• artvin'in yusufeli ilçesine bağlı bir köy.
  • adıyaman merkezli bir ışid fraksiyonu.
  • adlarını liderleri olan mustafa dokumacı'dan alan kontrgerilla grubu. jitem'in hizbullah'la olan ilişkisinin benzeri, akp'yle bu grup arasında var.
  • adıyaman- suriye hattına militan sağlamak için kurulmuş ışid oluşumu.

    (bkz: yunus emre alagöz) (bkz: abdurrahman alagöz) (bkz: ömer deniz dündar) (bkz: mahmut gazi dündar) (bkz: merve dündar) * (bkz: orhan gönder)

    adıyaman'da 2013'ten itibaren, ışid için bölgede yaşayan gençlerin beyinleri yıkanmaya başladı. islam çay ocağı, yunus emre alagöz tarafından açıldı. ışid sempatizanı olan, daha doğrusu hayatını bir türlü yoluna koyamamış serkeş, kaybedecek bir şeyi olmayan 14-22 yaş arası gençler burada toplanırdı. önceleri hizb-ut tahrir'in öğretileriyle başlanırdı, şiddetin aslında çözüm olmayacağı ama nihai amaçlar için cihat uğruna zorunluluk olduğu söylenirdi. bu çay ocağında 6-7 saat infaz videoları izleyip biat etmeleri gereken öğretiler onlara dikte edilirdi. vücutlarına defalarca kodein, alkaloid içeren maddeler enjekte edildi, canlı bombaları tesir altında bırakmak için uygulanan yaygın bi yöntem. bu anlayış, dündar kardeşlerin reddi- cuma adında bir grupla beraber 2013'ten beri oturttuğu bir sistem.

    daha öncesinde dündar kardeşler, suriye'ye kadar gidiyor, babaları peşlerini bırakmıyor. türkiye'ye dönüp polise yalvarıyor ama ne polis ne de istihbarat kılını kıpırdatıyor. sadece adıyaman değil, bu örgüte bingöl ve bitlis'ten de gençler devşiriliyor. ve hepsi halep'te bulunan kamptaydı.

    kaybedecek bir şeyi olmayan, beyinleri yıkanmış, herkesten ve her şeyden kendini soyutlamış bu failler ülkeyi kana buladı.

    şimdi arananlar ömer deniz dündar ve gürcü asıllı eşi walentina slobodjanj. burası kritik. burası tehlikeli. inşallah birileri kılını kıpırtadır, basın toplantısında sırıtmaz da canlar yanmaz.
  • dünkü taksim saldırısını yapan mehmet öztürk de bu birimin* içerisinden çıkmış galiba. zannedersem bu tipler ışidin yarı özerk bir ayağı gibi çalışıyor. eğitimlerinin ışid komutanlarını alıp eylemlerini bireysel daha doğrusu ışid'den bağımsız olarak gerçekleştiriyorlar bu yüzden de ışid yaptıkları saldırıları üstlenmiyor. başka bir görüş de şöyle, twitter'ın azılı analizcilerinden* eski dhkp-c'li @mustafaselanik3 ün sürekli tekrar ettiği bir cümle var, ''herkesin ışid'i başka'' diyor sürekli. demek istediği, bu tip radikal örgütlenmeler dış istihbaratlar tarafından kolay ''yönlendirilebilir'' oluyor ve gerek gördükleri zaman belki de biraz da az önce bahsettiğim yarı özerklik sayesinde, bunları gerek gördükleri bölgelerde eylem yapmaya yönlendiriyorlar. aslında nasılı da çok önemli değil, açık bir şekilde doğu anadoluda gittikçe radikalleşen bu tip oluşumlara göz yumuldukça türkiye bu kez daha gözü kara terör saldırışarıyla karşı karşıya kalacaktır.
  • 1889'da kaleme aldığı şafaktan önce adlı oyun, gerhart hauptmann’a bir anda ün kazandırdı. bu yapıtı izleyen dört yıl içerisindeki yazdıklarıyla natüralizmi geliştirdi ve tamamlayıcısı oldu. dokuma işçileri* adlı yapıtıyla natüralizmi doruğa ulaştırdı. işçilerin lidersiz ayaklanmalarını konu alan oyun, dünyada epik tiyatro yolunun açılmasını sağladı. (bkz: gerhart hauptmann/@ibisile)

    özel yaşamda da geçerli, özellikle edebiyat ve düşünmeyle ilgili kişisel üslubumda şunların hepsinin olduğunu hissediyorum: birikim sağlama, sağlamlaştırma*, savunu, saldırı. zorunda kalmadan* kimseyle savaşmam, önüme ve işime bakarım ama pek tırsak, çekilgen değilim. güven ve şefkat hissi uyandıran biri olduğum halde kedi misali sokakta da var olurum. ibisilelerde kedilik içkindir, asker arkadaşım demişti: "ibisile familyası değil misiniz, kedi gibi sürtünür, sürtünür*, illa kucağa alınır, kendinizi sevdirirsiniz*." bu herif en küçüğümüz, benden 10 yaş ufak özcan'ı da tanımıştı.. edebiyatta geçerli, şöyle: yazdığım belki de siktiriboktan klasör bu basılmaz diye geri çevrilince, düş kırıklığıyla değil öfkeyle geri çektim. ben size gösteririm havalarındaydım. ne yaptım, şansım yaver gitti* önce bir kitap çevirisi yayınlatmayı başardım. sonra sıra bir şive sözlüğüne geldi. orada hata bende, 1,5 yılda sözlüğü neredeyse basıma hazırladığım halde bir abimin olurunu, eleştirisini almadan ilerlemiycem diye kaprisimsi önkoşul uydurmamla durdu da durdu iş. onu da yaparsam kişisel tarih gibi, aforizmalar gibi eksantrik bir kitabın peşine düşmeye sıra gelecek. evet öykücü, savaşçı, didişmeci ve dokumacılardanım. aslında ben yordamımı buldum: söyleyecek bir şeyim varsa ve basabiliyorsam*, tek okuyucum olabilecekse -tek, girişmek için yeterli. o tek okuyucuya elim sende yapmış olurum.
  • (bkz: wanted)
    https://ibb.co/jooaec

    no infomeyşın. no komınt.
    ama şunu da demeden geçemiycem, birileri insanlıkla çok pis taşak geçiyor.
  • köyün eski adı hungimek olarak geçer. hilmi göktürk'ün "anadolu'da türk mührü" adlı eserinde bu adın hun ve gimak kavimlerinin ortak adı olduğunu yazar. osmanlı'da "hungamegi süfla" diye geçer.koşnahal yaylası türkiye'nin en güzel yayalalarından biridir.
  • hamam tası gümüşten?
hesabın var mı? giriş yap