• dışişleri bakanlığı tarafından dün akşam yapılan açıklamaya göre iki ülkenin arasındaki problemleri gidermek ve ilişkileri geliştirmek için bir yol haritası üzerinde uzlaşılmış olan süreç.

    dışişleri bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, "türkiye ve ermenistan, isviçre’nin arabuluculuğunda, ikili ilişkilerini normalleştirmek, iyi komşuluk ve karşılıklı saygı çerçevesinde geliştirmek ve bu suretle tüm bölgede barış, güvenlik ve istikrarı ileri götürmek amacıyla yoğun çaba göstermektedirler" denildi.

    açıklamada, "iki taraf, bu süreçte somut ilerleme ve karşılıklı anlayış sağlamış ve ikili ilişkilerinin her iki tarafı da tatmin edecek şekilde normalizasyonu için kapsamlı bir çerçeve üzerinde mutabık kalmışlardır. bu çerçevede, bir yol haritası belirlenmiştir. üzerinde mutabık kalınan bu zemin, devam eden bu süreç için olumlu bir perspektif sağlamaktadır" ifadelerine yer verildi.

    http://www.radikal.com.tr/…23.04.2009&categoryid=77

    her sene kabusumuz olan amerikan başkanları'nın 24 nisan günü 1915 olayları (ermenilere göre soykırımı anma günü) üzerine yaptıkları açıklamalardan hemen önce gelmiş olması elbet dikkat çekecektir.

    son dönemde karşılıklı atılan adımlara bakınca bu mutabakatın "bu seneyi de kurtaralım" amaçlı olacağını sanmıyorum. zaten öyle bir amacı olsaydı ermeniler işin içinde olmazlardı.

    henüz içeriği hakkında bir bilgimiz olmadığı için çok derin analizler yapılmasına imkan yok fakat bu yönde ortaya insiyatif konulması, ikili ilişkilerin karşıtlık ekseninden kurtulması için diyalog ortamının başlatılmasından -şahsen- memnunum.

    önümüzdeki bu dönemde bu süreç baltalanmaya, sabote edilmeye, sulandırılmaya ve nefret söylemleri ile bulandırılmaya çalışılacak. her iki tarafın aşırı milliyetçileri ile siyasi oluşumları ve bu oluşumlarla birlik olan medyaları süreci bozabilmek için bol bol propaganda yapacaklar.

    demeçler çarpıtılacak, zurnanın son deliği adamların yaptıkları negatif açıklamalar manşetlere taşınacak, vatan millet sakarya nutukları ile tehcirde ölenlerin torunlarının nefret söylemleri birbirine karışacak. bu gerginlikten rant sağlayan, ideolojilerini "başka milletlerden nefret etme" söylemi üzerine kurmuş olan çevreler ajitasyon ve provokasyon kampanyaları düzenleyecekler. "vatan satılıyor" nidaları ile "dava satılıyor" nidaları birbirine karışacak. iki tarafın nefretten beslenen akbabaları ellerinden geleni ardına koymayacak.

    inşallah iki tarafın siyasileri ve yöneticileri bu tepkileri aşabilecek, negatif söylemlere yol açmayacak, çıkabilecek anlık problemleri ve provokasyonları bertaraf edebilecek bir yol haritası hazırlamışlardır ve bunları aşabilecek siyasi iradeyi ortaya koyabilecek güç ve kararlılıkta olurlar.

    bu sürecin kısa bir süreç olacağını sanmıyorum. son bir senede ermenistan-azerbaycan-türkiye-gürcistan arasında süren çalışmaların kısa sürede sonuçlanması gibi bir olasılık yok. o nedenle bir günde herşeyin güllük gulistanlık olmasını beklememek lazım. bu sürecin başarısı hiç bir devletin birbiri ile ikili ilişkilerinden geçmiyor, hepsinin ortak bir payda bulması ve eşit oranda menfaat sağlaması lazım. bu da kolay bir iş olmayacak.

    bazıları olaya pragmatik yaklaşarak bu olayı "soykırım iddialarından kurtulmak" düzleminde görebilir, göstermeye çalışabilir. bunun kesinlikle böyle görülmemesi lazım. kafkaslardaki komşuları ile iyi ilişkileri olan türkiye'nin kısa-orta-uzun her türlü vadede daha da güçleneceği ve menfaat elde edeceği açık. o bölgede kurulacak siyasi bir paktın enerji savaşları ortamında bize sağlayacağı avantajları gözden çıkartamayız.

    inşallah bin yıl boyunca birlikte yaşadığımız, ortak kültürümüz ve geçmişimiz olan, zamanında millet-i sadıka diyecek kadar sevdiğimiz ermenilerle son yüzyılda bozulan ilişkilerimizi düzeltmek yolunda sağlam bir başlangıç olacaktır bu. şu -bize göre- 1915 olayları, -onlara göre- ermeni soykırımı tartışmaları ve çekim alanından kurtulup daha derinlere bakarsak zaten iki taraf da ne kadar çok ortak değerimiz ve ne kadar uzun bir geçmişimiz olduğunu görebilecek zaten.

    şimdi sizleri "türk kafatasçı milliyetçilerinin" beraber ve solo ağlamaları ile başbaşa bırakıyorum. iyi seyirler.
  • soykırım olmadığını söyleyenin soluğu mahkeme kapısında aldığı isviçre'nin arabulucuğuyla olacakmış. hadi hayırlı traşlar.
  • çok kısa bir anlatımla azerbaycan'ın dostluğundan vazgeçmektir ve soykırım iddiaları kesinlik kazanmadığı için diplomatik yenilgidir.
  • (bkz: bir hocalı katliamı vardı ne oldu ona)
    (bkz: bir karabağ işgali vardı ne oldu ona)
    (bkz: azeri dostlarımız vardı ne oldu onlara)

    ilişkilerin normalleşmesi, sınır kapılarının açılması anlamına geliyor. bu da ermenistan, türkiye arasındaki ticari ilişkilerin güçlenmesine neden olabilir. tabi bunun iyi niyetli bir düşünceden öteye gitmeyeceğine şüphe yok.

    bir de konuyla alakasız olarak

    (bkz: ermenilerin rüyası ağrı dağı)
  • bu konuyu ısrarla "türkiye'nin azerilere ihaneti" çizgisine çekmeye çalışan arkadaşlara hatırlatmak isterim ki azerbaycan ile ermenistan arasında sorunlar devam etmesine rağmen iki ülke arasında diplomatik ilişki var. aliyev ile sarkisyan arasında da var, diplomatlar düzeyinde de var.

    iki taraf da "bir sürecin başladığını" ilan ediyorlar. öyle üzerinde kesin mutabakata varılmış gibi göstermek, peşinen "azerileri sattık" edebiyatı yapmak konuyu baltalama çalışmalarının bir ayağı.

    aynı bünyelerin azerilerin son dönemde rusya ile yakınlaşma çabalarını, iki taraftan gelen "nabucco'ya alternatif üretebiliriz" açıklamalarını es geçmesi de konuya ne kadar çarpık ve tek taraflı baktıklarının özeti şeklinde.

    enerji hatları projelerini ve bu konudaki türkiye'nin menfaatlerini unutup duygusal saptırmalara meyletmek de tatmin edici bir dış politika anlayışı değil. azerilerin kendi menfaatleri söz konusu olduğunda türkiye'yi görmezden gelen yaklaşımları da yıllardır gözümüzün önünde cereyan ediyor.

    bu süreçte her tarafın kazanacağı bir ortak yol aranması lazım. diplomasi de bu amaçla var zaten. öyle ilk günden "her şey yanmış bitmiş kül olmuş" havasına girmek olayları geniş açıyla değerlendirememe hatasının sonucu.
  • mac izlemeye birbirimize gider geliriz artik..

    (bkz: abdullah gul un varujan garbisyan ile maç izlemesi)
  • isviçre'nin başına aldığı yeni icat. daha dün oecd'de gri listedir, ırkçılık konferansında israil delegasyonudur bütün dünya bizimle uğraşıyor diye ağlıyorlardı şimdi bununla ne yapacaklar merak ediyorum; kavgada en çok dayağı ayırmaya çalışanın yediğini ben size demedim mi demek için buraya yazıyorum.
  • bazı gerizekalılar farkında değil ama bu normalleşmeden anlaşılan tek şey türkiye'nin her istenileni yapması... iyi tamam biz türkiye olarak normalleşme adına elimizden geleni yapalım. peki ya ermenistan? onlar ne yapacak?

    kimse bu sorunun cevabını vermiyor. hatta bırakın cevabını bu soruyu sormuyor bile... anca türkiye eğilsin, türkiye yapsın, türkiye etsin... bu mu lan normalleşme? ermenistan ne yapıyor peki? ya da ne yapacak? soykırım iddiasını mı geri çekiyor? gerçi neden çeksin ki. hatta tbmm de tanısın ermeni soykırımını. yoksa azerbeycan topraklarındaki işgalini mi bitiriyor? gerçi o işgal sayılmaz değil mi? belki de hocalı'da yaptıkları katliam için özürdilerler. ama o da katliam sayılmaz ki. altarafı azeri türkler kesilmiş kime ne. kim bilir belki de kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'ni tanırlar... ama olur mu orası türkiye'nin işgali altında. ya da pkk'ya verdikleri desteği keserler... ama neden kessinler ki. pkk "yasal" bir terör örgütü ve türkleri öldürüyor. yani sorun yok.

    tekrar soruyorum bu ilişkilerinin normalleşmesi adına ermenistan ayağı ne yapıyor, ne yapacak? ha ne yapacak? hep biz mi kötüyüz, hep biz mi suçluyuz, hiç çıkarımız yok mu? ha!

    ne alçak, ne şerefsiz, ne kaypak, ne onursuz olmuşuz da haberimiz yokmuş... lanet olsun!
  • akıllara 23 buçuk nisan adlı yazıyı getirmiştir.
  • normalleşmeye, ne milliyetçilik ne de azerbaycan ile ilişkilerimiz açısından bakalım. haklısınız, ancak dünyada sadece ülkelerin çıkarı vardır. türkiyenin bu işten çıkarını bana biri açıklayabilir mi? duygusal davranmayalım evet, zaten baştan beri ermenistan ile olan ilişkilerimizin iyileştirilmesinden yanayım ancak, bu ne isviçre'nin arabuluculuğu, ne de bölgede çıkarı olan başka bir emperyalist gücün himayesinde olmalıydı. türkiye, azerbaycan ve ermenistan kimsenin gazına gelmeden, gelin hacılar deyip meseleleri kendileri çözmeliydiler.

    şu an, şu durumda, uluslararası ve diplomatik açıdan, hiç başarısı bulunmayan, en son rasmussen olayı ile iktidarsızlığı iyice görülmüş bir dış yönetim, kusura bakmayın ama ermenistan ile ilişkiler konusunda hiç taviz almamış ama büyük ihtimalle başka birşeyi eline almıştır. olaya artık lüften bir de bu açıdan bakın.
hesabın var mı? giriş yap