talak
-
kur'an'in bosanma konusunun cercevesini belirledigi goz onune alinarak, diger ayetler ve sahih hadisler esliginde degerlendirilmesi gereken bir konudur.
hepsinden ama hepsinden once muhakkak: (bkz: talak 4/#48295826).
--- spoiler ---
ayet su
"kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdetini görmemiş bulunanlardan eğer şüphe ederseniz (iddetlerinin nasıl olacağında tereddüt ederseniz), onların bekleme süresi üç aydır. gebe olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları, doğum yapmalarıdır. kim allah'tan korkarsa, allah ona işinde bir kolaylık verir."
bak hic onunde ne soylenmis, arkadasinda ne soylenmis almiyoruz. ayet, bu. nesini anlamiyorsun bunun? nesi anlasilmaz bunun yahu? eger bir erkek, esiyle bosanacaksa, bosanmadan 3 ay bekleyecek ki hamile mi degil mi anlasilsin. eger hamileyse bosayamazsin cunku gebe iseler dogum yapmasini beklemesin. bu kadar yahu bu kadar. daha acik nasil yazilabilir.
bir kadin adetten dogum icin de kesilebilir, baska bir sebepten ya da yastan oturu adet gormuyor da olabilir, fakat nadiren bu durumlarda da gebelik olabiliyor, yine, hic adet gormemis kadinlar da gebelik gorulebiliyor. ayet tek cumle ile bunlari da kapsama almis. bu kadar yahu.
ha peki ayetin cinsel olgunluga erismemis birisinden bahsetmedigini nereden biliyoruz?
yahu dogum yapabilmenin cinsel olgunluga erisildiginde mumkun olabildigi o zaman da bilinen bir sey. yine bunu yazarken zorlaniyorum ama, o yuzden cisel olgunluga erismemis yani dogum yapma imkani bulunmayan birisi icin 3 ay hamile mi degil mi diye beklemenin emredilmis olamayacagini gorememek icin kor olmak lazim.
ha tabii siz daha yukaridaki gibi apacik bir ayeti dahi anlayamiyor, kafaniz karisiyorsa, bu cikarimi da anlayamayacaksinizdir. size kim ne desin yahu beyin bedava olunca.
tum bunlar, boyle incelikli bir yaklasim ibretle bakan bir goz icin imana vesile olur.
yine, ayni kafa tarafindan baslik altinda cevabi coktan verilmis sorularin sorulmus olmasi da hic sasirtici degil. zira denilmis ki
"allah, galaksilerden tut, karıncaya kadar kompleks canlıları yaratabilecek güçte bir varlık mı?
o halde niye "son" kitabında tutup "18inden önce evlenmek yasak" demiyor da, böyle diğer ayetlerle desteklenmesi gereken, muğlak ifadelerle bu işi bulandırıyor?
allah bu ayeti böyle yollarken, "bu ayete bakıp 'henüz adet görmemiş'lerden kastedilen şeyi bu insanlar anlamaz, 7-8 yaşında cocuklarla evlenirler, sonra ilişkiye girerler, ben bunu netleştireyim" demiyor?
allah bu ayetin çocukların evlendirilmesinde kullanılacağını bilmiyor mu? o halde her şeyi biliyor olamaz.
allah bu ayetin çocukların evlendirilmesinde kullanılacağını biliyor ama umursamıyor mu ? o halde allah sübyancılara müsade ediyor. çocuklara işkenceye müsade ediyor.
allah bu ayetin çocukarın evlendirilmesinde kullanılacağını bile bile daha açık bir ayet yollayamıyor mu ? o halde her şeye gücü yetmiyor."
ayetin ne soyledigi acik ve kafasi normal calisan bir insan bu ayetten subyancilik cikartilamacagini cok net anlar. sadece ama sadece bu ayete bakiyoruz hala. ise daha peygamber'in sunnetini katmadan konusuyoruz ki onu da kattiginda boyle bir durumun cikmasi mumkun degil. baslik altinda daha once izah edildi.
peki neden yas zikredilmiyor deniyor. burada iste dananin kuyrugu kopuyor ve gercek bakis acisi problemi ortaya cikiyor. peki neden yas zikredilmesini istemek, bizi bagnazlarla ayni noktaya tasir? tekrar ve tekrar:
(bkz: #32140743).
neden tanri hayata bu kadar mudahil:
(bkz: #47404772).
size degil, namazli niyazli analariniza aciyorum.
--- spoiler ---
--- spoiler ---
talak suresi, 4. ayetin henüz âdet görmeyenlerin iddet süreleri de üç aydır ifadesi, âdet görmemiş kız çocuklarının da evlendirilebileceğini mi gösterir?
- öncelikle şunu ifade etmek gerekir: buluğ yaşına girdiği halde âdet görmeyen kadınlar olduğu gibi, çok geç yaşlarda âdet görenler, hatta hiç âdet görmeyen kadınlar da olabiliyor. bu nedenle ayet, öncelikle âdet gören ve görmeyen kadınların iddet bekleme süresine açıklık getirmektedir.
- kur’an’ın açık ifadesinden sonra, bunda tereddüt etmek mümkün değildir. müspet ilimler, belli tecrübelere dayanarak bir sonuca ulaşıyorlar. tarih boyunca ve bugün de olarca kızın on-on iki yaşlarında evlenmeleri bir realite olarak ortada dururken, müspet bilim adamlarının bunun aksini iddia etmeleri, her şeyden önce kendilerinin dayandıkları deneysel metotla çelişir.
- eskiden beri çok değişik yaşta evlilikler ve zifafa girmeler söz konusudur. islam’da bu iş, insanlara bırakılmıştır. çünkü, altı-yedi yaş grubuyla zifafa girmenin insanlığa yakışmayan bir tutum olduğu vicdanlarda hissedilen bir gerçektir. kaynaklarda bildirildiğine göre, kadınlar dokuz yaşında da erginlik çağına girmiş olabilir. zifafa girmek için kadının yapısı da önemlidir. belki de asgarî sınırı on iki yaş olarak görülebilir; on beş-on sekiz yaşı gerekli değildir. fakat bölgelerin örf ve adetlerinin de bunda rolü vardır. ancak çağımızda tıbbî açıdan, sağlığa en uygun zamanın tespit edilmesi en uygun olanıdır.
- islam alimlerinin kabul ettiği görüşe göre, erginlik çağının tespiti, kadınlar için âdet görmek, erkekler için de ihtilamdır. kadın için âdetin başlangıcı dokuz yaş, erkekler için on iki yaş civarıdır. âdet gören kadın ve ihtilam olan erkek, ergin ve mükellef kabul edilir. bu haller görülmediği takdirde, erginlik çağı on beş yaş olarak kabul edilir.(bk. reddu’l-muhtar, 1/306-307; cezerî, el-fıkhu ala’l-mezahibi’l-arbaa, 1/123-127; zuhaylî, a.g.e, 1/456).
- yaş itibariyle erginlik çağını kadınlar için on yedi, erkekler için on sekiz-on dokuz yaşları kabul eden alimler de vardır.(bk. mebsut, 7/260-şamile).
- sıcak bölgelerde erginlik çağı ve evlenme yaşı, diğer bölgelere göre daha önceden başlar.
- âdet görmek, artık ceninin/çocuğun barınabileceği bir ortamın hazırlandığı anlamına gelir. bu tekvinî/biyolojik hazırlık, aynı zamanda âdet gören kadının evlenmeye müsait olduğunu gösteren ontolojik bir belgedir.
fıkıh açısından teorik olarak bebek de, yüzellilik ihtiyar da evlenebilir. ancak evlilik hayatında problem olabilecek derecedeki yaş farklılıklarına kefâet (denklik) açısından bu konuda dikkat edilmelidir. islâmda evlenmenin faydaları olarak, huzur bulmak (rûm 30/21), insan neslini sürdürmek (el-hindî xvi/276 "evlenin, çogalın. çünkü ben kıyamet günü sizinle diğer ümmetlere övüneceğim") ve kendini haramdan korumak, (hadîs için bk. tirmizî, nikâh 1: nesâhî, siyâm 43; buhârî, savm 1, nikâh, 2,3) gösterildiğine göre, bunlardan birinin gerektiği, ya da ihtiyaç duyulduğu yaş, evlilik için tavsiye edilecek yaştır.*
erginlikle allah'ın insanda bir takım fizyolojik, psikolojik değişiklikler husule getirmesi, artık bu işe başlanılabileceğinin işareti olmalıdır. yukarıda zikredilen üç fayda, ya da sebebe, içinde yaşamları toplumun karakterinin (islâm toplumu, cahiliyyet toplumu gibi) ve çevre şartlarının da etki edeceğini de düşünerek, bu yaşı herkesin kendisinin tesbit etmesi gerekir. ergin olduktan sonra, olabileceğine erken evlenme, dînen de tıbben de tavsiye edilmiştir. ( sibâî, el-mer'a 59 vd.)
...dinimiz kız çocuklarının dokuz yaşında evlenmesini emretmemiştir. aksine kızın kendisini evliliğe hazır hissetmesinden sonra evlendirilmesi tavsiye edilmiş ve hatta buluğ yaşına gelmiş kızını zorla evlendiren babaya peygamberimiz müdahale ederek buna mani olmuştur. demek ki dokuz yaşında evlenmek teorik olarak mümkündür ancak bir emir şeklinde anlaşılması da doğru değildir.
--- spoiler ---
(bkz: #20982111)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap