne kadar sorduruyorlar, "niye ulan niye!"

    trenin, daha doğrusu metronun tünelde hızla ilerlediği sahnelerdeki 'makinist' gözünden yapılmış çekimler harika, harika. adamı alıyor, resmen metronun yerine koyuyor. ayrıca daha önce hiçbir filmde karşılaşmadığım çekim teknikleri var. bir örnek vermek gerekirse, ki yine spoiler gereksinimi olmadan kısıtlı ifadelerle yazıyorum; katilin kurbanın kafasına 'aleti' indirdiği karede, kurbanın kafası kamera yerine konulmuş. yani kafa uçunca, kamera da uçuyor ki, siz kendi kafanız uçmuş gibi hissediyorsunuz. çok iyi düşünülmüş. ve öyle güzel ters açılar var ki, olayları bir an soluk kesmeden takip ediyorsunuz.

    her cuma akşamı asla sektirmeden sinemaya giden birisi olarak, son zamanlarda izlemekten pişman olmayıp, aksine hastası olduğum ve bir kez daha görmeyi planladığım nadir filmlerden biri bu.

    spoiler içeren entrylerimi daha sonra yine yazacağım.. ama önce sen de git ve izle, kaçırma.
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap